28 Mart 2023 Salı

Babıl

 

BABIL’IN SEVGİSİ

           Bazı hikayeleri dinlersiniz inanamazsınız. Üstüne birde gerçek mi? gerçekten mi yaşanmış? yoksa uydurma mı, yok canım bu senaryo dersiniz. Bazende şaşkınlıktan hadi ordan canım yok öyle şey olmaz, olamaz deyip duyduklarınıza inanamazsınız. Yıllar yıllar önceydi. Televizyonda bir sinema kuşağında japon bir köpeğin hikayesini anlatan bir film izlemiştim. Adı üstünde film işte senaryo ne kadar gerçeklik payı olabilr ki hadi %10 olsun gerisi hikayedir dedim ve film bittiğinde kişiler ve senaryo gerçek bir öyküden alınmadır yazıyordu. Şok olmuştum. Günlerce olabilirlik ihtimalini düşündüm durdum. Demek ki olabiliyormuş dedim en sonunda. Ve bugün o film kahramanı Akito cinsi köpek HAÇİTO japonyanın simgesi durumuna gelmiş. O kasabayı ziyarete giden turistleri heykeliyle metro istasyonunda karşılayan ve sahibine duyduğu sevgiyi her gün istasyonda onu bekleyerek gösteren sevgi dolu sadık bir dost. 

Şimdi size masal tadında gerçek bir hikaye anlatacağım. Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde birbirlerini çok seven musmutlu yaşayan bir karı kocanın  ela gözlü sarışın bir oğlu varmış. Annesi onu çok çok severmiş.Babası onu çok çok sevmiş. Kadın Oğlunu kucağına ilk aldığında dünyada ki en değerli varlığın evlat olduğunu ve emanet olarak verilen yavrusuna çok güzel şekilde bakması gerektiğinin bilinciyle yavrusunu büyütmüş. Annesi oğlunun ismini Kağan koymuş. Kağan çok zeki bir çocukmuş. Okulda çok başarılıymış. Girdiği sınavları kazanmış. Ve Üniversite de tek tercih yaparak istediği okula girmiş ve mühendis olmuş. 

Üniversite yıllarında aileden ayrı kalmanın özlemini, memleketten uzakta yaşamanın hasretini ve derslerin stresini biraz olsun atlatabilmek ve yalnızlığına arkadaş olması için evinde bir köpek beslemeye karar vermiş. Arkadaşından aldığı üç aylık enik köpek can yoldaşı olmuş. Kağan köpeğini çok sevmiş, beyaz renkli köpeğin sırtındaki siyah yuvarlak beneği balona benzetmiş ve adını BABIL koymuş. Onunla oyunlar oynamış, birlikte parklarda  yürüyüşe çıkmışlar. 2.5 yıl birlikte yaşamışlar. Evde onu dört gözle bekleyen bir canlı sevdiğinin olması Kağan’ın sorumluluklarını pekiştirmiş. Okul yıllarında ona can yoldaşı olan köpeğini çok sevmiş. Kağan okulu bitince iş hayatına atılmış. Ve köpeğini emin ellere annesine ve babasına emanet etmiş. Ayrılması çok zor olmuş ama çalışmak için gideceği şehirde ona bakma imkanı olmadığı için bu ayrılığa katlanmak zorunda kalmış. 

Babası Kağan’ın köpeğini almak için taksi kiralamış, 2 bin km yol gitmiş gelmiş ve köpeği yaşadığı şehre getirmiş. Oğlunun emanetine gözü gibi bakmış. Babası  köpeğe daha iyi şartlarda bakabilmek için köyde yaşayan annesinin yanına bir kulübe yapmış ve oraya götürmüş. Her hatta sonu köpeği ziyarete gidermiş. İşlerinin yoğunluğu sebebiyle iki haftadır köye köpeği ziyarete gidememişler. Annesi köpeği çok özlemiş. O kadar çok özlemiş ki Babıl’ı rüyasında görmüş. Bu hafta sonu babası söz vermiş Babılı görmeye gideceğiz demiş. Demiş ama birde ne görsünler. Kağanın annesi babasını işe uğurlarken kapının önünde Babıl havlayarak babasının üstüne atlamış. Herkes çok  şaşırmış. Babılın burda ne işi var.? Köyde olmalıydı. Babıl köyden şehire 45 km’lik yolu nasıl gelmiş.? Ve 200 bin nüfuslu bu şehirde apartmanı nasıl bulmuş?  Hayretler içinde özlemle Babıla sarılmışlar. Kağanın Babası hemen köyü aramış, Anne köpek nerede? Annesi; “oğlum köpek üç gündür kayıp. Zincirini kırmış kaçmış. Nerede olduğunu bilmiyorum demiş. Sizede üzülmeyesiniz diye haber vermedim.” demiş. Kağan’nın babası “köpek şehire bizim eve gelmiş. Şimdi kapının önünde bizimle birlikte merak etmeyin,” demiş. Telefonu kapatmış. Kağanın annesinin gözleri dolmuş ve aklına yıllar önce televizyonda izlediği “hacito” gelmiş. Hemen balkonda ona güzel bir yer hazırlamış. Karnını doyurmuş, suyunu içirmiş. Ağlayarak çok çok uzaklarda çalışan oğlu Kağan’ı telefonla aramış. “Oğlum Babıl köyden kaçmış 45 km’lik yolu bizi görmek için gelmiş. İnanamıyorum. demiş. Oğluda inanmamış. Kağan telefonda olmaz öyle şey anne demiş göz yaşlarını tutamamış. Bu hikayeyi araştıracağım anne “demiş ve telefonu kapatmış. Biraz sonra yeniden tel çalmış ve Kağan telefonda ağlayarak “anneciğim bu bir mucize Google da yaptığım araştırmada çok az bir cins köpek bunu başarabilirmiş demiş. Sevgi ile büyüyen ve sahibinin sevgisinden mahrum kalmak istemeyen Babıl kendi mucizesini yaratmış ve 45 km’lik yolu yürüyerek sırt sizi görmek için gelmiş,” demiş. Kağan Gönülden gönüle kurulan görünmez bu bağın adı sevgi olmalı diye düşünmüş. Bir hayvandan karşılıksız sevgiyi öğrenen Kağanın annesi ve Kağan çok mutlu olmuşlar. 

Köy gibi bir yerden kalkıp şehirde apartman dairesinin balkonunda yaşamayı tercih eden Babıla hayran kalmışlar.

Sevginin olduğu yerde samanlık seyran olurmuş. Babıl’da  sevgi ile balkonda yaşamayı köye tercih etmiş.    

Kağanın annesi bugün çok mutluyuz. Dünyadaki en güçlü bağın görünmez bağlarla birbirimize bağlı olduğumuz sevginin en masum ve çıkarsız halini sadık bir dost Babıl’dan öğrenmemiz  şükür sebebimiz oldu. Bir daha ayrılmamak dileğiyle...hep birlikte yaşayalım demiş. 

Teşekkürler Babıl bize unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlattığın için...
Gideceğin bir çok yer varken bizi tercih ettiğin için...
“Gönülden gönüle bir yol vardır”sözünü bize hatırlattığın için.
Bülbülü altın kafese koymuşlarda illede vatanım demiş sende köy gibi bir ortamı bırakıp apartman dairesinde balkonda bizimle yaşamayı tecih etmenin altında sevilme isteği ve beraber olalımda nasıl olursa olsun dediğin için.
Gelişinle buraları bayrama çevirdiğin için çok çok teşekkürler Babıl.
Hoşgeldin gönül hanemize hoşgeldin Babıl.

O günden sonra Babıl’ın balkonda yaşamasına gönlü razı olmayan Kağanın babası bahçeli bir ev satın almış ve hep birlikte bu bahçeli evde yaşamaya başlamışlar. Günler geçmiş. Babıl kilo almış şişmanlamış. İkibuçuk ay sonra Babıl doğum yapmış ve sekiz yavru dünyaya getirmiş. Babıl çok güzel bir anne olmuş, yavrularına gözü gibi bakmış. Onları sütüyle beslemiş büyütmüş. Enikler üç aylık olunca Kağanın annesi hepsini sahiplendirmiş. Babılla baş başa kalmışlar. Birbirleriyle gözlerinin içine bakarak anlaşıyorlarmış. Kağanın Annesi yazılarını yazarken Babıl karşısına oturup onu seyrediyormuş. Arada sırada birbirlerine laf atıyorlarmış.

Seni çok seviyorum Babıl dediğinde 

Babıl iki kere havlıyormuş. Hav hav (Bende seni) der gibi. 

Dışarıya çıkalım mı ? Babıl 

Hav ( çıkalım)kuyruğunu sallamaya başlıyormuş. 

Birlikte mutlu mesut yaşamışlar. 

Gökten üç elma düşmüş 

Birisi anlatana, birisi dinleyenlere biriside hayvanları çok sevenlere…

Köpeklere Ait İlginç Özellikler

  1. Köpekler, küçük bir çocuğun zekasına sahiplerdir.
  2. Eğitilmeye yatkın canlılar olan köpekler, insanlar gibi öğrenebilme yetisine sahiptirler.  
  3. Cinslere göre değişmek üzere bir köpek 150- 200 civarında kelime öğrenebilir.
  4. Sahiplerinin el hareketlerini hafızalarına kazırlar.
  5. Köpeklerin de zaman algısı vardır.
  6. Renkleri flu algılarlar ama karanlıkta insanlardan daha iyi görürler.
  7. Köpeklerin gözlerini korumak için üçüncü bir göz kapakları daha vardır.
  8. Köpeklerin koku alma yetileri insanlarınkinden bin kat daha iyidir. İnsanların koku alma hücrelerinin 400 katı fazla imiş.
  9. Köpeklerin burun izleri insanların parmak izleri gibi biricik ve kendilerine hastır.
  10. Köpeklerin burunlarının ıslak olması kokuları daha iyi alabilmelerini sağlar.
  11. İnsanların 32 dişi varken köpeklerin diş sayısı 42’dir.
  12. Köpeklerin dillerinde tat almayı sağlayan yaklaşık 17000 reseptör bulunur. Bu sayı insanlarda ancak 9000’dir.
  13. İnsanların bir kulağında 6 kas bulunurken köpeklerde bu sayı 18’dir.
  14. İnsanların duyduğu mesafenin dört katı kadar uzaklıktaki sesleri de duyabilirler.
  15. Vücut ısıları insanlardan daha yüksek derecededir.
  16. Köpeklerin tüm vücutları tüylerle kaplı olsa da üşürler.
  17. Tez bezlerine sahip olmadıkları için patilerinden terlerler.
  18. Köpeklerin ilk gelişen duyuları dokunmadır.  Bu nedenle köpekler fiziksel temasa olumlu tepki verirler.
  19. Köpekler de insanlar gibi sağ ya da sol patilerinden birini daha etkin olarak kullanarak solak ya da sağlak olabilirler.
  20. İnsanların duygu durumunu yüzlerinden anlayan tek canlılardır.
  21. Köpekler de insanlar gibi sevdiklerini özlerler.
  22. Köpeklerde kıskanma duygusu mevcuttur.
  23. insanların fiziksel rahatsızlıklarını anlayabilirler.
  24. Köpekler de insanlar gibi depresyona girebilirler.
  25. Doğduklarında kör, sağır ve dişsizdirler.
  26. İçgüdüsel olarak iyi birer yüzücüdürler.
  27. Doğada sürüler halinde yaşarlar.
  28. Bir köpeğin sağlıklı olduğu dilinin pembeliğinden anlaşılır. Ama Chow Chow gibi bazı köpek ırklarının dilleri siyahtır.
  29. Bazı köpek ırkları doğuştan belirli bir oranda sağırdırlar. Bu ırklardan biri Dalmaçyalı’dır.
  30. Bazı tazı türleri çitalardan daha hızlı koşabilirler.
  31. Kısırlaştırma operasyonu geçirmiş köpekler diğerlerinden daha uzun yaşarlar.
  32. Antik Mısır’da köpeklere çok saygı duyulur, köpeği ölen insanlar günlerce yas tutarlardı.
  33. Dünyada en çok evcil köpek Amerika Birleşik Devletleri’ndedir. İkincilik ise Fransa’nındır.
  34. Yapılan çalışmalara ve bulunan fosillere göre yaklaşık 33 bin yıldır yeryüzünde olan köpeklerin günümüzde dünya üzerindeki sayıları 400 milyon civarındadır.
  35. Sizinde bir köpeğiniz varmı ?
  36. Gözlemlediğiniz bir olayı bizimle paylaşırmısınız? 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder