2 Mart 2023 Perşembe

BİR ŞEHİR ÜÇ NESİL

 Son günlerde yaşadığımız kara günlerden biraz uzaklaşmak için televizyonu kapattım ve elime 60 yaşında 60 kitap yazan, kadim şehrimizin yetiştirdiği kadim insanlarından yazar Prof. Dr. Ertuğrul Yaman hocamın BİR ŞEHİR ÜÇ NESİL kitabını alıp köşeme çekildim. Kapak sıcacık renklerle mutlu bir aileyi temsil eden resimle süslenmiş. İçini çok merak ederek ilk sayfayı çeviriyorum.

“ Her mevsim güzeldir; ama ilk yaz bir başka güzeldir. Yazın yeri başka güzün yeri başka . Hele kış apayrı bir güzeldir. Tabiatın gelinlik kızlar gibi beyaza bürünmesi yok mu? Doyumsuz bir manzara ve gönül serinliği sunuyor insana…” derken aklıma 22 gün önce  beyaz gelinlik giyinen ülkem geldi. 6 şubatta 7.7 deprem ile yıkılan onbinlerce kişiye mezar olan enkazın kefeniymiş meğer bu kar…Kar yağdı diye çok sevinmiştik. Ülkemiz, şehrimiz beyaza büründü. Tıpkı bir gelin gibi dedik ve üç gün sonra yaşanacak olanlardan habersiz çok sevinmiştik…Günlerce yandık kavrulduk…hala için için yanmaktayız…

Küllerimizden yeniden doğmanın ip uçlarını bulabileceğimiz bu kitapta değerli yazarımız toplumun temel taşı olan  aileden, aile içi sevgiden saygıdan, terbiyeden, erdemlerden bahsediyor. Yaşadığımız şehir ile bütünleşen hayatlarımızın özünü bize ve bizden sonra gelen nesle aktarımının en güçlü yeri ailedir.  Bu yaşam döngüsünün örneğini mutlu geniş bir aile üzerinden bize aktarmış. 

Hayatın döngüsünde Anne, baba, çocuk, dede, nine ve torunlardan oluşan ailenin sağlam nesiller yetişmesinde ki rolü çok büyük. Ulu çınarlardan öğreneceğimiz çok şey var. Mutluluğun sırrını Kamil Dede önce “sağlıklı olmaya ve hayatın sırrını çözmek kendimizi bilmekle ilgilidir. Kendini bilen hayatınıda bilir. Beden ve ruh sağlığımızı doğru dengelersek güzel bir hayat süreriz…

Huzuru mutluluğu çok uzaklarda, parada pulda arayanlara çok hayret ediyorum. Mutluluk aslında bize kendimiz kadar yakındır. İnsanın kişilik ve karakteri mutluluğunu yada mutsuzluğunu belirler.”diyor.

Kitabın satırları arasına  gizlenmiş betimlemeler, unuttuğumuz bazı değerlerimizi tüm gerçekliği ile hatırlatarak  sanki yüzümüze sessizce vuran kar tanesi gibi biraz olsun kor olan yüreğimizi serinletiyor, yıkılan gönül hanelerimizi onarıyor. 

Başarıyı ise “ aslına bakarsanız her birimizin dünyaya gelişimiz ve varlığımız başlı başına bir “gerçek başarı”dır.  Diğer insanları yok sayarak soyut ve sanal bir hedefe doğru şartlanmak yerine, herkesle birlikte mutlu ve huzurlu yaşamak “gerçek başarı “dır. 

“Ben insanları yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım.” Dünya hayatı ise yalnızca bir oyun ve eğlenceden ibaretti. Dünya dönmeye hayat yaşamaya devam ediyor. Önemli olan güzel yaşamak, hayatı anlamlı kılmak. Dünyayı iyilik ve güzelliklere donatmak…” derken tamda içinde bulunduğumuz acı durumun izahını yaparcasına, insanoğlunun maddiyata düşkünlüğünü, hırsını, mış gibi hayatlara damga vuran satırları okurken şapkamızı önümüze koyup düşünmemizi sağlıyor. 

“Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, malda yalan mülk de yalan, var biraz sen de oyalan! “

İyiliğin gücü, her şeyden üstündür. İyilik ve güzellik de sıcak yuvalarımızda….” diyor yazar. 

Yazar bu kitapta, birliğin, beraberliğin, dayanışmanın Aile içindeki yuvalarımızda inşa ettiğimiz bu güzel duyguların önce şehrimizi, sonra ülkemizi, daha sonra tüm dünyayı kaplayacağının sırrını bize veriyor… Bize hayatı en kısa, sade ve öz şekliyle özetleyen “Bir Şehir Üç Nesil “kitabını okurken, sosyolojik olarak toplumda kaybettiğimiz yıkılan değerlerimizi aile üzerinden dikkat çekiyor. Umarım bu yıkıntılar içinde kararan dünyamıza enkaz altından gelen mucize kurtuluşlar gibi umut dolu satırlarıyla, yarınlara doğru güzel bir geleceğin yolculuğunda  aklı ve bilimi kullanarak yaşanabilir bir dünya inşa etmekte kaynak kitap olarak kullanılır. 

Bir şehrin inşası ve bir insanın inşası bina edilirken en iyi şekilde düşünülerek ilim ve bilimin gerçekliği göz önünde bulundurulmalı. 

Yüce kitabımız “ Binasını Allah Korkusu ve Allah rızasına uygun olarak yapan kimse mi daha hayırlıdır. Yoksa binasını dibi sel sularıyla oyulmuş ve her an çökmeye hazır bir uçurumun kenarına kurup , onunla beraber kendisi de cehennem ateşiyle yuvarlanacak kimse mi ? Allah böyle zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez? diyor…

Atalarımızdan tüm dünyaya örnek olan Mimar Sinanın yaptığı binalar incelenmeli ve bu teknikler yaşam alanlarına uygulanmalı…

Yalın ve sade bir anlatımı olan kitap öğrencilerimize 4…9. Sınıflara Milli Eğitimin değerler eğitimi dersinde kaynak kitap olarak kullanılması harika olur. Kitap okumayı seviyorsanız muhakkak sizde kendinizden bir parçaya rastlayacağınız bu kitabı okumalısınız. Teşekkürler teşekkürler kıymetli hocam Prof.Dr.Ertuğrul Yaman kaleminize yüreğinize sağlık…İyiki varsınız…

Dünya Köylüsü 

Ayla Bağ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder