28 Ocak 2018 Pazar

ULU ÇINAR YAŞAYAN EFSANE

               Babacan tavırlarıyla engin ve dolu dolu bilgileriyle etrafını aydınlatan halk adamı sözüyle özüyle gerçeği yansıtmaya çalışan, eleştirel bakış açısıyla daima kişiyi daha iyiye sevk eden yüce bir şahsiyet. Edebi alanda yaptığı çalışmalarla yöremize ait birçok eserin kayda geçmesini sağlayan sahip çıkan ve bu mücadeleyi araştırmalarıyla ve kalemiyle yapan bir önder.
             "Dürüstlük en büyük sermayedir, itibar en büyük servet." diye söze başladı ulu çınar. "1938 doğumluyum. Reşadiye Gazipaşa ilkokulunda okudum. Çorum öğretmen okulundan ve Samsun Eğitim Enstütüsü Edebiyat Bölümünden mezun oldum. Köy öğretmenliği, ortaokul, lise, yüksekokul öğretmenliği yaptım. Ayrıca yüksekokulda müdürlük, halk eğitim başkanlığı, Tokat mili eğitim müdür yardımcılığı gibi yöneticilik görevlerinde bulundum ve buradan emekli oldum. Halk türküleri, Halk edebiyatı gibi konularda araştırmalar yaptım. Tokat yöresine ait bir çok türküyü kayıtlara geçirdim. "Öyküleriyle Türkülerimiz" adında bir kitap çalışmam oldu. Kültürel dergilerde birçok yazım yayınlandı. Reşadiye Kuyucak Köyü adlı bir de kitabım var. 33 yıldır bir gazetede köşe yazarlığı yapıyorum.
              Boş zamanlarımı Tokat'ta kurduğum bir çiflikte kitap okuyarak, yazı yazarak geçiriyorum. Eşimde benim gibi öğretmen sınıf arkadaşım. Okul aşkımla severek evlendim. Üç çocuğum var. Hepsi okudular. Birisi makina mühendisi, birisi mimar birisi de iktisat okudu. Torunlarım var onların sevdasıyla ve topluma karşı duyduğum sorumluluklarımla sağlıklı bir şekilde yaşayıp doğruları ama sadece doğruları kaleme alıp memleketime hizmet etmeye çalışıyorum. Kimseden korkum yok. Buradan gençlere seslenmek istiyorum. Çok çalışsınlar basamaklı gitsinler, paraşütlü değil. İşlerini severek yapsınlar. Varabildikleri yerde bir alın teri olsun. Şimdi ki gençlerin sevdaları da sanal. Kadın doğal sevilmeli, içinizden gelen sesle sevin. Süslemeli değil beslemeli sevsinler. Özen göstersinler, birbirlerine olan güvenlerini devamlı büyüterek geliştirsinler samimi olsunlar.
              Çorumda görev yaptığım yıllarda kuruculuğunu yaptığım yüksekokula  90  kişilik  bir sınıfa benim adımı vermişler. 41 yıl sonra Çorum Hitit Üniversitesi'nden bir davetle gittiğim okulun  sıralarında 36 öğrencimle  sürpriz bir karşılaşmayla karşılaştım. Çok hoşuma gitti. Hayatım boyunca aldığım en değerli ve yüce bir ödüldü benim için. Öğretmenlik çok özveri ve sevgiyle yapılacak bir iştir. Herkes öğretmen olamaz. Eğer cenneti vaat etmeseydi, ibadet edecek insan bulamazdı Allah. Biz de not vaatlerimizle öğrencilerimizi bilgilendirip öğrenme aşkını kamçılıyorduk. Öğretmen yöntemi bulacak çocuktaki merakı diri tutacak. Toplumlar iki şeyle yönetilir; birisi ilim birisi zulüm. Baştaki hangi yöntemi biliyorsa onu uygular. Bir memlekette kısa adamların boyu uzuyorsa orada güneş batıyor demektir. Bizler daima okuyarak araştırarak tarihimizi doğru öğrenerek köklerimizden kopmadan evrenselleşerek ancak gelişebiliriz. O yüzden çok çok okumalıyız.
               Şiir ayrı bir dal. Şiirde öz vardır. Sözle özü birleştirirsiniz şiir olur. Sözün anlam derinliğini en kısa yoldan verirsiniz şiirle türküyle. Türküler ayrı bir cevher ayrı bir kale. Türkçenin öz taşıyıcısıdır türküler. Anlam ve duygunun birleştiği yerdir türküler. Şairin dediği gibi  ne zaman bir türkü duysam şairliğimden utanırım.
 Hayallerimi bir bir gerçekleştirdim. Sağlıksız uzun yaşamaktansa sağlıklı ve kısa yaşamak istiyorum. Ömrüm olduğunca topluma faydalı olmaya çalışıyorum kalemimle.
Gül deyince aklıma berraklık güzellik ve sevecenlik geldi.
Siz hiç gül bahçesini gördünüz mü dikensiz?
Gül yüzünüz benli de
Güller niçin bensiz.
           Hayrettin Koyuncu Hocam bir derya saatin ve vaktin nasıl geçtiğini anlamadan günü yarılamışız. Sohbetiyle doluluğuyla ve içten babacan tavırlarıyla yaşayan bir efsane. Sözün sonu gelmeyen bir sohbetti. Ayağa kalkarak ve yürüyerek devam ettiğimiz sohbetimize bir virgül koyup yeniden görüşmek üzere ayrıldık. Yetiştirdiği binlerce öğrencisine şiiri, edebiyatı ve sanatı sevdiren engin ve yüce düşünceye sahip iz bırakan eserleriyle yüreklere taht kuran kıymetli bir şahsiyet. Onu tanımaktan çok onur duydum. Teşekkürler Hayrettin Koyuncu Hocam bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için.

23 Ocak 2018 Salı

KADIN

 Kadın,
 Kuruyan çöl olan toprakların yağmuru,
Karanlık ve soğuk gecelerin dolunayı,
Apaçık gündüzün sıcacık güneşi,
    Dünya köylüsü
      Ayla Bağ




İNSAN'a HAS

Has olan sensin bunu bilesin
Anadolu bir tencere süt ise
Onu mayalandıran bir kaşık yoğurt sensin
Dünyaya örnek olacak olan sensin bunu unutma,
Verimli has toprakların ,
Rahimlere ekilen ,
Hibrit olmayan doğal tohumu sensin unutma.
Sevgiyle suya, toprağa havaya düşen cemre misali,
Düşünceye ,dile,davranışa düşen ilk güzellik sensin unutma.
Gecenin ayı,gündüzün güneşi,
Kitabın konusu ,
Konunun  anlamı sensin unutma.
Has olan insanın korunduğu bu coğrafyada
Yaşayan bilincin bozulmamış en doğal taşıyıcısı sensin unutma.
     Dünya köylüsü
        Ayla Bağ

19 Ocak 2018 Cuma

YAŞAYAN KIRK KIZLAR EFSANESİ

Özetle;
-Sevdan doğruluk ve dürüstlük olsun kendindeki cevheri keşfet ve yaradanla beraber yürü.
-Öğrenmenin yaşı yok her yaşta hayal kur ve onu gerçekleştirmek için çalış.içinde ukde kalmasın.
-Mucizelere inan sakın inancını kaybetme.
-Bakış açını değiştir,engel zihnimizde.
-Ön yargılarını kır,sevgiyle kucakla her şeyi ve tanış ol .
-Kime göre yaşayacağına karar ver, özünü keşfet,kendine gel kendini ara ve bul.
-Temizliğe düşünceden başla ve kalpten güzele yönelmek için çalış ve kötülüklerden uzak dur.
-Ve demir at iyiye güzele ve gerçeğe,yönünü tayin et.
-Düşüncen  sözün ve davranışın bir olsun.İlim Tokat,bilim Tokat.
-KORKMA ! kendine güven ve yaradana sığın.Hayatın içinde ol.
-Ya göründüğün gibi ol ya Olduğun gibi görün ,cesaretli ol.
-Eğitimlerle eksiğini tamamla,daima kendini geliştir.Mürşidin ilmin olsun.
-Doğal olana yönel yani fıtratın gereği yaşa, samimi ve sadelikten yana ol.Köyümüze geri dönelim.
-Özünü asla unutma.Olgunlaşmak için sabretmek gerek.Kadın ana gibi sözün bütün olsun.
-Bilgelik bildiğini uygulamakla olur, yürekli ol.
-Otantikliğini koru,köklerinden beslen.Başkasına özenme kendin ol.
-Bulunduğun ortamı cennete çevirmek senin elinde, sevgiyle ve sabırla yürü gereğini yap.
-Kendindeki cevheri gör ve kendine güven kararlı ve istikrarlı ol.
-Gönüllülüğün erdemine varanlardan olmak ,insana karşılıksız sevgiyle vermek en yüce değer.
-Kamera gibi kaydet ,yeniliğe açık ol,öğrenmek için meraklı ol ve çaba sarf et.
-Hayatın boyunca kendindeki bütün bu gelişmelere şahit ol ve şahitlik et uyuma fark et.
-Yaşanmışlıklar seni karanlıklardan aydınlığa çıkarsın.Yine yeni yeniden kendini keşfet.Anka kuşu gibi
-Kültürünün iyi yönlerinden ve kılavuz köklerinden beslen.
-Sevdan İyilik güzellik doğruluk samimiyet doğallık, sevgi ve muhabbetle Muhammedi olsun sevdan.
-Sırlara ulaşmak için yaşadığın bu toprakların kıymetini bil.Sır denen bir sırrı var bu alemin.
-Yeşilyurt'ta erersin  huzura içinde besleyip büyüttüğün aşkla yaşarsın her daim.
-Putlarını kırdın yaşayarak öğrendin,deneyimledin ve tecrübe ettin.Faydalı olmak için geri döndün.
-Muhabbetin ilk meyvesi affetmektir, kendinden başla,barışık ol,herkesi sev.
-Ne yaparsan yap aşkla yap,
-Bütün bu öğrendiklerini yorulsanda hayatına ilmek ilmek doku,yarınlarını inşa et.
-Yaşadığın acı olaylardan sen dersini al ve güçlenerek çık anlının akıyla namusunla,
-Doğal ol,Özünden şaşma fıtratın gereği yaşa insan ol mutluluk budur.
-Elif gibi dosdoğru ol yaradanla birlikte yürü ve ondan güç alarak yola devam et.
-Kendindeki potansiyeli var gücünle kullan ve içindeki enerjiyi farket ve şaha kalk.
-Bütüncül bakış açısıyla bak etrafına.Fabrika ayarlarından sapmadan.
-IŞIĞA DOĞRU yolculuk başlasın,nereden gelip nereye gideceğini bilerek bilinçli yürü.
-Sevdiğine sözü olan bir kilim gibi dokur hayatın sırlarını ilmek ilmek züleyha gibi.
-Abdallar dükkanın açmış ne ararsan var içinde. Yeterki terazin doğru olsun eksik tartmasın korkma.
-Alınteriyle çalışan  has olan en iyi mayayla mayalanmış hayatların mutluluğunu görmek.
-Unutma! babana ve ustana duyduğun minnettarlığı hatırla ,sevgiyle çalışmak ve üretmek.
-Organik ve doğal üretmenin ve alın teriyle  çalışmanın mücadele etmenin vermiş olduğu huzurla cennette yaşamayı keşfetmek.
-Kırk bir kere maşallah...bu güzelliği görüp kendisindeki sırra erenlere...selam olsun...

Dünya Köylüsü
     Ayla Bağ








16 Ocak 2018 Salı

SUSKUNLUĞUM

Körpecik bedenimin şahitliğinde,
Gece yarısı uyandım yatağımda uykudan,
Karanlık odada bir ses,
Çocuk aklımla
Anlam veremedim konuşmalara,
BABA dedim.
Sen sus uyu dedi.
O gün bu gündür uyuyorum.
Arada gözlerimi açıyorum,
Uyanmak istiyorum dünyaya,
Suçlu ben oluyorum.
Dayanamıyorum tekrar uyuyorum.
Uykudayım gerçeklere yaşanmışlıklara ,
Ne zaman uyanırım bilmiyorum.
Karanlık gecenin sabahına...
Ondandır sessizliğim suskunluğum
İnkar etmese güneş doğacak belki yüreğime...


                 Dünya köylüsü
                  4 Aralık 2017

9 Ocak 2018 Salı

TESİR ETMEK

Aklımda kalanımsın
Dilimde sözüm
Yüreğimde közümsün
İki gözüm.
Elimde kalan sıcaklığın
Yolunda yürüdüğüm sevgimsin
Ayağına değen eşik olayım ,
Belki bizim Yunus dersin.

7 Ocak 2018 Pazar

UNUTMA...

Asıl sorun büyümek değil ki büyürken unuttuklarımız,
İnsanın vazgeçilmezleri olmalı,sevgi merhamet ve dürüstlük gibi.
Anaya ataya sevgiyi unutmamalı insan,bize muhtaç olan canlıya merhameti, kendisine ve yaradana karşı dürüst olmalı insan.
İnsanı insan yapan kaşı gözü değil makamı mülkü değil içinde büyüttüğü unutmadığı değerleridir.
İnsanın süsü yüzdür, yüzünün süsü dildir, dilinin süsü sözdür.
İnsana yaşı değil yaşadıkları öğretir hayatı.
Dile gelmeyenler kalbin en ağır yükleridir.birbirimizi üzmeyelim çünkü birbirimizden az kaldı.
Berrak bir gönülden kirli su akmaz,güzel bir ruhtan kötü söz çıkmaz unutmayalım.
Mutluluğu kendinde ara başkasında değil,korkma mutsuz olmaktan sonuna kadar yaşa hayatı.
İyiler bir çeşit kötüler ise çeşit çeşittir unutma.
Kimisine basamak kimisine sığınak ol ki insan olduğunu bilesin.
Mutluluğa giden yol yoktur çünkü mutluluğun kendisi yoldur.
Sevgi bir tutku değil seni tamamladığının derinden anlaşılmasıdır.
Karşı tarafa bir şey vermiyorsan birşey alamazsın,
İyi insan olmazsan iyilik bulamazsın unutma.
Mutluluk bir ömür değil anlıktır,çok uzak değil aslında iki adımlıktır.
Hayatın hamallığı değil yolda yürürken tadına varmaktır.
Mutlu insanlar tanıdım bunlar sadece ne iseler o oldukları için mutluydular unutma.
Güzel olan ne çok şeyi kaybettik ve yaraya Merhem olan o eski insanları.
Yaşlılık ne saçın ağarması ne de belin bükülmesidir,
Gayesi ve ümidi sönen herkes yaşlıdır unutma.
Gönlü geniş insanları seviyorum,
Vefakar insanları kusur kapatanları ,kendi gibi davrananları başkası olmayanları seviyorum.
Yıllarla değil dostlarla say yaşını, gözyaşlarınla değil gülüşlerle say hayatını.
Akşam olur gün eskir,aylar geçer yıllar eskir,eskimeyen bir kaç şey vardır hayata dair ,
Biri umut biri sevgi biri merhamet biri  yalansız bir hayattır unutma .
Komşuluk diye bir güzellik tanırdık eskiden şimdilerde gören varmı bilmem
Bütün bunları mayalandırırdık yürek dolusu sevgimizle evimizde.
Merhamet dolu davranışlarımızla gülen yüzümüzle dağıtırdık herkese,Anadoluda...

                                                  Dünya köylüsü
                                                      Ayla Bağ

6 Ocak 2018 Cumartesi

KİME GÖRE

Ben çerkes ananelerine göre yetiştirildim.
İlk sevgiyi değeri babamdan öğrendim.
Babamın kucağı sağ  omuzu benim yerimdi ,
Ben hayatta en çok babamı sevdim.
Ondandır bu kendime olan güvenim.

Geleceğime yön veren eğitimleri ilk olarak
Okullumda öğretmenlerimden öğrendim.
Ondandır bu dik duruşum başına buyrukluluğum.

Koparıldım dalımdan yaprak misali ,
Üst üste gelen kayıpların içinde  kayboldum.
Sorguladım, kimim ,neyim ,nereden geldim nereye gidiyorum.
Silkelendim irkildim, bana hizmet etmeyen duygulardan arındım.
Fark ettim,ayağa kalktım,yöneldim,kararlı oldum yürüdüm.
Üretime katkıda bulunup ,bilmediğimi öğrendim ustalarımdan
Bir usta bin usta dalında birincilik ödülüne layık görüldüm.
Fark yaratmak adına farklı bir şey yapmalıydım.
Kılavuz köklerden beslenip  sanata yeni yorumlar getirmek için
Seçtim baskı kalıp oyma işini...

Gönüllü çalışmalarım oldu ceza evinde,
Kader mahkumlarıyla paylaştım bildiklerimi.
Hayata karşı bakış açımı değiştirdim,
Daha sıkı sarıldım eşime işime aşıma.
Hayatı acısıyla tatlısıyla seviyorum.
Beni ben yapan her şeyi seviyorum.
Veren el alan elden üstündür.
İnsanlara yardım etmeyi,yaptığım işte fayda arıyorum.
Şikayeti çıkardım hayatımdan, çözüm odaklı çalışıyorum.
Geçmiş bana insan kalabilmeyi öğretti.
Dünya üzerinde herkesin bir görevi olduğunu ,
Farklı kültürlerin bir zenginlik olduğunu öğrendim yaşarken.
"Başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin"
Kime göre neye göre deyip kendi özünü keşfedenlere selam olsun.

                    Dünya Köylüsü
                  Ayla Özdemir Bağ


1 Ocak 2018 Pazartesi

ANA KITALAR

           Her kıtanın  kendi içinde madi yanını ve manevi yanını yaşatan değişmez değerleri taşıyan insanlığın kadim  bilgilerini günümüze taşıyan kültürler vardır. Bunlar o bölgenin yerel halkıdır. Buralardan bu öğretileri alıp günümüzdeki  kaybulmuş insanı  yeniden bulmamıza yardımcı olacağına inanıyorum. "ilim çin de bile olsa gidin alın "ata sözünün bu günkü geçerliliği insanlar yerel kabuklarını kırıp evrenselleşme yolunda iletişim ve bilgi çağının çok büyük önemi var. Bu doğrultuda insanlık son yıllarda pire gibi büyük sıçrama kaydetmektedir. Bugün dünyanın öte ucundaki insanlık öğretisini Anadolu insanının alması ve bu değerlere sahip çıkması zor olmuyor, çünkü içindeki insanlık değerleri ile tanış geliyor ve kabullenmesi kolay oluyor. Tüm dünyada yaşayan insanların ortak derdi ortak kültürü ortak yaşamı insanlığın fıtratına uygun doğal kadim bilgilerin gün ışığına çıkmasıyla mümkün olacağı için artık dünya küçüldü ve bir köy haline geldi. Akraba toplumlar, tanış insanlar ve ortak yaşam alanımız olan kara parcası ana kıtalar bize ortak akıl üretmeyi ortak iş yapmayı ve orta yolu bulup huzura kavuşmayı öğretiyor. Yunusun dediği gibi " gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz" dizelerinin bize aktardığı bilgiye insanlığın kulak verdiğinde ekilen tohumun yeşereceğine hatta yeşerip dal budak verip çiçek açacağına açılan çiçeğin uygun ortamı bulduğunda meyveye döneceğine ve meyvedeki tohumun tekrar toprakla mevsiminde buluşup sulandığında ancak ve ancak sevgiyle yeşereceğine canı yürekten inanıyorum.
            Amerika kıtasının ruhunu maneviyatını  yerli halkı kızıldereliler, mayalılar taşır en doğalını bunlar yansıtır. Maddi yönünü de beyaz adam dedikleri homo barbaruslar yönetir, ceremesini siyahlar çeker sefasını beyazlar sürer. Maneviyatını kaybetmiş ve maddiyatcılığı ön planda yaşayan bir kıta. İnsanoğlunun maddi yükselişiyle hakimiyetin kendinde olduğunu sanan bu insancıklar topluluğu gittiyi yerlere demakrasi ve özgülük adı altında ters düz ettikleri insanlık değerlerinin yok olmasında kendi çıkarları için bile bile değerlerin üstünü örtmeleri kafirliklerinden ve firavunlaşan insanların topluluğu olmaktan kendilerini alıkoyamamışlardır Amerikalılar. Aşırı paranın ve gücün şımarttığı, Bilgiyi içselleştirmeden yapay insanlara dönüştürdüğü sanal alemlerin diyarı.
             Avusturalya kıtasının ruhunu maneviyatını yerli halkı abojinler taşır. Maddi yükünü göçmenler çalışır ve sefasını burada yaşayan halk sürer.Abojinler ilk koblosuz iletişimi insan enerjisiyle beyinden beyine sağlamış yürekten konuşan insanların diyarı. Gönülden gönüle bir yol vardır bilinmez, diyen ozanların kastettiği diyarların kıtasıdır. Eğitimi ve bilgiyi dünya insanına üniversiteler aracılığıyla pazarlayan kıtadır.
              Avrupa kıtasının ruhunu  iskandinav ülkelerinde görebiliriz. Çalışan halk göçmenlerdir. Avrupa kıtası bugün varlığını sanayiye borçludur. Her şeyleri insanlığın en yüksek refahı ve huzuru için dizayn edilmiş kendisini üstün bir varlık olarak gören  bu kıta da ruhunu kaybetmiş işini görev icabı yapan robot insanlarla dolu ruhsuz bir toplumun yani sevgiyi sevecenliği hissiyatı unutmuş bir toplum olması maneviyatın buzda dondurulmuş hali olarak görüyorum. Dondurulmuş gıda gibi. Donuk insanlar. Kendilerini kapatan insanlar. Güçü üstünlüğü maddiyatta gören insanlar.
              Asya kıtasının ruhunu maneviyatını doğu ve batıyı birleştiren tevhit ilminde öncü olanlar yüklenmiştir. Bunlar Arabistanda Muhammet Mustafa, Hindistanda Gandi, Afganistanda İkbal, Çinde konfiçyus, orta asyada Hoca Ahmet yesevi, Anadoluda Hacı Bektaşı Veli , Farabi, ibni Rüşt, Mevlanalar, Yunuslar, tüm bu manevi öncülerin kalesidir Mustafa  Kemal Atatürk Türkiye'si. Özgürlükler ülkesi. Kirletilmeye ve zihinleri bulandırılmaya çalışılan bu insanlar topluluğunun maddiyatçılara kapitalistlere emperyalistlere karşı savaşmaya çalışan dik  duruş  gösteren bozulmamış insanlığın doğum yeridir bu topraklar. Şeytanların ve iblisin kol gezdiği bu coğrafyada insanların akıllarını kullanamamalarının bulanan ve bunalan insanlığın asrı şahittir ki insanlık hüsrandadır. Yok oluştadır. Ancak va ancak hakkı ve sabrı tavsiyeleşenler salih amel işleyenler hariç. Öze ve doğal olana dönmek için aklını kullanan tüm insanlık örneklerinin bilinç düzeyinde ki birleşimin tam göbek yeridir Anadolu. İnsanoğlunun doğasına uygun kendi içindeki yasaya uygun yaşaması özgürlüktür. Sadece Allaha kul olmaktır. Suyun akışkan hali. Bulunduğu kabın şeklini alan uyumlu bilgili iki dünyalı insanların diyarı.
              Afrika kıtasının ruhunu maneviyatını yerli halk ne kadar korumaya çalışsada hıristiyan misyonerlerin gazabına uğramaktan kendilerini kurtaramamış kabile yönetimine insanlığını hapsetmiş bir bölge olmasından dolayı evrensel değerlere kendisini kapatmış sömürülen bir toplum olarak yaşamaya devam eden kaderci böyle yaşamaya inandırılmış insanlar topluluğudur
Afrika. Doğayla iç içe yaşayan vahşi hayatla evcilleştirilmiş hayat örneklerinin bulunduğu bu kıta bize aşırı sıcaklardan dolayı buhar olmuş maneviyatın yok oluşunu görmekteyiz."insanlar kendi benliklerini değiştirmedikçe biz o toplumu değişime uğratmayız "kula kul olmuş insanların üzerinden gercek sahibimizin kim olduğunu okumamız için örnek bir ana kıtadır Afrika. Kazılarda 3 milyon yıl önceye dayanan insanlığın izlerine rastlanmış bir kıtanın, bugünkü vahim durumu gözler önündedir. Bir Afrika ata sözü " eğitim bir köy ister" der. Yönümüzü Afrikaya çevirirsek sevgiyle ve merhametle kuruyan topraklara sevdalanıp su misali gerçek bilgiyi götürürsek insanlığın yeniden doğuşuna şahitlik edebiliriz. Yani güneşin kavurduğu yanık tenli insanların diyarı.
             Antartika buzullar kıtası güney kutup kara parçası keşf edilmeyi bekleyen gelecek. Buzullar altındaki ayzberk . Penguenler ülkesi anaların avlandığı babaların yumurtaları koruyup kolladığı yaşamın devamı için tersine bir dünyanın olduğu yer. Herşey görünenin aksine görünmeyende gizli olan dünyanın sırlara açılan kapısı. Keşfedilmeyi bekleyen bölge. Kutup bölgeleri iklim değişikliğiyle     Güneşin sıcaklığından etkilenen buzulların erimeye başlamasıyla insanlık tarihinin bilinmeyen
yönlerinin açığa çıkacağı bir zamana şahidlik etmek üzereyiz. Aşırı soğuklardan dolayı suyun buz hali. Kutuplar soğuk iklim yani güneşin olmadığı yer.
                 Aslında bana göre her ana kıta üzerinden okuduğum doğal görünen gerçeklik üzerinden her insan topluluğu kendi insan modelini yaratıyor ve bu dünyaya hakim kılıyor. Sevgiyle ve merhametle  değişebilirliliğimizin bir örneği olarak bu dünya düzeninde iyiliğin ve güzelliğin hakim
kılındığı bir ortak akılla ve bilimin önderliğinde dünyayı ve bulunduğumuz mahali cennete çevirmemiz bizim elimizde. Güç içimizde önce kendimizi keşfedip sonra başka diyarları keşfetmek, gezmek görmek, gelişmek, algılamak, anlamak ve anlamlandırmak dileğiyle...

MUTLULUK

Dünyadaki en mutlu kişi  Mutluluk verendir
Şu dünyadaki sevilen kişi
Sevmeyi bilendir
Şu dünyadaki en bilge kişi
Kendini bilendir
Şu dünyadaki en soylu kişi
İnsafa gelendir          
 Şu dünyadaki en olgun kişi
Acıya gülendir
Şu dünyadaki en zengin kişi
Gönül fetedendir
Şu dünyadaki en üstün kişi
İnsanı sevendir
Şu dünyadaki en soylu kişi
İnsafa gelendir Bütün dünya buna inansa Bir inansa hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa Birlik olsa
Uzansak sonsuza.