23 Eylül 2022 Cuma

Dünden Bugüne

 SAMİHA AYVERDİ KÜLLİYATINDAN


“ Dünden Bugüne Ne Kalmıştır “

Değerli okur!Geçmişi bilmek, kendini bilmektir. Kendini bilmenin/bulmanın kodları, geçmişte saklıdır...

Mazi bir hazine, müstakbel bir sandık, ikisinin anahtarı da bugün senin elinde...

Seni alıp geriye doğru götürürsek, ecdadın, farklı görüntüleri olarak yerini alacaksın...

Bugünün insanının nasıl hataları var, onlarında hataları vardır/olabilir...

Çocuğunu sevmek için gösterdiğin gayreti, ecdadından esirgeme...

Dünün yaşayanları, tarih sahnesindeki rollerini oynadılar ve gittiler...

Teşhis güzel olursa, tedavi isabetli olur...

Samiha Ayverdi Külliyatını; derin bir tarih şuuru, ibret alma düşüncesi, doğu-batı medeniyetlerinin mukayesesi, madde ve mananın izdivacı, vazifenin tespiti ve mükemmel bir dil ile nasıl bir sanat eseri ortaya konur, onun için okumalı....

Kaybettiğimiz ne çok şey olduğunu göreceksiniz...

Kültürümüze ait her parçanın ayrı bir destanı var...Bazıları mazinin derelerinde akıntıya takılmış... 

İşte bunları bilme adına mühim bir başvuru kitabı...

Kısa alıntılarla, sadece birazcık göstermeye çalışacağım... Külliyatın deryasına dalınız...

Sanat denen ve kuvvetini mâşerî şuurdan alan rûhî güç ve kuvvetin dâvetkâr çağrısına karşı durmak, insanoğlunun yaradılışına aykırıdır...

Bağımlılık, sınırları zorlar ve aşmaya sebep olur...

İyi temsil edilen kültür, mıknatıs gibi etrafını çeker...Temsil hüviyetini genişletmiş olur...

Hem mesut olup hem de mesut edebiliyor muyuz?Komşuluk, dünden gelen bir medeniyeti hem bitirebilir hem başlatabilir...Yıkılan evlerin altında kültür kaybolmasın...

Ülkesi için fedakârlık yapanlarda birbirine sarmaş dolaş olmuş, inanç ve vatan aşkı görürüz...

Gelişmesini tamamlayarak kıvamını bulmuş bir cemiyet, bağrında biriktirdiği enerjisini, ancak medeniyet hamleleriyle yatıştırabilir...

Tarihimizde kanunlar oluşturmak için uzun ve çetin muameleler verilmemiş, toplumda var olan kültür, hukuk zemininde tespit edilip, rayına oturmuştur...

Memleketler, fertleri ve müesseseleriyle birbirlerini tamamlayıp bütünleyerek, yaşama gücü kazanırlar...

Asırlardır görülen hataların çoğunda içtimai bozukluklar vardır...

Bir memleketin hamuru, bilimde, sanatta, fende müşterek yoğrulmuşsa, birlik ve beraberlik olur...

Her cağda ve her zaman, gözünden de gönlünden de çıkaramadığın bir hedefi olmalı...

Hürriyeti, kendine ve başkalarına zarar vermemek olarakta anlayabiliriz...

Herkesin okuyabileceği sadelikte ve güzellikte....

Lutfen okur musunuz?

İyi okumalar...

20 Eylül 2022 Salı

Özlü sözler

 Çok lüks, çok konforlu ve dünyalık bir hayat okyanusun ortasında susuzluktan ölmeye benzer.

Dünya Köylüsü 

Ayla Bağ

19 Eylül 2022 Pazartesi

Şiir Tokat

 Kadim şehir TOKAT, şiir gibisin Tokat…

Mor salkımlı bağlarında hak için öten bülbülün var…

Yaylalarında papatya, gelincik, mor sümbülün var…

Erenlerin taht kurmuş dağların başına

Bağlarında mis kokulu karanfil, zambak, 

güllerin var…

Seni seven, sana aşık, sana sevdalı nice nice 

Gönüllerin var…

Dünya Köylüsü 

Ayla Bağ

Özlü sözler

 Başkasının gölgesinde kalan kişi, asla kendi gölgesinin muhteşemliğini göremez.

Dünya Köylüsü 

Ayla Bağ 

13 Eylül 2022 Salı

EMMİ

 Dinle mezarından köyün halini,

Asvaltsız yol-sokak kalmadı emmi.

Beton yaptı torun ahşap evini,

Ardıç kiriş-direk kalmadı emmi.

Yandı ocaklarda dirgenle yaba,

Ķöşelerden kalktı teneke soba,

Herkesin altında son model araba,

At-merkepten binek kalmadı emmi.

Müslümanlık kaldı sadece lafta,

Camiide üç-bes ihtiyar safta,

Kur 'an açılmıyor, bekliyor rafta,

Hadise hiç gerek kalmadı emmi.

Yağ-peynir marketten, ekmek fırından,

Emekliyiz, endişe yok yarından,

Erkekler korkuyor kadınlarından,

Mutfakta un- elek kalmadı emmi.

Traktörler eker, aletler söker,

Pekmezin yerini aldı çay-şeker,

A*gan, S*riyeli kaldı ter döker,

Saban tutan bilek kalmadı emmi.

Köyler şehir oldu, şehir köy oldu,

Çobanlar, çıraklar şimdi bey oldu,

Eski görenekler bilmem ney oldu,

Sizler gibi örnek kalmadı emmi.

Tohum melez oldu, oynandı geni,

Sebzeler, meyveler diyor albeni,

Şişirdi göbeğı, ağarttı teni,

Hormonsuz bir yemek kalmadı emmi.

Kimimiz tansiyon, kimimiz şeker,

Yürümek yok artık, herkeste teker,

Kız-oğlan otuz beş yaşında bekar,

Eski düğün dernek kalmadı emmi.

Seherde horozdan başkası kalkmaz,

Eski anneler yok ocağı yakmaz,

Sabah ondan önce kahvaltı yapmaz,

Erken çıkan erkek kalmadı emmi.

Hasılı eski köy yeniye döndü,

O eski evlerin ışığı söndü,

Göçelim, şehirler çok rahat dendi,

Kadir kıymet, emek kalmadı emmi.

Cemil incirci 

(Alıntı)

11 Eylül 2022 Pazar

İZİ VAR KADININ

 İzi var kadının…

Ocaktaki aşında, gözündeki yaşında emeğinin teri var kadının…

El emeği göz nuru ilmek ilmek  nakşında parmağın izi var kadının…

Yürüdüğü yolda, bastığı toprakta, ayağının izi var kadının…

Er meydanı harman yerinde şiir gibi sözü var kadının…

Güneşin altında gölgesi, eserinin üstünde tablo gibi resmi  var kadının…

#güz#kadın#emek

#Dünyaköylüsü

1 Eylül 2022 Perşembe

GASTRONOMİ FESTİVALİ

 Tokat Valiliği, Tokat Belediyesi ve Halk Bankasının öncülüğünde düzenlenen 1.Tokat Gastronomi Festivalinin açılışına Sn.Cumhurbaşkanımızın eşi Değerli Emine Erdoğan Hanımefendinin katılımıyla gerçekleşen “Bereket Hasadı”sloganıyla yeşile, lezzete ve tarihe açılan Aşgana’nın kapısını aralayan bu festival 4 gün sürdü. 

Sosyal medyadan duyuruları yapılan 1.Tokat Gastronomi Festivali için geri sayım başlamıştı. Tokat 1.Esnaf şenliklerinin son günleri fuar ve festivalle birleşince, dolu dolu 12 günlük yoğun bir proğram ortaya çıktı.

Konserler, yarışmalar, söyleşiler, standlara kurulan yöresel ürünleriyle tam bir şölen havasında geçen günler…

Esnaf şenliklerinde TOGES Derneğinin zanaatkarlarıyla birlikte “Yaşayan Efsaneler  İlk tek ve son Ustalar” kitabının yazarı olarak stanttaki yerimizi aldık. Bir hafta boyunca standı ziyaret eden misafirlerimize yöremizin kıymetli hazinelerinden söz etmeye ve farkındalık oluşturmaya çalıştım. Yetkililerden kitabın alınması ve daha çok insana ulaşabilmek için dağıtılmasını önerdim. Ama hiç bir yetkili buna yanaşmadı. Bizim böyle bir kalemimiz yok dediler. Kendi çabalarımızla elimizden gelenin en iyisini yapma gayreti içinde oldum. Tanıtıma Destek amaçlı 10 kitap alan bir Beyefendi kitapları dağıtarak okuyucu ile buluşturdu. Buradan kendisine çok teşekkür ederim. 1.Esnaf fuarında TOGES dernek başkanı Ayşe Darende ustamın şahsında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

1. Tokat Gastronomi Festivalinde Deveciler hanında yerel değerlerimizle yapılacak olan 4 söyleşinin moderatörlüğünün bana verilmesi beni ayrıca onure etmiştir. Bunun için Tokat’a Dair sayfasının yöneticisi şehrimizin yüz akı kıymetli Süleyman Üzümcü’ye çok çok teşekkür ederim. Dört gün boyunca yapılan söyleşilerde alanında uzman değerli konukların tecrübelerini, bilgilerini, beklentilerini bizimle paylaşmaları çok çok önemliydi. Gastronomi alanında atılan bu ilk adımda eksikliklerin olması gayet normaldi. Tokat Gastronomisi dediğimizde sadece merkez değil ilçelerinde bu festivale dahil olmaları bu festivalin zenginliğini gösterecekti. Bir çok etnik kökenin bir arada yaşadığı bu şehir , birliğin, beraberliğin, kardeşlik kokan lezzetlerini stantlarda yöresel kadınlarımızın ellerinden ve uzman şeflerimizle birlikte bu tatların sergilenmesi harikaydı. Alanında uzman bir çok şefin bu festival dolayısı ile şehrimizin olağan üstü lezzetleriyle buluşması umarım onlarında ufkunu açmıştır. 

Yerel değerlerimiz olan işletme sahibi ustalarımızın fikirleri ve istekleri inş bir dahaki festivale yön verir. Benim bu şöyleşilerde uzman kişilerin söylediklerinden çıkarttığım sonuç kısaca şöyle.

1. Tokat Gastronomi Festivali 

Deveciler Hanında gerçekleştirilen Söyleşiler de 

Tokat bu alanda keşfedilmemiş bir cevher olduğu ortaya çıktı.

Sokak lezzetleri olmalı…

Turlarla anlaşmalar daha çok yapılmalı…

İçkili mekanlar açılmalı…

Enstitüler kurulmalı…

Bilgilendirme söyleşileri yapılmalı…

Devamlılığı olan standart ürünler yetiştirilmeli…

Markalaşma olmalı…

Tokat kebabı Tokat’ta yenmeli…

Otantik değerlerimizin patenti alınmalı…

Tanıtıma ve reklama bütçe ayrılmalı…

Araştırmalar kayıt altına alınmalı…

Festivallerin devamı gelmeli…

Bu aktarımlar ehil kişilerin eliyle olmalı…

Eko köy turizm projeleri çoğaltılmalı

Emeği geçenleri yürekten kutluyorum.

Bu festivallerin en güzel yanı bir hafta tüm sosyal medyaların sizin şehrinizden bahsetmesi tanıtım için çok önemli. Bu söyleşilerin bitiminde tanıştığımız güzel insanlar  ve öğrendiğiniz bilgiler en büyük kazancımız oldu.  Günaydın Restorantlarının sahibi Cüneyt beyin eşi Saynur hanıma Üç gün boyunca gönüllü mihmandarlık yaptım. Şehrimizin tarihi yerlerini gezdirdim ve lezzetlerini yerinde tattırdım. Bizi bu konuda yalnız bırakmayan Saklı Bahçenin sahibi Ender bey ve Burcu hanımefendiye misafirperverlikleri için çok teşekkür ederim. Yaşadığımız aksiliklerde oldu tabii. Festival tarihlerinde müzeler kesinlikle açık olmalı ve açık kalması için ekstra bir çaba harcanmalı. Çünkü bu şehre ilk ve son kez gelen bir kişi tarihimizi, müzelerimizi, konaklarımızı gezmeden görmeden dönmemeli. Üç gün üst üste gittiğimiz Latifoğluoğlu konağını nihayet gezebildik. 

İlk gün 5 te gittik 4:30 kapanıyor dediler almadılar.

İkinci gün öğlen arası gitmişiz saat birden sonra gelin şimdi kapalıyız dediler almadılar.

Üçüncü gün tüm müzeler kapalıymış giremedik. 

Nihayet dördüncü gün girebildik ve gelen misafirimiz bu konağa hayran kaldı görmeden gitseydim çok üzülürdüm dedi. 

Bir müzeyi gezmek için bu kadar zamanı olmayan olabilir. Festival tarihleri boyunca saatler esnetilmeli, öğle saatlerinde açık olmalı, bir günlük zorunlu tatil festival tarihlerinde kaldırılmalı. 

Öğlen arası kapatmakta ne oluyor onuda anlamış değilim. Yaz günü saat 5 ten sonra hava serinliyor, saat 8 de hava kararıyor, 4:30 da müze kapatmak çok şık olmuyor. Yetkililere buradan yaşadığımız mağduriyeti aktarmak istedim. Şehrimizin tanıtımı için kurumlar arası bu birliktelikler festival boyunca çok çok önemli.

Sözlerimi gastronomi Festivaline uygun bir Tokat kebabı tarifiyle bitirmek istiyorum. Tokat kebabının sosyolojik tarifi…

Anadolu’da bütün kebaplar yatık pişerken,

Bizim kebabımız dikey pişer. Bu duruş yöre insanının onurlu dik duruşunu temsil eder. Başa tutturulan kuyruk yağı meşe odununu közünde eriyerek kendisinden sonra gelen sebzeleri lezzetlendirir. Olgun insan da ateşlerde acılarla pişer ve kendisinden sonra gelen nesle tecrübeleriyle fayda sağlar. Sosyolojinin babası İbni Haldun “ coğrafya insanın karakterini belirler “ diyor. Bende Yöre İnsanının karakteri yemeğin lezzetini ve şeklini belirler diyorum. Onurlu insanın yanarken bile dik duruşunu temsil eden Tokat kebabı, sebzenin en doğalını, kuzu etinin en tazesiyle harmanlayan ve meşe odununun közünde demlenen kebabın usta ellerle asırlardır Sofralarımıza bayram şenliği yaşatan lezzetiyle ve görüntüsüyle birliğimizin, beraberliğimizin simgesidir diyorum.

Tokat kebabı Tokat’ta yenir.

Eksiğiyle gediğiyle şehrimizde ilk kez düzenlenen Esnaf Fuarı ve Gastronomi Festivalinde emeği geçenleri Belediye Başkanımız Sn Av. Eyüp Eroğlu’nun şahsında yürekten kutluyorum. Devamının gelişerek eksiklikler giderilerek yapılmasını temenni ediyorum. Güzelliklerde buluşmak dileğiyle…

Dünya Köylüsü 

Sosyolog yazar 

Ayla Bağ