7 Haziran 2019 Cuma

Süpürge ustası Kemal İpekçi

            Süpürge, çoğunlukla süpürge otundan elde edilen çalılar ile yapılan, herhangi bir zemindeki istenmeyen maddeleri sürüklemek vasıtasıyla uzaklaştırmaya yarayan temizlik gereci. Günümüzde süpürmek amacıyla kullanılan elektrikli veya elektriksiz bazı diğer araç gereçler için de bu isim yaygın olarak kullanılır. Onlar önce üretmeyi öğrendiler...
           "1941 Tokat Niksar doğumlu süpürge ustası Kemal İpekçi, okula giderken aynı zamanda çıraklık eğitimi almak için bir ustanın yanında çalışır ve zanaat öğrenir. Çocukken başladığı bu mesleği 50 yıldır icra ediyor. Çocukken bir çok el işçiliği öğrenen ve zamanında heybe dokumacılığı da yapan usta komşularından baka baka öğrendiği merak saldığı süpürgeciliği elli yıldır teknolojiye rağmen ayakta tutan ve hala alıcısı olan bu zanatı yaşatmaya çalışan son ustalardan birisi. 
            "Rızkımı bu işten kazanıyorum. Şükür kimseye muhtaç olmadım.çalışıyorum üretiyorum geçimimi sağlıyorum. İşçiliği güzel olunca tercih edilen oluyorsunuz. Süpürge yapımı göründüğü kadar kolay değil. Akşama kadar bir kişi günde 20 adet süpürge yapabilir. Evvelden gençken günde 30 adet yapıyordum. Şimdi yaşlandım 20 tane yapabiliyorum. Yanımızda çırak yok gençler bu mesleğe ilgi duymuyor. Son ustalardan birisiyim. Benim gibi bu mesleği yapan bir kaç usta kaldı. 
              Yaptığımız ürettiğimiz süpürgelere komşu illerdende talep var. Amasya, sivas, Ordu, Tokat' ta pazarlıyoruz. Bizim üretimimiz tamamen el işçiliği bu işi makinalarda fabrikasyon yapan yerler var ama biz tercih ediliyoruz. Elektirikli süpürgeler çıksada geleneksel kadim kültürümüzün vazgeçilmez el haceti süpürge hala hanelerimizdeki kapı arkadındaki yerini korumayı sürdürüyor. 
Süpürgelerin kesimini yapıyoruz, ayıkladıktan sonra süpürge şeklinde yerleştirdiğimiz otları dikiyoruz. Emeği çok. Yaz aylarında yaylaya göçüyoruz. Oradada bu işi yapıyoruz. Pazarlarda satıyoruz. Kendi işimiz ne kadar çalışırsak o kadar kazanıyoruz. 78 yaşındayım bu işi severek yapıyorum. Bağlama çalıyorum arada efkarımdan türkü okuyorum. Ömrümün yettiği yere kadarda bu işi yapmaya devam edeceğim"
Çırak yetişmiyor
Son ustalardan birisi
Bu mesleği yaşatmaya çalışıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder