29 Kasım 2018 Perşembe

Verimli Beyin için 10 ipucu

Yüksek Derecede Verimli Bir Beyin için 10 İpucu

Beyinlerin yüksek verimlilikle çalışmasını sağlayan 10 alışkanlık nedir?

  1. Öğrenin. “İşleyen demir ışıldar,” sözündeki ‘demir’ nedir? Çevrenize bakarken olayların işleyişine ilişkin temel bir anlayış sahibi olmak, ufak konularda sahip olduğunuz bilginizi ilerletmek ve merakınızı gidermek beyindeki milyarlarca sinirsel bağlantıların yoğunlaşmasını sağlar.Yediğinize dikkat edin. Beynimiz vücut kütlemizin ortalama sadece %2’sini oluştursa da, aldığımız oksijen ve gıdanın %20’sini tüketir. Genel bir deyişle, çok özel veya pahalı gıdalara ihtiyacınız yok ancak sağlam kafa sağlam vücutta bulunur anlayışıyla yediğinize dikkat etmek ve genel olarak sağlıklı beslenmek ve kötü gıdalardan uzak durmak gerekli.
  2. Beynin, vücudun bir parçası olduğunu unutmamak gerekir. Vücudu kuvvetlendiren spor aktiviteleri, beynin nöron yenileme süreçlerini de hızlandırır.
  3. Geleceğe yönelik olumlu duygular taşımak, her yeni güne yapıcı bir bakış açısıyla yaklaşmak temel hayat algınızın bir parçası olmalı. Stres ve anksiyete, ister dış, ister iç kaynaklı olsun, nöronların ölümünde rol oynadığı gibi yenilerinin yaratılmasını da olumsuz etkilyor.
  4. Zihninizi zorlayacak ve yeni öğrenme fırsatları verecek ortamlar arayın. Beynin en iyi yaptığı şeylerden bir tanesi yeni şeyler öğrenerek yeni ortamlara adapte olmak. Beyninizin yeni bir bölgesinde nöron aktivitesi oluşturuduğunuz zaman bu bölgeyi kullanıma açıyor ve kullandıkça canlı tutuyorsunuz. Burada vurgulanan benzer bulmacaları yüzlerce defa çözmek değil, yeni tür bulmacalar çözmek.
  5. Tüm gezegende (şimdilik bildiğimiz kadarıyla) kendi kararlarını alabilen tek organizma biziz. Yüksek hedefler koyun. Okulunuzdan mezun olduktan sonra da öğrenmeye devam edin. Beyin, hangi yaşta olursanız olun gelişmeye devam eder ve onu nasıl kullandığınızı size yansıtır.
  6. Keşfedin, gezin. Yeni coğrafyalara, kültürlere ve ortamlara adapte olmak çevrenize daha çok dikkat etmeniz, yeni kararlar almaya zorlanmanız ve beyninizi daha çok kullanmanız anlamına gelir.
  7. Beyninizi kiraya vermeyin. Sizin yerinize kararlar alması için ne komşunuza ne politikacıları ne de medya figürlerine güvenin. Kendi kararlarınızı kendiniz alın ve hatalarınızdan öğrenin. Bu şekilde gelişen beyin komşunuzunki değil sizinki olur.
  8. Sizi zihinsel olarak tetikleyen arkadaşlıklar geliştirin ve koruyun. Biz “sosyal hayvan”larız ve sosyalleşme ihtiyacı duyarız. “Çocuk Bilgiç” modelinin de çok ideal bir gelişimsel model olmaması buradan kaynaklanır.
  9. Gülün. Sıkça. Özellikle bilişsel olarak karmaşık, zihni değişik şekillerde çalışmaya zorlayan, kurnazlıklarla dolu bir espri anlayışına yönelin.
Tabi ki hepsinden önemli olanı bu maddelerden herhangi birini ufak da olsa uygulamaya başlamak ve gittikçe büyüyen bir değişiklik yaratabilmek. Tereddüt etmeyin veya ertelemeyin. Kararını alın ve bugün değişik bir şey deneme kararı alın.
Alıntı-Alvaro Fernandes 

Özlü Sözler

"Kırk yaşından sonra gelen keşifler
daha kalıcı
daha etkili ve
daha tesirli oluyor"

Dönya Köylüsü
    Ayla Bağ

GEÇ DEĞİL

Yaşadığı şehirden, bulunduğu ortamdan kısacası yaşantısından sıkılan bir adam, cebindeki az miktar para ile yanına hiçbir şey almadan bulunduğu kenti terk edip daha önce hiç bilmediği bir ülkeye gitmiş. Oraya henüz alışmaya çalışırken birden bir ses duymuş.
Bir çığırtkan, avazı çıktığı kadar meydanda bağırıyormuş:
– Tiyatro! Gelin! Kaçırmayın! Bu akşam Tiyatro!…
Adam hayatında hiç tiyatroya gitmemiş ve inanılmaz derecede merak etmiş. Biletin nereden alındığını öğrenmiş. Bilet fiyatı cebindeki tüm para kadar  olmasına rağmen hiç tereddütsüz bileti almış. Başlamış merakla oyunu izlemeye… Oyun bitmiş, herkes dağılmış ve bizim meraklı öylece kalmış, izlediği muhteşem oyun karşısında.
O sırada temizlikçi tarafından salonu boşaltmak için ikaz almış.
Adamsa:
– “Bana müdürünüzün yerini söyler misiniz? Onunla bir şey konuşmam gerek…” demiş.

Seyrettiği oyunun etkisi ile müdür ile konuşmuş ve ne olursa olsun, ne iş olursa olsun buranın bir parçası olmak için çalışmak istediğini belirtmiş.

Müdür çok şanslı olduğunu, şu sıralarda bir temizlikçi aradığını fakat önce Onu denemesi gerektiğini ifade etmiş ve denemek üzere aylardır el değmemiş bir kütüphanenin temizliğini uygun bulmuş.
– İşte burayı temizle. Eğer beğenirsem seni işe alırım… demiş ve gitmiş.
Tiyatro aşkının verdiği şevk ile temizlik beklenenden kısa sürede bitmiş. Müdür odayı görmeden adamın samimiyetine inanmamış. Onu diğerleri gibi işi savsaklayan biri sanmış. Fakat odanın temizliğini görünce hayretler içinde kalmış. Aylardır içeriye girilmeyen oda gıcır gıcır oluvermiş. Müdür bu çabuk ve becerikli adamı işe almaya karar vermiş.
– Tamam seni işe alıyorum
– Fakat benim yatacak yerim yok.
– O zaman burada yatarsın ve işe daha erken başlarsın.
İstediği olan tiyatro tutkunu, huzurlu bir şekilde odayı terk ederken müdür.
– Adın neydi senin buraya yazalım demiş.
Aldığı cevap ise,
– William, efendim!   William Shakespeare!… olmuş.
Bu hikaye hem insanı dehşete düşürücü hem de ilham verici. Shakespeare tiyatro yaşantısına bu şekilde başlamış.. Tam kırk (40) yaşında… tiyatroyu o yıllarda tanımış ve büyük bir azimle o muhteşem oyunları yazmış.
Üstelik büyük bir fedakarlık göstermiş mesleği için. Meslek hayatı boyunca sadece üç saat uyuyarak yaşamını sürdürmüş. Sabah erken kalkıp oyun provasını yapıyor oyununu oynuyor ve akşam yeniden oyun yazıyor…
Bu böyle sürüp gitmiş.
Bu hikayeyi ilk duyduğumda yaşamım için duyduğum kaygıları bir kenara bıraktım.
Anladım ki, hiçbir şey için geç değil.
İnsan eğer isterse imkansız gibi görünen olayları da gerçekleştirebilir.
Yeter ki yürekten istesin ve bunun için çaba sarf etsin.
Hiçbir şey için geç değil.
Kaç yaşında olursak olalım…–…………………………………………………………………………………………..
(Alıntı)

21 Kasım 2018 Çarşamba

KIZLAR

Ah bu ince uzun yollar
Hep güzel haber mi yollar
Bazen elini koynunda korlar
Hasretle sarılacak olan kollar
Yürekten gelen bir selam yollar
 Delikanlı yiğit  sevda dolu kızlar.

Dünya Köylüsü
    Ayla Bağ


15 Kasım 2018 Perşembe

Tavsiyeler

• Sürekli olarak dik dur! Gözlerin daima karşıda olsun.
• Kendinle olan konuşmalarını kontrol et.
• Negatif konuşmalarının farkına var ve düzeltmeye çalış.
• Duygularını izle. Olumsuz duyguları vücudundan hemen at
• Her fırsatta derin nefes alıp ver. Burundan al uzun süre tut, ağızdan nefes ver.
• Hedeflerine odaklan. Hedefe ulaşıncaya kadar pes etme.
• Her zorluğun içindeki fırsatı gör. Daima umudunu koru. En zor durumlarda bile.
• Kararlı ol! En kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir!
• Kendine her durumda inan. Kimse sana inanmasa bile.
• Her zaman ŞİMDİ’ yi yaşa. Geçmişe takılıp kalma!
• Düşünme, sadece YAP!
• Cesur ol.
• Çözüme odaklan, sorunlara değil
• Doğru soruları sor.
• Geçmiş başarılarını hatırla. Ama onlara sığınma. Daha iyisini yap.
• Meraklı ol. Sürekli yenilikleri takip et.
• Kendini geliştirecek ve motive edecek kitaplar oku.
• Kendine inan. Kendine %100 inan.
• Sorunları birer meydan okuma olarak gör.
• İki işi yarım yapacağına, bir işi tam yap.
• Sabretmeyi bil.
• Her zaman farklı alternatiflerin olsun.
• Enerjik ol.
• Sorunu parçalara böl, öyle çöz.
• Çözüm dışındaki tüm alternatifleri sil.
• Sabah kalkarken o gün yapılacak işlere keyifle bak.
• İşleri oyuna çevir.
• Heyecanın diğer insanlara bulaşsın.
• Çalışırken şarkı söyle veya gülümse.
• Algılarını aç.
• Her sonunun bir çözümü vardır.
• Yaptığın işin en iyisini yap.
• Hakkını ara.
• İşleri teker teker yap.
• Daima dürüst ol.
• Sorunlarından kaçma… yüzleş…
Alıntı.

13 Kasım 2018 Salı

Yol Davası

            Nereden davet gelirse ben oradayım. Bugün Yelpe Köyü'nün değerli kadınlarıyla buluşup kitaba dair insana dair ve hayata dair sohbet ettik. Çok içten samimi köy kadınlarıyla göz göze diz dize sohbet etmek harikaydı. Anadolu kadınlarıydı onlar meslek haneleri boştu ünvanları ise yoktu.                            
            Yelpe köyü Tokat'a 10 dak uzaklıkta Toki konutlarının içinden geçip Dedeli köyü'nü aşabilirseniz Topçamın eteğine kurulan Yelpe Köyü'ne varabiliyorsunuz. Köy 80 hanelik ataerkil geniş ailelere sahip ilk okulu olan , hayvancılıkla uğraşan ,kiraz vişne yetiştiren şehir merkezine yakınlığından dolayı göç vermeyen bir köy. Gençleri inşaatlarda çalışan okuyan ve gelişime açık bir köy.Tek dertleri 8 yıldır bitmeyen yol davası.
             8 yıldır bitmeyen yol davası kadınlarımızı ve köy halkını çok yıpratmış belli ki. Dedeli Köyünden kız alıp kız verdik. Köyün yarısıyla akrabayız ama gel gelelim yayla davası yüzünden bize yol vermiyorlar dediler. Araya valiler, özel idare mülki amirleri muhtarlar girmiş ama bir türlü çözülememiş bu yol hikayesi. Şimdi köylü dört gözle gümenek tarafından açılacak yolu bekliyor. Gümenek tarafından açılan yolda kazı işlemleri yapılırken rasladıkları tarihi eser kalıntılar yüzünden yol yapım çalışmaları durdurulmuş ve köyün iki tarafından girişler çıkışlar kontrollü. Köylü bu durumdan çok sıkılmış. Gençlerimizden endişeleniyoruz delikanlılara birisi bir şey söyler başları belaya girer diye her gün yollarını dört gözle gözlüyoruz diyor analar. Hastalarımızı doktora götüremiyoruz, önümüzü kesip arabayı tekmeliyorlar herkes barıştan yana ama kim önderlik edecek bilemiyoruz diyorlar. Tokat'ın göbeğinde merkez köylerden olan bu köylerimizin düştüğü çıkmazdan kurtulmaları için hep birlikte bir çare üretip kardeşliğin önemi ve kadim topraklarımızın yetiştirdiği dostdoğru yüreği güzel köylülerimizin bir an evvel doğruyu bulup uzlaşmaları ve bu husumete son vermelerini diliyorum.
              4 yıldır bu köyde görev yapan öğretmenlerimizin her türlü zorluğa rağmen kadınlarımızın el becerilerini geliştirmeleri için verdikleri çabayı takdirle karşılıyorum. Kadınlarımızla yaptığımız sohbette" Yaşayan  Kırk  Kızlar  Efsanesi "kitabından yüreğe dukunan hikayeleri paylaştım hanımlarımızla. Onlarda fark ettiler kardeşlikten ve barıştan yana olmayı bu topraklarda binlerce yıl kavga etmeden yaşayan insanımızın bu yol davasınıda en makul şekilde kadınların sağ duyusuyla ve mülki amirlerin önderliğinde çözüleceğine inancım sonsuz. Teşekkürler Halise ve Handan öğretmenim bu güzelliğe vesile olduğunuz için. Güzelliklerde buluşmak dileğiyle...
Dünya Köylüsü
     Ayla Bağ

11 Kasım 2018 Pazar

Kişisel Gelişimin Kuralları

Kural 1: Asla kendinden şüphe etme… Sen ne hissediyorsan o her zaman doğrudur. Dünyadaki bütün insanlar toplansa ve sana aksini söylese bile senin hissettiklerin senin için doğrudur. Onlar farklı hissedebilir, farklı düşünebilir ama bu senin hissettiklerinin yanlış olduğunu göstermez, sadece onlardan farklı olduğunu gösterir.
Kural 2: Asla farklı olduğun için utanma. Eğer çevrende senin gibi düşünen, seni anlayan insanlar yoksa o zaman çirkin ördek yavrusu hikâyesini hatırla… Muhtemelen sen yanlış yerde, yanlış insanlarla birlikte olduğun için seni anlamıyorlardır. O halde hedefin ait olduğun yeri bulmak olmalıdır. Asla muhteşem bir kuğu olduğun gerçeğini unutma ve ördek olmak için uğraşma.
Kural 3: Geçmişte yaptıkların için pişmanlık duyma ve özür dileme. Yasadıklarının senin için önemli bir ders olduğunu kendine hatırlat. Bu tecrübe ile aldığın bilgiyi özenle incele, olayda yaptığın hataları ve yeniden ayni durumda olsan nasıl davranacağını iyice duşun ve gelecek olaylar için kendini hazırla. Kırılan vazo tamir edilemez ama gelecekte başka vazoların kırılması önlenebilir.
Kural 4: Mümkün olduğunca kimsenin senin adına karar vermesine izin verme ama başkalarının hakli olabileceğini de unutma. Bu hayat senin ve istediğin gibi yasamaya hakkin var, fakat başkalarını dinle ve onların bakış acısını anlamaya çalış.
Kural 5: Ailen dışındaki insanlarla ilişkilerinde asla kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atma ve kendini hayallerle kandırma. Her zaman ama her zaman önce sen gelmelisin. Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzmeyi tercih etme. Sen kaldırabiliyorsan, onlarda kaldırabilir. Karsındaki insan senin mutluluğunu düşünmüyorsa ve senin üzülmene yol acıyorsa, o zaman o insan sana değer vermiyor demektir. Bu kişileri değiştireceğini yâda sana zamanla önem vereceğini düşünme. Sana karşılıksız sevgi veren ve senin için her şeyi göze alabilecek tek insanlar ailendir.
Kural 6: Asla kaybetmekten korkarak, sırf inanmak istediğin için karsındaki insanin sevgi sözcüklerine inanma. Sevgi insanin kalbindedir, gözlerindedir, davranışlarındadır, ses tonundadır, sana verdiği önemde ve değerdedir, senin için yaptığı fedakârlıklardadır. İnsanlar çok kısa zamanda sevgi sözcüklerini umarsızca dağıtmaya başlarlar. Bunları dinle ama gerçek sevgiyi >karsındakinin davranışlarına bakarak bul. İnanmak istediğin için değil gerçek olduğu için karsındaki insanin sözlerine inan…
Kural 7: Her zaman ama her zaman, mutlaka kalbini dinle. Hayatta senin için neyin doğru olduğunu bir tek içindeki ses söyleyebilir. Dolayısıyla içindeki sesle konuşmayı öğren. Her gün kendinle kalmak için zaman ayır ve kalbini dinle. Başka şekilde hissetmek için ikna etmeye değil, gerçekten ne hissettiğini bulabilmek için dinlemeye çalış. Bazen içindeki ses sana çok zor geleni yapmanı söyleyebilir yâda duymak istemediklerini söyleyebilir Korkma… Ve içindeki sesi dinlemeye devam et…
Kural 8: Her zaman ama her zaman, mutlaka kendine iyi davran. Kendini sev, şefkatle yaklaş. Yanlış yaptığında acımasızca kendini eleştirip üzme… Aksine basını oksa, kendini kucakla ve her şeyin geçeceğini söyle. Üzgün olduğunda, kırıldığında, acı çektiğinde, mutsuz hissettiğinde kendine özen göster, tıpkı hasta bakar gibi kendine bakim uygula. Yapmaktan hoşlandığın aktivitelerle meşgul ol ve bu durumdan çıkarak kimsenin seni incitmesine, üzmesine izin vermeyeceğini göster.
Kural 9: Hayatta her şeyin bir bedeli olduğunu asla unutma ve bedel ödemekten istemediğin için kendini boşlukta bırakma. Örneğin bir insani incitmişsen, ödeyeceğin bedel o insanin güvenini yitirmektir. Eğer seni sevmeyen biriyle birlikteysen, yalnız kalmaktan korkup ilişkide kalma, çünkü kalmanın bedeli sevgisiz bir hapiste yasamaktır. Eğer farklı olmaktan korkuyorsan ve başka insanları taklit edip onlar gibi olmaya çalışıyorsan, ödeyeceğin bedel kendine olan saygını yitirmek olacaktır. Diğer taraftan bazen kendin gibi olmanın bedelinin de yalnız kalmak olduğunu unutma. O halde yasamda her zaman bir bedel ödeyeceğini hatırla. Bir adim atmadan önce mutlaka ödeyeceğin bedeli bil ve kazanacaklarına değip değmediğine bakarak kararlarını ver.
Kural 10: İnsanlara karsı nazik ve sevecen ol, ne olursa olsun asla bir başka insani kırmak için konuşma, bilinçli olarak üzmeye çalışma ve kendi acını hafifletmek için bir başkasını yaralama.
Kural 11: Hayatta en büyük dostun sen olabileceğin gibi hayattaki en büyük düşmanın gene sen olabilirsin. Seçimini yap ve kendin için dostu mu yoksa düşmanı mı olacağına karar ver. Yasamdaki tüm acıları atlatabilirsin, her şeye rağmen mutlu olmayı başarabilirsin, istersen kotu alışkanlıklarını bırakabilir ve her zaman yeniden başlayabilirsin. İstersen kendine yeni bir hayat kurabilirsin. Eğer kendinin dostu olabilirsen.
Kural 12: Asla tecrübe kazanmaktan kaçma Ne kadar zor olursa olsun, yeniden ayağa kalk ve yola devam et. Hayati öğrenmek için o tecrübelere ihtiyacın var. Kalbin ask acısı ile yaralanmış ise, sonsuza kadar kendini aska kapatma. Ruhun insanların acımasızlığı ile incinmiş ise, hayata kusup kendini karanlık bir dünyada yasamaya zorlama. Bedenin çok büyük acılar çekmişse, kendini uyuşturup bırakma. Unutma bilge insan hayati yaşayandır. Cesur insan korkusuzca devam edebilendir. Kahraman insan tüm acılarına rağmen yenilmeyendir
Yazar Çiğdem Alper.

10 Kasım 2018 Cumartesi

KAPILAR

Nice kapılar gördüm ihtişamlı, çelikten
İki kanatlı oymalı ağaçtan kapılar...
Nice sevdaları koynunda besleyip yol verdiler belkide,
Kapı aralığından gece yarısı sokaklara.
Nice sevdalara kucak açtılar belli ki hayatlara açılan iki kanatlarıyla.
Kimisi sade mütevazi,
Kimisi derin işcilik zanaatkar.
Kimisi zengin ağaların beylerin hizmetinde Bab-ı Ali
Kimisi köylü mehmet ağanın eşiğinde ahvali
Kimisi çarkı felekten bin öğüt verir insana,
Mevlana gibi gönül erenlerinin beytinde
Hepsi hizmet için han duvarlarına hanelerin girişine,
Sokakların kıyısında omuz omuza ahenk içinde monteli.
Birbirine bakar bakar sevdalı aşıklar gibi perdelerin danteli.
Bey oğlu fakir kız, fakir oğlan bey  kızı gibi imkansız
Aşkların sevdasını yaşarlar şehirlerinde...sessizce...
Efsane olurlar yıpranmış yıpratılmış duvarların bir parçası olarak
Sokaklarına hayat verir  kanatlı kapıların çelik sürgüsü
Belik belik saçlarının örgüsü, belinde yiğitlerin süngüsü
Bey sokağında yiğit sevdalı aşıklar kızlar delikanlılar...
Kafesli pencerelerden birbirini gözlerler...
Kapı tokmaklarında saklıdır misafirin gizi
Cumbalı evlerin yoktur dünyada eşi benzeri
Gıjgıjın eteğine sıralanmış hamamcı kırkkız otağı
Aşkın çağrısıyla...aralanan  bir kapı
Geleceğe açılan, altın yumutlayan  Bey sokağı...
Dünya Köylüsü
    Ayla Bağ



Tokat'ın EN'leri

       

            Tokat Gündem Gazetesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl 18’incisi gerçekleştirilen Tokat Enler Ödül Töreni bu yıl Tokat Dedeman Otelde düzenlenen organizasyonla  ödüller sahiplerini buldu. Tokat Enleri Ödül Töreni 3 Kasım Cumartesi akşamı Tokat Dedeman Otel’de yapıldı. Türkiye genelinde başarılı bulunan Tokatlı sanayici iş adamları ve belediye başkanları sanatçılar, sporcular, sivil toplum kuruluşları ve bireysel başarıların değerlendirildiği 2018 yılı ödülleri Dimes firmasının kurucusu merhum Mustafa Vasfi Diren adına verildi.
Geceye saygı duruşuyla ve istiklal marşının söylenmesiyle başlandı. Gecenin sunuculuğunu Halk müziği sanatçısı Seyhan Güler ve TOŞYAD kurucu üyesi Mahmut Hasgül'le birlikte sundular. Program Ekin TV ve Tempo TV’den canlı olarak yayınladı.
            Törenin açılış konuşmasını yapan Tokat Gündem gazetesi imtiyaz sahibi Bayram Güvercin biz bu topraklarda doğduk, bu toprakların türküleri ile büyüdük, doğduğumuz topraklara borcumuz olduğuna inanıyoruz, bizi var eden, hayatımıza anlam katan memleketimize,  bizlerde sahip çıkmak ve minnet borcumuzu ödemek amacındayız diyen Güvercin, Tokatlılar arasında gönül köprüleri kurmaya, kurumlarımız arasında ilişkilere katkı sağlamaya, kültürümüzü, tarihimizi tanıtmaya, örf ve adetlerimizi yaşatmaya, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek ve şehrimize değer katmak adına, 19 yıl önce çıktığımız yolda, ilk gün ki heyecanımızla devam ediyoruz dedi.
             Tokat Gündem gazetesi genel yayın yönetmeni Zekeriya Yılmaz yaptığı konuşmada, Yayın hayatımızın heyecan ve motivasyon kaynağı olan Tokatta, bu organizasyonu gerçekleştirmek 18. Tokat Enler Ödül Törenini bu topraklarda doğmuş bir markanın kurucusuna adanmış olması bizi farklı bir heyecana sürükledi. Tokat’ta bu heyecanı yaşamak doğduğumuz topraklara vefa borcundan kaynaklanmaktadır. Bu vefa borcumuzu ödemek ve geleceğimize dair projelere öncülük etmek bundan sonrada Yayın grubumuzun planları arasındadır. Bizleri bağrına basan Tokat şehrine ve halkına teşekkür ediyoruz, Ulusal Basın mensuplarının değerli katılımıyla desteklediğimiz bu organizasyon hem merhum Mustafa Vasfi Diren’e yakışmış hem de “Tarımda inovasyona Tokat” paneliyle yeni fikirlerin tetiklenmesine katkı sağlanmıştır. Tokatta ilk olarak gerçekleştirdiğimiz bu organizasyonda ödül alanları kutluyor, yayın grubumuzun iş görenleri ve ekibimiz adına katılımcılara saygı ve sevgilerimizi sunuyorum.
              Ödül töreninde konuşan Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu “Tokat kelimelerle ifade edilmez.Birçok şey deriz; Akzambaklar şehri deriz, Şehitler diyarı deriz. Anadolu’nun mayası deriz.Böylesine güzel bir yer iliyle ilçeleriyle. Bizleri her yerde iftiharla temsil ettiğiniz için teşekkür ediyorum dedi. Merhum Mustafa Vasfi Diren ve Diren ailesine teşekkür eden Eroğlu, İçimizden daha nice iş adamları, spor adamları, sanat insanları daha nice başarılı insanlar çıkmayı nasip etsin. Allah hepimizi ülkesine vatanına hizmet eden insanlardan eylesin. Bu topraklarda birlikte yaşamayı ve kıyamete kadar da var olmayı nasip etsin. Bana da bu ödülü layık gördükleri için bir kez daha teşekkür ediyorum diye konuştu.
             Turhal Belediye Başkanı Yılmaz Bekler, "Yeryüzünün en değerli, en şerefli varlığı insandır. İnsana hizmet etmekse hizmetlerin en şereflisidir.Asıl olan millettir. Turhal’ı sevmek bir sevdadır. Bu sevda türküsünü birlikte söyleyelim dediğimde bizlerle birlikte yol arkadaşlığı yapan tüm Turhallı hemşerilerime bu ödülü armağan ediyorum dedi. Bekler Camdan metalden boyadan ibaret, bu ödülü anlamlı kılan üzerindeki cam, metal boya değil veriliş sebebidir. Bu ödül bizlere aziz insanımıza ve milletimize hizmet çalışmalarımızdan dolayı verilmiştir diyen Başkan Bekler bizlere bu ödülü layık
gören jüri üyelerimize teşekkür ediyorum dedi.
Ödül alan isimler,
Av. Eyüp Eroğlu Tokat Belediye Başkanı
Tokat meydan ve kanal Tokat projesi çalışmaları Başarılı Belediye Başkanı ödülü
Yılmaz Bekler, Turhal Belediye Başkanı
Sosyo Kültürel başarıları ve alt yapı çalışmaları Başarılı Belediye Başkanı ödülü
Recep Gökçe, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri
Başarılı Yönetici ödülü
Yılmaz Kargılı,  Muhtar,Başarılı Yönetici ödülü
Münevver Sönmez, Almus Arısu köyü MuhtarıBaşarılı Yönetici ödülü
Orhan Ziya Diren, Dimes
Ülkemizde ve Dünyada yarattığı istihdam ve başarılı çalışmalardan Yaşam Boyu Onur ödülü
Hüseyin Özdilek,
Ülkemizde ve Dünyada, alanında yarattığı istihdamdan dolayı Yaşam Boyu Onur ödülü
Mehmet Önder, Uyum Soft Yönetim Kurulu Başkanı
Ülkemizin yerli ve milli yazılım markası olmasından dolayı değerli İş İnsanı ödülü
Murat Şahin, Tokat Şahin Otomotiv – New Holland Türkiye
Alanınızda gösterdiğiniz başarılı çalışmalardan dolayı İş İnsanı ödülü
Hasan Hüseyin Koç
Sektöründe gösterdiği başarılı çalışmalar ve üstlendiği sosyal sorumluluk başarı ödülü.
 Cemalettin Doğan, Doğuş Grup
Sektöründe gösterdiği başarılı çalışmalar ve üstlendiği sosyal sorumluluk başarı ödülü.
Firuze Meral, Firuze Reklam Sektöründe gösterdiği başarılı çalışmalar ve üstlendiği sosyal sorumluluk başarı ödülü.
Rukiye Aydın, İş İnsanı
Sektöründe gösterdiği başarılı çalışmalar ve üstlendiği sosyal sorumluluk başarı ödülü
Prof. Dr. Yaşar Akça, Öğretim Üyesi
Ceviz Proje Ödülü.
Rasim Uzun, GOP Öğrenci Konseyi Başkanı
Sosyal sorumluluk projeleri, Gençlik Konseyi Ödülü.
Prof. Dr. Yaşar Özgök, Üroloji Uzmanı
Akademik çalışma, Yılın Doktoru Ödülü.
Sevda Gül, Sanatçı
Yılın Kadın Sanatçı Ödülü.
Öykü Ülkü Sanatçı
Gelecek Vadeden Sanatçı Ödülü. Murat Akkaya, Sanatçı
Yılın Erkek Sanatçısı Ödülü.
 Yazıcık Kadın Kolları
Sevgi İzi projesi, Sosyal Sorumluluk Ödülü.
Burhan Besler, Dostlar Meclisi
Dostlar Meclisi Organizasyonu, Sosyal Sorumluluk Proje Ödülü
Nesibe Tükel, Uyafa Dernekler Başkan Yardımcısı
Başarılı Sivil Toplum Kuruluşu, Sosyal Sorumluluk Proje Ödülü
TOFSAD Tokat Fotoğraf Sanatçıları Derneği
İlin tanıtımı için Sanatsal çalışma, Sanat Ödülü
Veyis Ateş, Habertürk TV Müdürü
Başarılı Medya Yönetici Ödülü
İbrahim Erdoğan, ASYD Genel Başkanı
Başarılı Basın Yönetici Ödülü
Yakup Orakçı, Haber 60 Gazetesi
Başarılı Medya Ödülü
 Yılmaz Karaca, TGF Genel başkanı
Başarılı Medya Yönetici Ödülü
Nilüfer Koyuncuoğlu
Kabul gören proje çalışmaları Ödülü
Turhan Çakır, Tv program Yapımcısı ve Sunucu
Başarılı Yapımcı ve Sunucu Ödülü
Celal Toprak, Gazeteci
Başarılı Basın Ödülü
Kamuran Akkuş, Anadolu Ajans
Başarılı Yönetici Ödülü
Emre Kutalmış Ateşli, Milli Sporcu
2018 yılı Tekvando Dünya Şampiyonu, Başarılı Sporcu Ödülü
 Vildan Kelek, Milli Sporcu
Çekiç atma Türkiye Şampiyonu, Başarılı Sporcu Ödülü
 Oğuz Akbulut, Milli Sporcu
2018 yılı 400 metre Erkekler Avrupa Şampiyonu, Başarılı Sporcu Ödülü
 Duran Arslan, Reşadiye Çakmak Köyü İmam Hatibi
Sosyal Sorumluluk Ödülü
Hasan Erdem
Başarılı Kültür Elçisi Ödülü.
Veli Yüksel
45 bin fidanı doğa ile buluşturdu, Doğa Başarı Ödülü
         Ödül  alan değerli Tokatlıları  canı gönülden tebrik ediyorum.  Bu ödülleri değerlendiren jüri üyeleri kimlerdir, halk oyunu nasıl kullandı bunları bilmiyorum. Benim gönlüm bu değerlendirmenin içinde Resim  öğretmeni Mehmet  Sırrı Demirci beyefendinin " Elvan Yazmaları Tokat"  kitabı  47 yıllık çalışmanın kültürümüze kattığı değerin Enler töreninde onursal ödülü almasını isterdim. Eğitim alanında  yaptığı  " Kırk Kızlar Kız Lisesinde" projesiyle Türkiye' de örneği olmayan böyle bir çalışmayla Milli Eğitimde  ilklere  imza atan Maperi hatun kızmeslek lisesi müd . Sevil Alacam hocamın ödül almasını gönülden arzu ederdim. Bir ödülü ikinci kez aynı kişiye vermek  ne  kadar doğru bilemiyorum.  Manevi değeri olan bu ödüllerin insanları aşkla çalışmaya,  yaptıkları işte onure etmeye katkısı çok büyük şüphesiz." Yaşayan Kırk Kızlar Efsanesi " kitabından iki kadının ödül alması beni ayrıca onure etti. Bütün bu değerlendirmelerimi bir Tokatlı olarak bu töreni düzenleyen  Tokat Gündem Gazetesi imtiyaz sahiplerine en kalbi duygularımla iletiyorum. Bundan sonra yapılacak ödül  törenleri  yine Tokat' tamı yoksa İstanbul' damı yapılacak bunuda merak ediyorum. Emeği geçen herkese görünen görünmeyen yüreğini ortaya koyan  Tokat aşığı gönül erenlerine kucak  dolusu  selamlar ...
Güzelliklerde buluşmak dileğiyle...
Dünya Köylüsü
    Ayla Bağ

1 Kasım 2018 Perşembe

DÜNYA


Ben Dünya köylüsüyüm,
Güzelin sözlüsüyüm
Gönül ehlinin beytiyim "

Dünya Köylüsü
    Ayla Bağ

Ceviz Sandığı Ustası



                35 yıl önce yurt dışında yaptığı ziyaret sırasında bir mağazada gördüğü ceylan derisi kaplamalı sandıklardan esinlenen Atalay bey Türkiye'ye döndükten sonra minyatür kilim kaplı ceviz sandıkları üretmeye başladı. 30 yıldır Amerika'ya, son 10 yıldır da İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihracat yapan Atila, Bir zamanlar gelin adaylarının vazgeçilmezleri arasında yer alan çeyiz sandıkları, minyatür hale dönüştürülerek yurt dışına hediyelik eşya olarak gönderiliyor.
            "1940 yılında doğdum. Evliyim, üç çocuğum var. Devlet memurluğundan istifa ettim ve ticarete atıldım. Amerikaya bundan 40 yıl önce kilim ticareti yaptım. Gezmeye gittiğimde mağazada minyatür sandıklar gördüm ve çok dikkatimi çekti. Yurda döndüğümde bende bu sandıklardan yapmaya başladım. Kilim desenli bu sandıklar hediyelik eşya olarak rağbet gördü. Sandıkları küçük sanayi sitesindeki iş yerinde yapıyorum.25-30 ve 50 sm büyüklüğünde üretiyorum.30 yıldır amerikaya ihraç ediyoruz bu ürünleri ama başta ingiltere olmak üzere bir çok avrupa ülkesinede bu sandıklardan gönderiyoruz.
               Bu zaman zarfında ülkemize döviz getirdik. Niksar'da bizden sonra da sandık yapanlar oldu ve bu Niksar'da gelişti ama devamlı yapan arkadaşlarımız bazı sebeplerden dolayı azaldı. Bunda da ihracat çok fazla olduğu için sandıkların üzerine Anadolu motifli kilimler kullandık ve yapmış olduğumuz sandıkların hepsi ceviz ağacındandır. Kullandığımız boyaların tamamı kök boya olarak kullandık. Kök boya olduğu zaman kilimlerimiz daha güzel oluyor, sandık satışlarımız günden güne daha çok arttı. Bazen taleplere yetişemedik ama son zamanlarda sandık satışları biraz azaldı, buna sebep kilimlerin pahalı olmasından dolayı sandıklarında fiyatları pahalı oldu.Buna rağmen yılda 5000 adet sandık üretiyoruz.
             Senede hemen hemen 5 bin adet minyatür ceviz sandığı imal ediyoruz. Daha eskiden 20 binler civarındaydı fakat son zamanlarda biraz azalma oldu. Biz ihracatın yanı sıra perakende olarak da satışını yapıyoruz. Bu sandıklar hediyelik olarak da revaçta. Valilikler, kamu kurumları ve bireysel olarak kişiler de hediye için alıyorlar.
              Bu sandıkların yapım aşaması da göründüğü gibi kolay olmuyor. Çünkü her bir tahtası elden birkaç kez geçiyor. Kütük olarak alınıyor, daha sonra biçiliyor ve uzun müddet kurutuluyor. Kuru olarak yapmak zorundayız, çünkü bozulmalar oluyor. Tamamen bunların kalıpları çıkarılır, kesilir ve sonra da bu tahtaların birleştirilmesine geçilir. Bu da yaklaşık 300 adet sandığın muhakkak 1.5 ay gibi bir zaman zarfında meydana çıkıyor, ayrıca bunların bir de boya durumları var. Boya durumları tamamen eskitme boyadır, hiçbir zaman normal boya kullanmayız. Bilhassa dışarıdan ürün istedikleri zaman hep eskitme olarak istiyorlar. Satış durumlarımız gayet iyi şekildedir. Sandık üzerine kullandığımız kilimler ise tamamen Anadolu motifli ürünlerdir. Hepsi kök boyadır ve yeni kilim kullanamıyoruz, zaten yeni kilimler pahalı geliyor, maliyetleri çok fazla artırır. Son zamanlarda tabii maliyetlerimiz de arttı. Dediğim gibi bizim bütün satışlarımız ihracata yönelik ama perakende ve toptan satışlarımızı da yapıyoruz. Sandıkların boyutuna göre perakende satışlarımız ortalama 80 lira ile 400 lira arasında değişiyor” dedi ceviz sandığı ustası Atalay Atilla bey efendi.