9 Şubat 2018 Cuma

ALLAH'IM BENİ NEDEN BU KADAR ÇOK SEVİYORSUN

               O gece sabaha kadar uyumadım. Çünkü tahlil sonuçlarını alacaktım. Bir ara dalmışım rüyamda  "büyük bir şehirde  uhud savaşındayım savaşın tam ortasında  kalmışım bana bir şey olmuyor ama etrafımda herkes savaşıyor elinde kılıçlar oklar var, nerdeyim diye soruyorum ok meydanındasın diyorlar " uyandım ki rüyaymış. Çok şükür sabah oldu. Büyük bir hecanla  tahlil sonuçlarını almak için hastaneye gittim ve doktorum sonuçlar iyi değil sizi zorlu bir savaş bekliyor dedi. Neye uğradığımı bilemedim, korkmadımda sadece çocuklarım geldi aklıma ve minübüse binmek için üst geçitten geçerken tam yolun ortasında durdum ve gök yüzüne bakarak "Allah'ım beni neden çok seviyorsun dedim" ve eve geldim.
                1967 doğumluyum, yün tüccarlığı yapan esnaf bir babanın  prensesi olarak büyüdüm.Annem ev hanımı. Dört kardeşiz iki kız iki erkek. Liseyi kız meslek lisesinde okudum. Eşimle 23 yaşında evlendim. İki kızım oldu. Kızım bir bucuk yaşındayken göysümde bir kitle oluştu.2005 yılında ufak bir biyopsi yapıldı.Takipteyim.
                Yıl 2013 biyopsi sonucunu almaya hastaneye gideceğim. O gece hiç uyumadım. Bir ara dalmışım rüya gördüm. Uyandığımda rüyaya bir anlam veremedim. Kızımla beraber gidecektik tahlil sonucunu almaya ama mışıl mışıl uyuyordu kıyamadım ben yalnız gittim.Tahlil sonuçlarını doktora uzattım  şöyle bir göz gezdirdi hastayı hemen yatıralım dedi. Ben hasta benim ya dedim şaşırdı. Korkma dedi ama acilen tedaviye başlamanız gerekiyor dedi. Korkmadım sadece çocuklarım geldi aklıma. Ben nelerin mücadelesini vermedim ki bununlada baş ederim dedim ve doktorun yanından ayrıldım. Eve gitmek için hastanenin önündeki üst geçitten karşıya geçerken göz yaşlarımı tutamadım. Gök yüzüne bakıp "Allah'ım beni neden bukadar çok seviyorsun dedim." Ve eve geldim.ilk kızıma söyledim. Hemen tüm sülalenin iyilik meleği olan ablamı yani teyzesini aradı. Hiç merak etmesin moralini bozmasın biz onu çok iyi doktorlarla beraber yeneceğiz bu illeti demiş.Ablama ve doktorlara teslim oldum ne yapılması gerekiyorsa tevekkülle kabul edip yola çıktım.ilk ameliyatımı Mustafa hocamın önderliğinde Ankara'da oldum. Daha sonra tedavi için İstanbul'da Ok Meydanı Hastanesinde  Mustafa hocamla devam ettim. Bu arada arkadaşlarımın ve akrabalarımın desteğiyle ayakta kaldım. Bu hastalıkta moral çok önemli. Hastalığın süresince bu döneminde dotorlar, akrabalar ve arkadaşlarla hep beraber bir ekip işi bir bütün oluyorsun..Ablam benim herşeyim benim için seferberlik ilan etti ve en büyük desteği ondan aldım. Abimin eşi yengem onunda hakkını ödeyemem. Arkadaşım ilknur hepsinin yeri bende farklı. Çok dua ettim Allah'ım çocuklarımın bana çok ihtiyacı var onlar için bunu yenmek istiyorum bana güç ver dedim. Doktor beyin karşısına çıktığımda  benim çocuklarım var beni iyileştirin dedim.Doktor beyde elbetteki iyileşeceksin dedi.Hastalığın ilerleyen süreçlerinde karşılaşacağım şeyleri bana anlattı hiç önemli değil hepsi geri gelecek şeyler dedim. Sadece Allah'ıma yalvarırken "Allahım biliyorum saçlarım dökülecek ama kaşlarım ve kirpiklerim dökülmesin ne olur dedim "çok şükür beni duydu.Kaşlarım ve kirpiklerim dökülmeden üstesinden geldim.Çok zor bir süreçti. Çocuklarımı aylarca görmedim zaman içinde bu hastalığı yendim. Önce Allahın izniyle sonra iyi olacağım inancını hiç bozmadım.Moralimi yüksek tuttum.Bol bol kitap okudum.Beslenmeme çok dikkat ettim.Ben çok şanslıyım iki tane kızım var çocuklarım çok kıymetli. Bu süre içinde evimin kokusunu ve eşyalarımı , mahallemi, şehrimi, yollarını ,komşularımı, dağını, taşını herşeyi çok özledim.Hiç isyankarlığa kapılmadım.Bunu bir sınav olarak kabul ettim ve gelip geçici bir şey olduğunu düşündüm. Annemin dualarıyla yön buldum kendime. İstanbul'da tedavim bitti geri döneceğim rüyam geldi aklıma. Evet verdiğim bu savaşın içinde herkes benim için çalıştı  ve savaştı çok şükür.  Bu zorlu savaşı İstanbul Ok Meydanı Hastanesinde  Mustafa hocamın sayesinde kazandım. Bundan  bir bucuk yıl önce gördüğüm rüyayı anca anlamlandıra bildim.Dün dünde kaldı yarın meçhul ben bugünü yaşıyorum. Sağlığın en büyük nimet olduğunu öğrendim. Maneviyatın insanı ayakta tutan en önemli şey olduğunu öğrendim. Anda yaşıyorum. Aktif olmayı, üretmeyi ,hayatın içinde insanlara örnek olmayı çok seviyorum. Ben dünyanın en zengin kadınıyım çünkü sevdiklerimle beraberim Allah'ımda benimle beraber.4 yıldır Halk Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak örgü öğretmenliği yapıyorum. Çalışmak insanın ömrünü uzatıyor.Gül deyince aklıma Gülşah'ım kızım geldi."diyor Mine hanım.
                 Gülen gözleriyle uçsuz bucaksız hayalleriyle hayatın kendisine meydan okuyan yürekli kadın. Boş kalmayın. Kendinizi dinlemeyin, inanmak, istemek, moral ve tevekkülle yendim bu hastalığı.İnsan kendisini iyide yapar kötü de yapar  bu kişinin kendi elindedir. Herkesi sevin sevgi her şeyin ilacıdır diyen Mine Kaya Hanımefendi bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder