9 Aralık 2017 Cumartesi

NİKSAR KÜLTÜR EVİ

             Ne yardan ne serden vazgeçebiliyor insan . Böyle olunca da ne oralısın ne buralı,iki dere bir arada gidip geliyorsun .Nevin  ablanın çocukluğuda böyle geçmiş.
           1964 Niksar doğumlu Nevin abla öğretmen bir babanın kızı.Annesi ev hanımı.Babam  köylerde öğretmenlik yaptığı için beni anneannem büyütmüş . Teyzemle ve dayımla büyüdüm."babam beni özlediğinde köye götürürmüş yanına ,anneannemi özler hemen geri gelirmişim durmazmışım yanlarında. İlkokulu ve liseyi  Niksarda okudum . Lise birinci sınıftayken babama baba artık şehire tayin iste böyle ayrı gayrı olmuyor ben sizi ve kardeşlerimi çok özlüyorum dedim . Babamda şehirde geçinemeyiz diye tayin istemedi. Bende babama kızdım liseyi bırakıp köye gittim.Annem benimle bir ay konuşmadı. Kız çocuğunun okuması gerektiğine inanan  bir insandı. Ben annemin hayallerini kırmıştım.Babam ben köye gidince halı tezgahı kurdu halı dokumaya başladım. Yaz gelince bir tarla soğan ekti  onuda yaptım bende pişman olmuştum okulu bıraktığıma .Köyden kaçış yoktu ancak evlenince olabilirdi.Eşimle tanıştım.Eşime evlenmek için bir şartım vardı beni okuturmusun dedim oda tabiki okuturum dedi ve ben eşimle severek evlendim .Evlenir evlenmez hamile kaldım . İlk oğlumu kucağıma aldığımda çok mutlu oldum onu severek büyüttüm.Derken birde kardeşi olsun dedim ikinci oğlumuda doğurdum. Okula gidemedim okuyamadım.Babam izmire tayin istedi ,annemgil izmire taşındılar.Eşim fotoğrafcıydı.siyah beyaz zamanlarda kazancımız çok iyiydi. Kimseye muhtaç değildik. Fakat renkli baskıya geçilince bizim iflasımız geldi. Çünkü o makineleri alacak paramız yoktu. İzmir çok güzel bir şehir .İzmire annemlerin yanına gidince bizde orada kalalım dedim ama eşim ben buralarda yapamam dedi geri döndük geldik.Eşimin işlerinin bozuk gitmesi sebebiyle,Mecburen ben de çalışmaya ev ekonomisine katkı sağlamaya başladım. Önce evde dolma ,baklava yaparak başladım. Bunlar beni tatmin etmedi .Halk eğitimin kurslarına başladım. Aşçılık eğitimi aldım . Usta öğretici belgesini aldıktan sonra kurs vermeye başladım. Zihinsel engelliler okulunda 3-4 yıl kurs verdim. Çocuklara enazından düğme dikmesini ufak tefek işlerini kendilerinin yapması için öğretmenlik yaptım. Burası yani bu okulda çalışmam benim gelişmemde çok büyük katkı sağladı..40 arkadaş bir araya gelerek hep birlikte bir yer açalım Niksar kültürünü yaşatalım dedik. Derya Buduyulu başkanlığında derneğimizi kurduk.Derneğimizin amacı Niksarlı hanımların geleneklerimizi yaşatacak bilgi ve becerilerini ön planda tutacak ve ihtiyaç sahiplerine iş imkanı sağlayacaktı yani balık vermeyi değilde balık tutmayı amaç edinmişti. Kaybolmaya yüz tutmuş kültürümüzü yeniden yaşatmak canlandımaktı amacımız .Bu niyetle yola çıkınca çok güzel işler yaptık. Öğrenciler okuttuk,yaşlılara baktık,gelir seviyesi düşük ailelere kol kanat gerdik. Durumu düşük ailelerin para kazanmasını sağladık şöyle,hanıma sen neyi çok güzel yaparsın dedik oda dolma dedi biz ona dolma sardırdık kültür evinde onun adına sattık ve parasını kazanın içine koyup tenceresini teslim ettik bu çoğu kadının çok hoşuna gitti herkes evinde oturarak para kazanmaya başladı. Kültür evinde yemekler pişirip kadınların aktif olmasını sağladık.Bu arada kaymakam beyin evine yemek yapmaya gidiyorum oda bana bir katkı sağladı çünkü çocuklarım ünüversitede okuyordu. Bu böylece epey sürdü daha sonra ayrılık gayrılık girdi işin içine yani ihtiyaç sahibi değilde yandaş gözetlenmeye başlandı. Dernek dağıldı. Fakat kültür evi yaşatılsın diye buranın devrini bana teklif ettiler bende kabul ettim eşimle beraber burasını 15 yıldır işletiyoruz. İş başa düşünce ve işin içine girince her şeyi daha iyi öğreniyorsun. Yemek verdiğim insanların gözünün içine bakıyorum beğendilermi diye.Beğeni gelince insan zevkle yapıyor işini. Çalışmak çok güzel para kazanınca dahada güzel şeyler almak istiyorsun.ilk önce arabamızı aldık sonra ev almak istedim nasıl olsa ben bu işi yapıyorum.  İnşaat şiketine gittim dedim ki işçilerinize yemek vermek istiyorum karşılığında da bir daire istiyorum dedim.  Mutahitte  kabul etti.Evimi bu sayede aldım.Yemek yarışmasına katıldım birinci oldum . Anneler gününde yılın annesi ödülünü bana verdiler sağ olsunlar onlara layık olmaya çalışıyorum. İnsanları çok seviyorum işimide dürüstlükle ve özveriyle yapıyorum. Gece sabaha kadar kuşburnu kaynattım akşama kadar yemek yaptım. Kazancımla çocuklarımı okuttum evlendirdim. Aslanlar gibi iki evlat yetiştirdim. Üçtanede torunum var onları çok seviyorum ve özlüyorum.Şimdiye kadar başkaları için çalıştım sıra bana gelmişti. içimde kalan bir yarayı  sarmak için fırsat kolluyordum . Liseyi elli yaşımda bitirdim .Bu sene ünüversite sınavına girdim  kazandım hayalim olan Turizim otelcilik okumak istiyorum. Şu anda  Turizim  Meslek  Lisesinde usta öğretici olarak aşçılık  dersi veriyorum. İçimdeki okuma isteğini ve öğretmenlik aşkını burada tatmin ettim." diyor  Nevin abla her halinden güzellik akan konuşurken bile asaletinden asilliğinden ödün vermeyen bilge kadın yaptığı işi çok sevdiğini söylerken çalışmadan hiç bir başarının olmayacağını vurguluyor.
Nevin ablanın okulundan aldığımız öğretiler.
-İnsanları çok seviyorum
-Bütün gençlere tavsiyem okullarını yarım bırakmasınlar.
-Ne kadar çabalasam ailemle ve kardeşlerimle bir arada olamadım.iki arada bir derede büyüdüm.o yüzden aile bütünlüğüne çok önem veriyorum.
-Hayalim Türkiyeyi ve Dünyayı gezmek
-Pişmanlığı zamanında okusaydım şimdi belki çok farklı yerlerde olabilirdim diyor.
-Azimle yılmadan yürüsünler,en sonunda başarı ve mutluluk onların olacaktır.
-İnsan isteyince her şeyi yapabilir.
-Maddi skıntılar gelip geçici,en kolayı vazgeçmek,ben vaz geçmedim değerlerim için mücadele verdim.
-Kimse korkmasın işe başlamaktan ,işin içine girince öğreniyorsun,cesaretli olsunlar
-Bu işi keşke çok daha gençken başlasaydım,şimdiki aklım 20 yaşımda olsaydı.
-Babaannemin sözlerini hiç unutmadım."severseniz sevilirsiniz "derdi
-"yaşarsanız el beğensin,ölürseniz yer beğensin "derdi.
-"iyi şeyler düşünün iyi şeyler olsun "
-Bu doğrultuda aldığım öğretiler beni olgunlaştırdı.Küçüklerimi sevdim büyüklerimi saydım.
Gül deyince aklıma mis gibi  sağlık huzur dolu güzel bir dünya geliyor aklıma.
           Nevin ablanın hayatı üzerinden okuduğumuz hikayede vurgu azimle yapılan işlerin sonunu mutlaka iyi olacağını tecrübeleriyle onaylayarak bize aktarıyor. Çocukların ailesiyle beraber olması gerektiğinin altını ciziyor ve bir çocuğun iki arada bir derede büyümesinin zorluklarını dile getiriyor. Otorite açısından yoksun olarak büyüyen ve kendi kararlarını kandisi verdiği için hayatta
yapmak istediklerini geçte olsa yaptığını  vurguluyor. Bütün bu yolu yürürken eşiyle birlikte omuz omuza yol aldıklarını her şeyin başı huzurlu bir hayat için eşlerin birbirlerini üzmemesi gerektiğini vurguluyor. Hayatın içinde kopmadan birilerine fayda sağlayıp geleneğini ve kültürünü yaşatmaya çalışan yöresel yemeklerle gelenlere lezzetli ve kaliteli yemekler sunan kültür evinin sahibi olarak yola devam eden örnek bir kadın.Teşekkürler Nevin Arslan Hanımefendi hayat hikayenizi bizimle paylaştığınız için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder