10 Eylül 2019 Salı

Kitap urgancı ustası Ayşe Demir

       
             Girişimciliği, çalışma azmi ve kadın olarak yaptığı işin Türkiye'de ilk ve tek olmasının farkındalığıyla bir çok kadına öncü olan, üniversiteyi kazandığı halde babasının ben seni gurbet ellerde okutamam demesi üzerine çok sevdiği urgancı Cemil beyle evlenen ve bu işi benimseyen bende bu işi yapıyorsam en iyisini yapacağım kendimi geliştireceğim ve Türkiye'de bu alanda ki tek usta ben olacağım der ve çalışmalarına başlar. 5 yıl sonra adından tüm Türkiye söz etmeye başlar.
            1973 Tokat doğumluyum. Kaşıkçı bağlarında , Meyve bahçelerinin içinde büyüdüm ilk olarak dedem sepet örerdi bende sepet örerek el becerimi geliştirdim. Sarmaşıklardan ip örerdim. Ağaçlara aşılama yapardım hepsini dedemden öğrendim. İlkokulu Alparslan ilköğretimde okudum. Ortaokulu Atatürk  ortakulunda okudum. Liseyi ticaret lisesinde bitirdim. Karadeniz teknik Üniversitesinin Avkatlık bölümünü kazandım babam göndermedi. Bende sevdiğim genç ile evlendim.
             Eşim Dede mesleği olan urgancılık işi yapıyordu. Urgan kelime manasıyla keten, kenevir, pamuk,jüt gibi türlü dokuma maddelerinin herhangi birinden yapılan ince halat. İnsanlığın var oluşuyla birlikte var olan bir sanat. Bende çok merak ettim ve merak üzerine kendi kendime yular örmeyi  öğrendim. Eşime gösterdim eşim çok beğendi ve gel ben sana bu işin bütün sırrını öğreteyim dedi. Bana urgancılıkla ilgili bildiği bütün bilgileri aktardı. Merakım daha çok arttı ve araştırmaya başladım. Antepe gittim ve antepte golon dokuması başladı. Kendir olmadığı için atık iplerden altarnatif olarak bunu ürettiler ve polyester iplerden urgan örmeye başladılar. Ben Antepli ustadan urgan örmeyi öğreneceğim dedim ve usta bana baktı sen bu işi yapamazsın dedi ama ben öğrenmek istiyorum dedim ve ısrarcı olduğumu görünce en ağır olan at yularını önüme koydu ben onu örmeye başladım. Usta örgümü görünce çok hoşuna gitti ve sarı kız sen bu işi becerecen dedi ve elindeki bildiği yular çeşitlerini bana gösterdi. 3 gün orada kaldım bana bildiklerini aktardı. Ben memlekete döndüğümde bir yıl çok uğraştım. Eşim bırak uğraşma hazır alıyoruz kendini yorma dedi. Bende azmettim ve eşime ben bu işi geliştireceğim ve Türkiye'de bu işi yapan tek usta ben olacağım dedim. Öğrendiğim bu beş teknikten daha başka teknikler geliştirerek şu anda 9 çeşit yular örüyorum.
        Hayvanlarda doğarlar büyürler her boyda hayvana yular yapmaya başladım ve 9 çeşit boy yaptım. Dana yuları, düve yuları, buzağı yuları, birde ara bedenlerini yaptım, körpe yuları, azılı yular, inek yuları, eşek yuları, at yuları...gibi. Pazarım arttı. Bende hanımlarımıza ekmek kapısı oldum.  Onlara yular örmeği öğrettim. Örme yular, boncuk dizmek gibi. Bir çok kişinin evinde oturarak para kazanmasını sağladım.
          Benim hayalim urgan atölyesi açmak. Kendir üretimi şimdilerde kontürollü olarak üretilecek. Bizde urgan üretimi yaparken çeşitlerini yazdık ve 27 ip çeşidi var. Bir kaç tane örnek vereyim, kırnap, yayık ipi, at golanı, motor halatı, gemi halatı gibi...
          600 yıllık Urgancılık 1453 yılında Fatih'in İstanbul'u fetettiğinde gemileri karadan yürütmek için kullandıkları urganları bu topraklardan yani Zile'den göndermişler. Kütahya -Simav ve İzmir -Tire bu işin kaynağı, günümüzde 7 ilde üretiliyor. İzmir-Tire, Kütahya-simav, Kastamonu- Vezirköprü, Malatya, Gaziantep, Urfa, Tokat.
           Sentetik ürünlerden üretilen urganlar kaliteyi düşürdü. İthal kendirden urgan üretiyoruz. Urgan üretimini size kendirden başlayarak anlatmaya başlayayım. Tarladan toplanan kendir 5-10 gün
kurumaya bırakırsın sonra bu kendirleri 40 civili tarağa  vura vura kendiri damarlarından lif lif ayırır
ve incecik ip haline gelinceye kadar tararsın. En güzel kısım elinde kalır ve çarkı döndürerek ustayla aynı anda iki kişi kordineli olarak birlikte yol alırlar ve iki parmak arasında kıvıra kıvıra bükerek kendiri ip haline getirirsin ve kaç kat istersen bunu o kadar birbiriyle yuvarlarsın ve yayık ipi üç kattan oluşur, son olarak toprakla macunlarsın kendir ipini ve asar kurutursun kullanıma hazır haline getirirsin. Urganı her yerde kullandım. Hamak yaptım, tahta beşiğin altını kendir ipiyle urgandan sardım. Hayvan bağı yaptım, salıncak yaptım, yayık ipi yaptım. Yeninin teknolojisini kullanın eskinin kültürüyle beslenin derdi büyüklerimiz. Bende öyle yaptım. Geleneksel urgancılığın bütün inceliklerini öğrendim.
               Benim eşimin ataları Malatya Darende'den gelmişler 6 kardeşler ve bu işi yapan eşim Cemil
Darende. Ahilik ocağından geliyor  zanaatımız. Dedemizin dedeside urgancıymış Hasan dede. Tokat
şehir müzesinde urgancılık atölyesi var ve dedemiz Topal İbrahim'in adı verildi. Ahi geleneğinden gelen bir ustanın torununun eşi olarak bu işi yapmaya ayakta tutmaya çalışıyorum. Araştırıyorum.
Malatyanın urganı farklıdır. Hiç bir ustanın yuları birbirini tutmaz, her ustanın düğümü farklıdır. Babanın yuları oğlunun yaptığını tutmaz. Düğüm çok önemli yularda. Yular bir düğümden başlar ve 12 düğümden oluşur. Tokat' lı bir usta olarak bütün yularları yapabiliyorum. Ama başka bölgelerdeki ustalar bizim yuları öremiyor. 9 çeşit yular var. Bağlama , yarma, örme, yapıştırma yular çeşitleri vardır.  Hepsi çok çok farklı. İpi düğümleyerek şekil verirsin. 400 düğümden oluşan yular büyük emek ister. Düğüm düğüm birleştirdiğim motifsin. Bayan olarak bu işi yapan tek kişiyim Türkiye'de. Bir ailede herkes ustadır. Urgancılık tek başına yapılacak bir iş değildir. 7den 70 şe ailede herkes bu işle ilgilenir. Bizde urgan atölyesi yok. Benim hayalim urgan atölyesi açmak. Tamamen eski usullerde doğal bir üretim yapmak için yer aldım ve 20 metrelik haralarda 5 metre kapalı 15 metre açık alanda olacak şekilde atölyeyi yapacağım ve geleceğimiz olan öğrencilerimize tanıtmak çırak yetiştirmek istiyorum.
             Evliyim iki çocuğum ikisinede bu mesleği öğrettim.Urgancılık çok güzel bir meslek. Kendir ipini ben heryerde kullandım. Süs yaptım. Çan aletlerine nazar boncuğu taktım balkon süsü yaptım. Yaptığım çalışmalarla ve araştırmalarla 5 yılda ismimi Türkiye'de duyurdum. Kendir çok kıymetli bir bitki. Gelişmekte olan bir ülke için kendir sanayide, ilaç yapımında, oksijen üretiminde, çevreyle uyumu açısından geri dönüşümü kat kat yüksek bir bitki.
              Gittiğim bütün illerde urgancılıkla ilgili hanlar var. Bende Tokat'ta bütün ustalarımızın bir arada olduğu bir han istiyorum. Tokat'ın nacağı, bıçağı da çok kıymetli. Zurnacısı, kavalcısı, bakıcısı, demircisi, bağlamacısı, çömlekcisi, baskı kalıp oymacısı, yazmacısı, semercisi, bütün ustaların bir arada olduğu bir han hayal ediyorum. Tokat'ta el sanatlarına çok değer verilmiyor. İnşallah ben heryerde bunu dillendirmeye ve bu konuya dikkat çekmeye çalışıyorum. Umarım Bizim memmlekette de bu sanatcılara bir gün hakettiği değer  verilir. Ben aynı zamanda Tokat Geleneksel El Sanatları Derneğinin (TOGES) başkanıyım. Bizdeki sanatçıların hemen hemen hepsi ahi geleneğinden gelen sanatçılar. Babadan oğula usta çırak ilişkisiyle zanaatlarını yapan bu insanlar sadece ve sadece yetkililerden ilgi görmek ve bu el emeği göz nuru alın terinin hak ettiği yere gelmesi için turizm alanında değerlendirilmesi ve bu alanda ustalarımıza imkan verilmesini istiyorum. Diyor Ayşe Demir Darende hanımefendi.
               Dinlediğimiz yaşam öyküsünden Türkiye de ilk ve tek kadın urgancı ustası yaptığı işle fark yaratan ve normalde 5 çeşit olan yular urganını 9 çeşide çıkartarak ara yularlarıda insanların hizmetine sunarak 25 kişiye ekmek kapısı olan ve bildiğini ve lokmasını kadınlarla paylaşan işini aşkla yapan fark yaratan bir usta. Bizim ustalarımızın ürettikleri hem kalite açısından hemde çok yönlülük açısından çok yüksek seviyedeler. İşlerini titizlikle aşkla  yapıyorlar ve konuya çok
hakimler. Buda bizim ustalarımızın farkı. Bu farkı fark eden ve değerlendiren vizyonu geniş yöneticilerimizin elinde Tokat şahlanmaya hazır bir potansiyelle geleceğe yön veren  zanaatkarlarıyla otantik bir il olma özelliği taşımaktadır.
Teşekkürler Ayşe Darende Demir hanımefendi hikayenizi bizimle paylaştığınız için.
Çırak yetişmiyor, çocuklarına öğrettiyor.
25 kişiye ekmek kapısı.
Ustaların bir arada olduğu, turistlik bir han istiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder