1954 yılında Tokat Reşadiye Demirci'de doğdum. Babam Temel Yaşar elekçiydi. 10 kardeşiz. Ben öğretmen okulu mezunuyum. Evliyim iki çocuğum var onlar bu mesleğe merak etmediler okudular ve şu anda kendi işlerini yapıyorlar. Babam bu mesleği Kastamonu Devrekli' de görüyor ve bu zanaatı Tokat'a getiriyor ve üretime geçiyor. Nalburiyeci dükkanlarımız vardı. İstanbul'da ve Samsun'da yerimiz vardı orada üretim yapıyorduk. Tüm Türkiye'ye dağıtım yapıyoruz. Elekçilik roman kardeşlerimizin işidir. Ben burada tüm roman kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılıyorum.
Öğretmenlik mesleğini 27 yıl yaptım. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çalıştım hayatla yoğruldum. Emekli olduktan sonra Reşadiye'nin Demircili Beldesine belediye başkanı oldum ve 10 yıl memleketime belediye başkanı olarak hizmet ettim. Eşimi 2005 te kaybettim. Belediye başkanlığını bıraktıktan sonra baba ata mesleği olan elekçiliğe geri döndüm. Etrafımdan bir çok insan beni bu mesleği yapmama sebep oldu çünkü talep var ve benden istiyorlar. Bende hobi olarak bu mesleği yaşatmak, tanıtmak, devamlılığını sağlamak üzere bu işin başındayım. Fuarlara katılıyorum. Hayatın içinde sosyal olmak ve yeni insanlarla tanışmak için işimin başındayım. Günde 100 elek yapıyorum. İşimi çok çok severek yapıyorum. Türkiye'de bir ilkim. Çünkü bu mesleği romen vatandaşı olmadan yapan tek ustayım. Yanımda çalışan bir çırağım var. Elek bir evin bereketidir.
Eleklerimizin ağacı gürgendendir. Kasnakları Bursa Kemal paşadan temin ediyoruz. Orada bir mahalle var Selanikten gelme herkes bu kasnak işini yapıyor bizde oradan temin ediyoruz. Yanımda çalışan bir çırağım var. Ben daha çok meslek ölmesindiye fuarlara katılıyorum ve bu sanatı gündemde tutmaya çalışıyorum.
Elekler çeşit çesit. Bizim buralarda kuşburnu eleği, un eleği, salça eleği, nohut eleği, fasülye eleği, buğday eleği, kum eleği,...gibi.
Eleklerde bazen deri kullanılır,( Adana, Maraş, Çankırı )
Çırak yetişiyor...
Babadan oğula geçen bir usta
Fuarlarda bu mesleği yaşatmaya ve tanıtmaya çalışıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder