18 Kasım 2023 Cumartesi

Mübadele


Cumhuriyetimizin ve Mübadelenin 100. yılında Türkiye’nin dört bir yanından gelen kıymetli misafirlerimizi Anadolu’nun mayası olan bu topraklardan en kalbi duygularımla selamlıyor ve Balkan Türkleri Derneğinin düzenlemiş olduğu bu birlik ve beraberlik buluşmasına hoş geldiniz diyorum. 

Bu gece anlatılmaz yaşanır türünden bir gece olması, torunlarımıza anlatacağımız anılarımızda yer alması dileğimle sözlerime başlamak istiyorum. 

100 yıl önce Bir bavulla yola çıktılar koca koca dünyaları içinde taşıdılar, sevgiyle geleceği  inşa ettiler…

Tarih Mübadeleyi bir kayıp kuşak hikayesi diye kayıt altına almıştır. Kendilerinden ve hayallerinden vazgeçenlerin hikayesi, 

Öyle bir hikayeki nesilden nesile coğrafyadan çoğrafyaya anlatılır, anlatılmaya devam edecektir.

Mübadil olan birinci nesil göçtü, İkinci nesil onları andı, 

Üçüncü nesil arıyor. 

Tıpkı bugün bizim yaptığımız gibi…

Türkülerin izinde dedemizin sözlerini, türkülerin tınısında ninemizin ninnisine kulak verdik, yürekten gelen sesleri dinledik. Türkülerin ve anıların  izinde aradığımız köklerimizle bağ kurmaya çalıştık.

Büyüklerimiz bize bu hayatta çalışırken dinlenen, üretirken eğlenen ve aynı zamanda düşündürmeyi ve anda kalmayı öğrettiler. Bende bu öğretiden yola çıkarak umurumda olan tek şey duyduğum, gördüğüm, okuduğum başarılı insanların hikayelerinden bizlere ilham olacak özü sizlerle paylaşmak misyonum oldu. Haksızlıklarla mücadele etmeyi,  meydan okumayı, engelleri aşmayı çok sevdim. Bu beni aktif ve dirençli kıldı. 

Hayatı böyle yaşamayı tercih edenler zorluklardan şikayet etme korkaklığına ve acziyetine düşmezler.

Üretirken şifa bulanlar, çalışırken mutlu olanlar  tembelliği sevmezler. Her zaman bir uğraş bulurlar. Birilerinin sesine kulak verir ihtiyacı olan birilerine el uzatır insanlığın gereğini yerinde adam gibi yaparlar.

İşe yarama duygusu var ya hani… Eşi benzeri olmayan bir duygudur o. İşte bu duygu hayatı muhteşem bir şekilde deneyimlememizi sağlar. 

Yorgunluğu unutursun. Uykusuzluğa aldırmazsın. Dinlenmeyi bilmezsin. 

Bu hayat yorucudur. Ama sonuçta bir gayesi olanın yüreğini güvercin tedirginliğinde attırır. Hep daha iyisini başarmak istersin çünkü. 

Bazen bu yolculukta verdiğin molada, 

Bir fotoğraf, bir ses, bir dokunuş, bir koku, bir lezzet insanı taaa geçmişe ötelere iki damla gözyaşı ile birlikte yağmur kokulu bir avuç toprak gibi huzur getirir ve yorgunluğunu alır. 

Hayat böyle. Bugün varsın. Yarın sesini duyan yok. 

Aslolan ömrümüzün hakkını vererek yaşamak. 

ATATÜRK GİBİ seni hiç tanımayanların bile gönlünde tahtlar kurarak vedalaşmak.

 

 MÜBADELE 

Gitmeyi bilir misiniz?

İçiniz yana yana. 

Ayaklarınızı sürüye sürüye,

Sevdiğiniz ve alıştığınız ne varsa ardınızda bırakarak

Bir gemi güvertesinde yol aldınız mı hiç?

Kaç hasret, kaç ayrılık, kaç memleket sığdı bilir misiniz.?

Biletleri tek gidiş, rotası belirsiz, 

Azığı keder olan yolculuklara çıktınız mı hiç?

İçinizde bilmediğiniz topraklara bir vatan taşıdınız mı?

Onlar gittiler.

İçlerine bir vatan saklayıp,

Yanlarına anılarını aldılar.

Hiç unutmamak için

Bir daha asla  göremeyecekleri 

Şehirlerine, köylerine son kez baktılar…

Binlerce göz, binlerce baş, el, yürek, kıpırdanan binlerce dudak sessizce veda ettiler.

Onlar kaybedilen bir ülkenin son kaleleri idiler.

Birer birer yıkıldılar.

Yandılar kül oldular.

Küllerinden yeniden doğdular.

Size bir masal anlattılar.

Dinlediniz mi?

MÜBADELE MASALI.

(Alıntı)

Muhacirler, kaybedilmiş topraklarımızın aziz hatıralarıdırlar.

Bana bir masal anlat baba

İçinde dedem, Atam, ninem, annem, kardeşlerim, sen ve ben olayım.

Göklerin sonsuz mavisinde çadır kuralım bulutlara.

Uçalım kanatlanıp umutlarla yıldızlara.

Saralım yaralı yürekleri sevgi ve merhametle…

İşte o zaman Kuş misali…

Yeniden doğar Anka.

Cumhuriyetimizin ve mübadelenin 100. yılı ilelebet payidar olsun…

Hayalleriniz ve Umutlarımız daim olsun 

Güzelliklerde buluşmak dileğiyle…