6 Nisan 2019 Cumartesi

Dokumacı Emine Kıyak


          M.Ö 4000 yıllarına dayanan ve günümüzde 800 yıllık geçmişi olan Dokumacılığın geçmişi tarih öncesi çağlara dayanmaktadır, insanlığın var oluşundan itibaren de içgüdüsel olarak doğal şartlardan korunmak amacıyla örtünme gereksinimi duymuştur. İlk çağ insanlarının örtünme ihtiyacını öncelikle hayvan postlarından karşıladıkları bilinmektedir. Daha sonraları ot, saz, dal gibi bitkisel maddeler kullanılarak hasır örgü gibi tekstil yüzeyleri oluşturulmuştur. Günümüze keçeleştirme, dokuma ve örme gibi üç temel yöntemle oluşturulan kumaşların ilk defa nerede, nasıl ve ne zaman gerçekleştirildiği kesin olarak bilinmemektedir.
             1974 yılında Turhal'ın Çamlıca köyü'nde doğdum.Annem ev hanımı babam çifçi. İlk okulu çamlıca köyünde okudum.Orta okulu dışardan bitirdim.Şu anda açık lisede okuyorum.Çocukluğum ve gençliğim yaylalarda geçti.Tarlalarda ekip biçtik,çifçilikle uğraştım.16 yaşında aşık olduğum gençle 18 yaşında evlendim.İki kızım oldu. Şu anda ikiside Üniversiteyi bitirdiler. Hayatın akışı size neler getirir bilemiyorsunuz.  Eşim vefaat edince ortada kaldım.
           Hiç bir gelirim olmayınca sosyal yardımlaşmaya baş vurdum. Onlarda bana bu dokumacılık işini teklif ettiler. Yani balık vermediler, balık tutmayı bana öğrettiler. Allah'ıma binlerce şükür olsun. iki yıl öğrenci olarak bu işi öğrenmeye çalıştım. 19yıldır usta öğretici olarak halk eğitimde kumaş dokumacılığı yapıyorum. Bu tezgahların çözgüsünü Denizli'de yaptırıyoruz leventlere sardırıyoruz. Buraya gelince çözgüsünü yapıyorum. Ondan sonra dokuma işine geçiyoruz.
            Tezgahlarda yüzde yüz pamuklu ipliklerle keten ve bambu kumaş dokuma da yapıyoruz. Yatak örtüsü, masa örtüsü, peşkir, şimen tablo, oda takımı yapıyoruz. Dokuduğumuz kumaşları baskıyla süsleyip daha değerli hale getiriyoruz. Hesap işiyapıyoruz, Antika , saçak, Turhal işi, gül deseni, iğne oyası  gibi mesleğimi severek yapıyorum. Unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizden olduğu için elimden geldiğince yaşatmaya canlı tutmaya, katıldığımız fuarlarda kullanım alanlarını genişletmeye ve tanıtımını yapmaya çalışıyorum. Eskiden dedelerimiz ninelerimiz dokumacılıkta çok iyilermiş. Bu kumaşlardan iç gömleği ,don , çarşaf, şalvar da dikerlermiş. Tarlalarda tarım üretiminde sebzecilik artınca herkes dokumacılığı bırakmış.
             Emine hanım üzerinden okuduğumuz gerçekler,  Tek başına kimsenin desteği olmadan ayakta durmaya çalışan kadınların yıprandığını ve zorluğunun bir göstergesi olarak" ben yoruldum hayat biraz dinlenmek istiyorum " sözleriyle dile getiriyor. Yaptığı işle bu topraklardaki dokumacılığın son ustası olan Emine  Hanım öyle kıyak sayılacak bir hayat yaşamamış. Balık almayı değil balık tutmayı öğrendiği için ,kimseye muhtaç olmadan  ayakları üzerine durmasını başardığı için şükür ediyor. Şu anda Turhal halk eğitim merkezinde usta öğretici olarak çalışıyor. Teşekkürler Emine Kıyak  Hanım.
Çırak öğrenci yetiştiriyor
Halkeğitim de usta öğretici
Bu mesleği yaşatmak ve ayakta tutmak istiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder