31 Temmuz 2015 Cuma

"MÜCADELE"

        Her son bir başlangıç değilmi.çalışma hayatımızın memuriyet kısmı bitti şimdi selbest çalışma hayatının ilk başlangıcındayız. Hayat devam ediyor.verdiğimiz kararlar doğrultusunda ilerlemek kararlı olmak ve mücadeleye kaldığımız yerden devam etmek çok zor gibi görünsede bu zorluğun üstesinden gelmek elbetteki destek ve dayanışmayla daha kolay olacak.En önemlisi eşlerin birbirlerine olan desteğinin güven sevgi ve saygıyla devam etmesi ve enerjimizi doğru yönde kullanmak ve doğru yöne kanalize edip demoralize olmadan yola devam edebilmek en güzeli.
        Benim hayallerim var hedeflerim var .Bütün bunlara ulaşmam için önüme çıkan engelleri bir bir zamanla aşıp yola devam etmek,eşimin  bana verdiği destekle işlerin kolaylaştığını görmek insana manevi güç veriyor.Girdiğim ortamlarda gözlemlediğim kadarıyla herkes bir geçim savaşı içersinde insanlığını unutmuş ,desinler diye yaşayan ,maddiyatsızlığın içinde boğulan zenginmiş gibi görünen nefislerinin oyuncağı olmuş zavallı insanların birbirleriyle sidik yarışı yaptıklarını görmek beni çok ama çok üzdü.hayallerim yıkıldı buralardaki yozlaşmanın aşırılığı aile içindeki bağların zayıflamasına  ve kişisel çıkarların ön plana çıkmasına sebebiyet veriyor.herkes ben diyor biz diyen yok.herkes çok bilmiş uygulama yok.herkes çok konuşuyor kararlara saygı yok.sınırsızlık diz boyu herkes herşeye müdahil oluyor.Büyüyün küçüğe küçüğün büyüye saygısı kalmamış,herkesin birbirini küçümsediği hor gördüğü dedikodunun bol olduğu bu yerde bilmem ne kadar dayana bilirim.güzellikten beslenen insanlara gönlümün kapıları açık sonuna kadar ,ama çirkinliklerden boğulmuş ,yaptıklarının yanlış olduğunun farkına varmayan, Yaptığını doğru yapıyorum zannıyla hareket eden insanları nasıl uyandırırız o beni çok düşündürüyor.insanlar kendilerini unutmuş,üzerlerine vazife olmayan her şeyde söz hakkını kendilerinde gören bu bilmiş ve aydınmış gibi görünen bu kara cahil insanların  arasında olmak beni biraz korkutuyor açıkçası.Olduğundan farklı görünmeye çalışan bu insanların halini en iyi şu ata sözü açıklıyor "Ayranı yok içmeye at ile gidiyor ....."daha dün ceplerinde beş kuruş yokken bugün ellerine milyarlık ev verilen bu insanların değişiminden ve gelişiminden Bahsedebilirmiyiz? Değişim ve gelişim insanların beyninde düşüncelerinde ve davranışlarında olmalı.sindire sindire insan kendisini eğitmeli .damdan düşer gibi gelen bu zenginliklerin aslında insanları uçuruma sürüklediği gerçeğini bilmem görebildiniz mi?gönül gözleri kapalı ,insanları şekilleriyle ve görünüşleriyle değerlendiriyorlar.Öze değer veren yok.bütün bu yozlaşmışlığın içinde ki çirkinliklerden hasar almadan çıkmak çok zor gibi görünüyor."bulgurunan tarhana
                    Fakirlik bizden yana
                     Kurban olayım ana
                    İnsanın yozu kaldı"Unutulmuş değerleri hatırlatmak ve unutturmamak güzelliklerde yarışmak ,dileğiyle.
        İzindeyken Tokat'amı geldim yoksa Paris'emi anlayamadım.ev fiyatları ve kiralar çok pahalı .kiralık daire bulmak çok zor.Tokat sanayisi olan bir memleket değil hatta en çok göç veren iller arasında ama gel görki ev fiyatları faiş fiyatlarda arz talep meselesi diyorlar demekki alan memnun satan memnun bizede ağzımızı yormak kalıyor.Ben köye yerleşmeye karar verdim .yirmi beş katlı akıllı evleriniz sizin olsun.Birinci dereceden deprem kuşağı olan bu şehirde yirmi beş katlı akıllı evlere pirim verenlerin aklından şüphe ettiğimi dile getirmeden geçmeyeceğim.Geri dönüşüm yasasının uygulandığı bu şehirde rant kapılarının sonuna kadar açık olduğunu ve bunu bazı gözü açıkların değerlendirdiğini bütün bunlar olurken halkın çıkarlarının göz ardı edildiği bir gerçek.günü birlik yaşıyoruz .Allah sonumuzu hayreylesin.
         Edindiğim bu izlenimlerimde umarım ben yanılmışımdır.karamsar bir tablonun içinde sabırla ekilen umut çiçeklerinin yeşereceğine canı yürekten inanıyorum.beraber yürümek için geldiğim memleketimde şimdilik yanımda pek kimseyi göremedim .zaman içinde bunun değişeceğini umut ederek iyiliğe ve güzelliğe yol almak isteyenlerle beraber bende varım ...yarınlardan hep umutluyum...yüreği sevgiyle atan herkese selam olsun.
   Dünya köylüsü

8 Temmuz 2015 Çarşamba

DÖNÜŞ

         Nihayet yirmibeş yıllık emekli olma özlemi geldi çattı.Çok zor kararlar bunlar,boşa koyuyorsun dolmuyor, doluya koyuyorsun almıyor.Bu kadar zor olacağını hiç tahmin etmemiştim.Nereye yerleşeceğine karar vermek ,emekli olduktan sonra neyle uğraşacağına ne yapacağına karar vermek insanı zorlayan dönüm noktası sayılan bu kararlarda kararsızlık yaşamak ,akşamdan sabaha fikir değiştirmek insanın dengesini alt üst ediyor. Uykularını kaçırıyor.nihayet uzun uğraşlar ve cabalar sonucunda kararımızı verdik pusula memleketi gösterdi.içimiz rahatladı ve ılk defa uzun zamandan beri rahat bir uyku uyuduk.
       Göcebe hayatımız nihayet yerleşik hayata dönmeye başladı.  Yıllar Yıllar önceydi ,büyük bir hüzünle ayrıldığımız memleketimize geri dönme kararında bizi ençok çeken elbetteki sevdiklerimiz ve onlarla daha yakın ilişkiler içinde olmak ve güçlerimizi birleştirip voltran gücü oluşturmak ve yola kaldığımız yerden tecrübelerimizden de faydalanıp daha güzele doğru yürümek.insallah hepimiz için hayırlısı olur.Babam öğretmendi onunlada epeyce yer gezmiştik çeşit çeşit kültürlerden arı misali balımızı alıp kendimizi güzelliklerle inşa etmek için kardığımız harcın yine eşimin sayesindede çok memleket gezip çok çok insanla muhattap olup onlardaki güzellikleri var olan harcın içine katıp yeşermesine vesile olması insanda unutulmaz anılar bırakıyor,insanı insana hatırlatıyor bu güzellikler.
Annem babamın tayini çıktığında hep aynı türküyü söylerdi.

"dağlar seni delik delik ederim
Kalbur alır toprağını elerim
Sen bir kara koyun bende bir kuzu
Sen döndükçe ardınsıra melerim

Dağlar senin nekaranlık ardın var
Lale sümbül boynun eğmiş derdin var
Elalemin vatanı var yurdu var
Benim yurtsuz kalışıma ne deyim "

     Benimde aynı türküyü yılardır çağırmam ondandır,emanetci gibi oturduk her gittiğimiz yerde, her evin penceresine uydurduk perdelerini,halıyı kilimi  yerlere .Hayallerde kendi evimize sakladık tüm güzellikleri ,olsun öylede olurdu böylede idare ettik var olanla .modern çingene derler bazen bize,benimseyemedik evlerini yollarını sokaklarını ,gelip geçici olan bu ömürde gelip geçici hayatlar yaşadık.kimilerinde derin izler bulduk kimilerine teğet geçtik.koca bir ömürde arkana dönüp baktığında bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar dost bir sürüde arkadaş hepsinin yeri ayrı ayrı doldurulamayacak niteliklere sahip güzel insanlar.nicelerinide unuttuk hatıralarımızda yer vermedik üstünü bir kalemde çizi verdik belkide çizildik.
       İlk memleketten annemden babamdan sevdiklerimden gözü yaşlı ayrılıp ,telli duvaklı izmire gelin geldim.çok sevdim izmiri insanını havasını suyunu.Garip değildim izmirde halam vardı.yusuf dayım ,cevat dayım beni yanlız bırakmadılar buralarda.komşularım arkadaşlarım Müzeyyen Ozan,Gülhan abla,Filiz,Ayşe abla ,Melek abla,Suzan teyze,Havva abla,Gülüzar abla,Şerife abla,Leman abla ,Hülya,Figen.Sütcü abilerimiz,çınar altı büfe...bütün bunlardan elimde kalan birtek müzeyyen.sonra Ankaraya geldik,on yılda burada oturduk.çok güzel dostlar arkadaşlar edindik.Nurten hanım,Zeliha abla,Nuray abla Azize abla Türkan hanım ,Aysel, Özlem,Emine,Hanife abla,Gülgün hanım,Dilek hanım,Taştan abi halide abla,Ergül abla ,Aylin abla,Vicdan teyze,Fatma teyze,Fatma abla,Hatice öğretmen, Yeter hanım,Meryem abla,Yücel abla...elimde kalan Ergül abla ,aylin abla nurten hanım ,Hanife abla ve güzellikler...
      En son geldiğimiz yer yalova/ altınova eğitim merkezi .Buranında  adından anlaşıldığı üzere  her yönüyle eğitim merkezi .Hayat bizi eğitmeye ve pişirmeye buradada devam etti .Acı tatlı hatıralarıyla çok güzellikler yaşadık.paylaşmayı,dayanışmayı burada pekiştirdik.Kur-anı kerimde cennetin tarif edildiği ayetler buradaki yaşantıya çok uygun yaradana binlerce kez şükürler olsun böyle bir yerde görev icabı da olsa oturduğumuz için bize kattığı değerler için.Kimden başlasam bilemiyorum ilk buraya geldiğimizde kızımın sınıf annesinin davetiyle  güne katıldım orada başladı ilk tanışmalar.Züleyha hanım,Nimet,ilknur hanım ,Sevinç ,Sibel,Nurcan, Hatice hanım,Süheyla,Nevin,hanım,Didem hanım,Nurdan,Nurdan hanım,canan,saliha,Reyhan,Melek abla,özlem ve annesi,Hülya,Nesrin,Hatice,Pervin,Songül,Münüre,Fatoş,Ayşegül hanım,Melike,Esra,Belgin hanım,Asuman hanım, Nazik hanım,Pelin,Gülşen hanım,Ulube,Aylin,Melahat,Nilüfer hanım,Serap,Derya öğretmen,Nuray hanım,Emel hanım,...
Aklıma gelen gelmeyen ismini sayamadıklarım da dahil olmak üzere hepsine bana kattıkları değerler için teşekkür ediyorum.
Toplasan hepsini bir elin parmaklarını geçmez dost dediğin.daha nice isimler,nice güzellikler.bütün bu yaşanmışlıklardan çıkarttığımız sonuç memlekete gidip çok sevdiğin annemle ve babamla kardeşim akrabalarımla beraber geçirmek isteğinin ağır basması bizi geri dönüşe davet etti.uzun ve uykusuz gecelerin ardından çıkan bu kararın hakkımızda hayırlı olmasını diler.hayatımdan gelip geçen tüm kardeşlerime teşekkürü bir borç  bilir  hepsine bolca selamlarımı iletiyorum.iyiki varsınız iyiki sizleri tanımışım asker olmanın verdiği bu güzellik memleketin her yanından insanlarla tanışıp her ilde çalınacak bir kapının olduğunu bilmek insana huzur veriyor.Annemin şu sözü yıllardır aklımdan hiç çıkmadı"kızım Tokatın yarısı benim çok arkadaşım ve akrabam var ama candan gelmiş diyenim yok "dedi bir gün sohbet esnasında.Geliyorum Anne yıllardır özlemini çektiğim hayaller için geliyorum.Ansızın kapı çalındığında karşımda seni görmek ve hoşgeldin annecim deyip boynuna sarılmak ve çay kahve eşliğinde sohpetler edebilmek için geliyorum.Beraber yollarda yürümek için ,sinemaya gimek için yaylarda piknik yapmak için alışverişe beraber gitmek için yanlızlığını paylaşmak için Canı gönülden kapını açmak için geliyorum anne.Hepinizi çok ama çooookkkkk seviyorum.
      Dünya köylüsü