25 Şubat 2020 Salı

KADİM ŞEHRİMİZİN KADİM İNSANLARI-3

        Kadim Şehrimizin Kadim insanları yazı dizisinde  eski devlet bakanı Sayın Metin Gürdere ile makamı,  mevkiyi bir yana bırakıp sadece ve sadece insana dair değerleri konuştuk.
Ulu çınarın tecrübelerinden faydalanmak, yaptıklarıyla ve geriye bıraktığı eserleriyle bize yaşam hikayesindeki anılarını aktarırken şehrimize kazandırdığı üç ciltlik eseri "20. yy Tokat  Bir Şehrin ve İnsanlarının Hikayesi" kitapları geçmişin izlerini arayanlara siyasi ve sosyal açıdan ışık olacak nitelikte. Bu şöyleşide iz bırakan anılarının altını çizerken bazen gözlerin dolması, bazen sessizlik insana dair insanca sohbetin temelini oluşturdu. Kendisiyle ilk olarak yüz yüze tanışmam kitap tanıtımı gününde " Dünya köylüsüne , Dünya Şehirlisinden " diyerek attığı imza gününde oldu. Öncelikle bizimle bu söleşiyi kabul ettiği için teşekkür ediyor ve hoşgeldiniz diyerek söze başlıyorum.
Sizde hoşgeldiniz diyor ve sohbete başlıyoruz.
-BİZE KENDİNİZİ KISACA TANITIMISINIZ?
- 1944 yılında Tokat'ta doğdum.ilk orta ve liseyi  Tokat'ta okudum.1966 yılında İTÜ inşaat
fakültesinden mezun oldum.Tokat Bayındırlık Müdürlüğünde çalıştım. Yedek subay olarak
askerliğimi yaptım ve askerlik dönüşü mühendislik bürosu açtım ve mutahit olarak çalışmaya başladım. Bu yıllarda defalarca Tokat'ta vergi rekortmeni oldum. Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı yaptım. 1983-1987 yıllarında Anavatan partisinden millet vekili seçildim.Anavatan partisinin iktidarı döneminde 1989-1991 yıllarında Özal ve Akbulut döneminde anavatan partisi Genel Başkan yardımcılığında bulundum. 1997-1999 yıllarında 55. Hükümet döneminde Devlet Bakanlığı görevini yürüttüm. Evliyim, üç çocuğum var.
- AİLENİZDEN VE ÇOCUKLUK YILLAINIZDAN BAHSEDERMİSİNİZ?
-Benim babam 8 yaşındayken ölmüş beni annem büyüttü. Çok fakir değildik. Çok zenginde değildik.  Benim atalarım Erzincan'dan 1916 yılında rus işgalinden kaçarak gelip buraya yerleşmişler. Yokluk  açlık savaşın getirdiği sefalet diz boyu. Bütün bunlarla mücadele etmiş atalarımız. Ailemde benim öyküm sıradışı bir fark yarattı. İlk kez siyasetle uğraşan benim. Ben okumayı çok seviyorum. Okul yıllarında bu alışkanlığı kazandım ve gençlere tavsiyem facede sörf yapacaklarına bol bol kitap okusunlar diyorum.
Siyaset işi benim hayatımda bir dönemdi geldi geçti. Bir çok değerli insanla tanıştım ve çalıştım. Onlar bana örnek oldular. Lise yıllarında öğretmenlerimiz bize  "geleceğin bakanları sizlersiniz" diye bizi motive ederlerdi. Babaannem beni küçükken " Edirne valisi olacak benim oğlum "diye severdi. Gel zaman git zaman bakanlığım döneminde Edirne'de bir bayram günü vali beyle birlikte bayram kutladık, tüm halkı selamladık. Babaannemin küçükken söylediği sözler geldi aklıma, çok duygulandım. Herkesin iradesi bir yere kadar bir yerden sonra başka bir iradeye ve kadere teslim oluyorsun.
- BOŞ ZAMANLARINZDA NELER YAPIYORSUNUZ ? HOBİLERİNİZ NELERİR?
 -Avcılıkla uğraşıyorum. Aslında dağlarda gezmeyi ve yalnız kalıp kendimi dinlemesini çok seviyorum. Bu benim öz güvenimi geliştirdi. Korkusuzum ve açık sözlüyüm. Siyaset hayatımda bir çok hikaye dinledim. Bütün bunları belgelendirdim ve not aldım. Kitap halinde üç cilt olarak yayınladım .1983 yılına kadar olan anılarımı yazdım. İkinci kitabım 83 ten sonra ki anıları kapsayacak ve Tokat'ın tarihine bir ışık tutacak. İnsanlara faydalı olmak çok güzel bir şey. 300 yıl sonra birisi merak ederse Tokat 20. yy da nasılmış diye"20. yüzyılda Bir şehrin ve insanlarınhikayesi" kitabını belge olarak kullansınlar düşüncesiyle yola çıktım ve bu üç ciltlik kitabı yazdım. En güzel hobim bahçeyle, toprakla ilgilenmek ve yazmak. Şatajfata hiç özenmedim. Sade bir kulübeyi tercih ettim ve kurduğum bağ evinde kendime bir kulübe yaptım. Soyu tükenen meyveleri topladım ve yeniden yetiştirdim. Bağımda 25 çeşit armut ağacı var, hepsi yerli.15 çeşit elma ağacım var. Benim bugüne kadar yaptığım en değerli iş diye düşünüyorum. Emeklilik hali yaşıyorum 76 yaşındayım. Buraları çok seviyorum. Derin köklerle ben buralara aidim.
-ÖRNEK ALDIĞINZ KİMSE VAR MI? GENÇLERE TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?
- Bizim önümüzde çok güzel örnek alacağımız insanlar vardı. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal.Ben onlarla geliştim. Ve büyük insanların alçak gönüllü olduğunu gördüm. Doğal insanlardı kendileri gibiydiler. Kimseye benzemeye çalışmazlardı.Hepimiz insanız nihayetinde. Kibir niye? Hatalarımız
olacak, özür dilemesini bilmeliyiz. Gençler güzel insanlarla arkadaşlık etsinler ve dost olsunlar. Gençler kendilerine önder olacak, fikir katacak geliştirecek, mert, cömert her yönden iyi  örnek olacak insanları seçsinler. Çünkü insan etkileşim içinde olan bir varlıktır. Hangi yolda ilerleyecekerse o yolun pirlerini  kendilerine örnek alsınlar.
- HAYATINIZDA KEŞKE DEDİĞİNİZ VE ÖZLEM DUYDUĞUNUZ BİR ŞEY VAR MI?
Siyaset hayatım boyunca geriye dönüp baktığımda pişman olduğum şey haksız yere bazı insanları işe almam oldu. Bu insanlara  kadro verdim. Bundan çok pişmanım, geriye dönüp baktığımda keşke bunu yapmasaydım diyorum. Hak edenleri işe alsaydık diyorum. Şimdiki aklım olsa böyle yapardım. Ama o zaman ki konjonktür bunu gerektiriyordu. İçinde bulunduğun partiye hizmet etmek zorundasın. Özlem duyduğum bir şey yok herşeyi severek ve isteyerek yaptım.
-MUTLULUĞU TARİF EDEBİLİRMİSİNİZ? MUTLULUK NEDİR SİZCE?
-Benim için mutluluk kendi içimde kendimle barışık olmak demek. Ben kendimle dalga geçerim.Başkasının hakkında kötü düşünmem. Annem "oğlum ameller niyetlere bağlıdır "derdi bende hep iyi niyetli oldum. Parası çok olupta mutlu olan yok. Paranın sorumluluğu çok fazla onu yönetmek
insanı mutsuz eder. Mutluluğu basit şeylerde aramak gerekir. Yani yağan yağmurun ardından, güneşin doğması bir mutluluk. Sırt üstü yatıp gök yüzünü izlemek, kuş seslerini dinlemek, kendinle başbaşa kalmak mutluluktur diye düşünüyorum. İnsan kendisini gençlikte ıspat etmek istiyor. Bunun için bir dönem çok çalıştım ama fazlasına gerek yok. Yaşadığım hayat tecrübelerinde bilgim ve görgüm oldu. Tüm bu birikimimi insanlara aktarmak ve fayda sağlamak asıl amacım. Ben halkın içinde onlarla beraberim.76 yıllık hayat bana sade yaşamayı, köklerine bağlı olmayı öğretti. Mutluluk mu? zenginlik mi? tercih senin elinde ben mutlu olmayı seçtim.
KADİM ŞEHRİMİZİN KADİM BİR İNSANI OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSENİZ?
-Ben bu toprakların çocuğuyum. Arkadaşlarım burada, ailem burada o yüzden ben bu toprakları çok seviyorum ve hiç bir zaman bağımı koparmadım. Şatafata hiç özenmedim. Bizim buraların adamı doğaldır. İnsanı kıymetlidir. Hanımlarımız baş tacımızdır. Tokat yaşanılacak bir yer. Yerleşmek için bir çok altarnatif varken ben bu şehri seçtim. Çünkü  derin köklerle ben buralara aidim. "diyor Ulu Çınar Metin Gürdere.
                 Bir zamanlar siyasetin içinde olan millet vekilliği hatta bakanlık yapan bir bürokrat, siyasi hayatında Anadolu'dan gelerek bir çok entellektüeli geride bırakmasını bilgi birikimine, çok kitap okumasına bağlayan ve  oradan bakanlığa uzanan yolculuğunda doğal olmayı, sade yaşamayı ve köklere bağlı kalıp geri dönenlerden olmayı tercih eden Sayın Metin Gürdere ile yaptığımız sohbette dönemin işe alınmama mağdurlarından olan bendeniz duymak istediğim cümleyi onun ağzından samimi bir ifadeyle bu gerçeği itiraf ederken duyduğu hüznü beni çok etkiledi ve gerçekten çok pişmandı. Ama iş işten geçmişti. Kendisinin ifadesine göre o zaman öyle olması gerekiyordu yapacak başka bir şey yoktu dedi.
 Şimdi bu tecrübeyi dikkate alarak, bugünkü siyaset adamlarına ilerde pişman olmamak adına bugün işe aldıklarınızı liyakat üzere almalarının gönül huzurunu yaşamak için farklı bir davranış şekli geliştirelim.  Ve hak edeni işe alalım. Sınavı birincilikle kazananı tercih edelim. diyorum.
            Bize yaptıklarıyla iyisiyle kötüsüyle bir hayatın öyküsünü kısaca anlatan ve herşeyi bir kenara bırakın siyasi kimliğinin dışında, bütün birikimlerini üç çiltlik bir kitapta paylaşarak, bu şehrin kültürüne tarihine ışık olacak eserleriyle sıra dışı bir iş yapan, sosyolojik açıdan baktığımızda, toplumsal yapının, ekonominin, bürokrasinin işleyişinin, siyasetin nasıl yaşandığına dair bir çok anıyı kişilerin kendi ağızlarından belgelendirerek aktaran, bu çalışmasıyla yazar kimliğini ön plana çıkartan,  çok yönlü, mütevazi, alçak gönüllü, engin dünya görüşüyle, kendisiyle barışık bilge bir liderin  öyküsünü dinledik. Bütün bunların ötesinde yok olmaya yüz tutmuş Tokat'a has bu endemik
bitkileri (ağaçları)dağlardan toplayıp, bahçesinde yeniden yetiştirmek için çaba harcayan bir çiftçi, bu yürekli koca çınara ne kadar teşekkür etsek azdır diye düşünüyorum. Teşekkürler Sayın Metin Gürdere bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için.
Güzelliklerde buluşmak dileğiyle...
Dünya Köylüsü
Ayla Bağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder