10 Eylül 2019 Salı

Baskı ve Kalıp oyma ustası Yasemin usta Kitap


            Tokat ilinde yazmacıların 650 yıllık bir geçmişi vardır. Bu nedenle yazmacılığın yapıldığı anadolu kentleri arasında ise Tokat'ın yeri farklıdır. Yazmacılık geçmişte türünün en güzel örneklerini Tokat'ta vermiştir. Evliyaçelebi Tokat yazmaları için "beyaz pembe bezi diyar-ı Lohor'da yapılmaz. Güya altın gibi mücelladır. Kalemkar basma yüzü münakkaş perdeleri gayet memduh olur "der ve övgüyle söz eder. Türk el sanatları içinde Çit,yemeğini,çevre,  Çember deyimleriyle tanıdığımızı yazma yıllar boyunca kadınlarımızın başörtüsü olmuştur. Türkülere ve manilere konu olan yazma, rengiyle, oyasıyla kadınların dili olmuş ve lal kadının derdini dillendirmiştir anadoluda.
              Tokat'ta kara kalem ve elvan olmak üzere iki tip yazma basilmaktadir. Desen ve kompozisyon yönünden doğal bir görünüş hakim olan Tokat yazmalarında doğadaki motifler özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeden stilize edilerek kalıp üzerine aktarılmıştır Tokat'ın karakteristik motifleri tüm özellikleriyle birlikte yazmalara yansıtılmıştır. Doğadan alınan bitkisel motifler  Çiçek ve meyve motifleri kalıp ustasınca başarılı bir kompozisyon içinde kumaş üzerine aktarılmıştır. Doğa bu desenlerin kaynağı olmuştur .
            "Bir usta bin usta " sözüyle hikayeye başlamak istiyorum.2016 yılının en başarılı el sanatları ustası olarak ödül aldı. Bu sanata sahip çıkan ve yaşayan ustalardan Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Sanatkarı Yazma Baskı ve Kalıp oyma Ustası Yasemin Ertaştan hanımın Onu buralara taşıyan yaşam hikayesindeki sırları öğrenmek ve başarının sılarını çözmek için gelin kulak verelim anlattıklarına.
            1970 yılında Tokat'ın  Turhal ilçesinin Kalaycık köyünde doğdum.Annem ve babam çerkes .Tokat Ticeret lisesinden mezun oldum.Geleceğime yön verecek olan eğitimlerimi ilk olarak okuduğum bu okullardan aldım.folklör,atletizim (100 m 200 m siprinter) dallarında  başarılarım var.Okulumu bitirip  evlendim iki çocuk annesiyim.
savcılıktan özel izinle ceza evlerinde ilk bayan öğretici olarak mahkumlara baskı ve tasarım işini öğretmek ve bir şeyler öğrenmek için üç yıl gönüllü eğiticilik yaptım. Ceza evi bana çok şey öğretti. Hayata bakış açımı değiştirdi daha sıkı sarıldım işime eşime aşıma.
             Tabi bu arada yapmadığım öğrenmediğim el sanatı kalmadı.Aklım baskıda kaldı.Fark yaratmak adına farklı bir şeyler yapmalıydım.Köklerden kopmadan aslına uygun baskıda modern tasarımları ilk ben yaptım.Kalıp oymacılığı tam bir terapi insanın iş yaparken işine odaklanması dikkat isteyen bir şey buda kalıp oyma işini yapan kişinin sadece ve sadece işine odaklanmasını sağlıyor.Çünkü keskin bıcaklarla iş yapıyoruz en ufak bir dikkatsizlik en az 3dikiş ile 11dikişe mal oluyor.Kalıp oymacılığı 650 yıllık bir geçmişi olan el sanatı.En güzel baskı ağacı ıhlamur ağacı emdiği boyayı kumaşa geri veren tek ağaç. Önce ağacı kesip 2yıl kurutuyorsun sonra parafinleyip deseni üzerine tersinden karbon kağıdıyla çiziyorsun,sonra karga burnu denen bıcaklarla oyuyorsun çünkü basıldığında modelin düzü çıkıyor. Kesip kuruttuğun ağaca çizdiğin ve derin derin oyduğun desenle yeniden hayat veriyorsun ve her yerde deseni yaşatıyorsun.Kalıplarımdan vaz geçemiyorum hepsi benim çocuğum gibi.idealim hotkotor (Tek model)olarak  çalışmak istiyorum. Bu işi sanatsal anlamda bir yere taşımak ve bizden sonrakilere iz bırakabilmek.Uluslar arası boyuta taşımak istiyorum."diyor.
Fuarlara katılıyorum, atölyemde kursiyerlere bu sanatı öğretiyorum. Ben yaptığım işe aşığım. Elimde yılların birikiminden oluşan bir kolleksiyon var bunları tüm halkımızla ve şehrimizi gezmeye gelen  turistlerle yazma baskı kalıp  müzesi adı altında paylaşmak istiyorum.
            Yasemin ustamın yaptığı işe verdiği önemden şunu anlıyorum.İnsanda öyle değil mi ?ilk önce ana rahminden kopartılıp aile ve çevredeki  öğretilerle özümüzden kopartılıp kurutuluyoruz .Ve daha sonra hayat denen  ustanın elinde hadiselerle ince ince oyularak fazkalıklardan kurtulup kalıbın üzerinde yeniden çizdiğimiz yönle  hayat buluyoruz.Bu hayat bizim hayatımız.
            Yasemin ustamın mekanındaki adaleti,kursiyerleriyle oluşturduğu bağı , halil ibrahim sofrasındaki bereketini,hayvanlara duyduğu sevgiyi 650 yıllık tarihin izlerini 100 yıllık eski bir ahşap evde dokusuna uygun otantik bir şekilde yaşatmaya çalışması Elbetteki görülmeye
değer ve takdire şayan. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın . Selam ve sevgilerimle...
Öğrenci yetşiyor
Kendi Atölyesinde usta öğretici.
Uluslar arası boyutlarda mesleğini tanıtmak istiyor.


     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder