2 Kasım 2019 Cumartesi

Zanaatkarlar...

Ustalar ateşi körüklediler ocakta
Demiri korda eritip tavında dövdüler,
Şekil vermek için şahımerdan ile vurdular
Damgayı vurup suyla toprağa saldılar
Soğuyunca ele alıp hizmete sundular.

"Kızını dövmeyen dizini döver "dediler.

Ustalar Ağacı kesip kabuğunu soydular
Odunu kurutup matkap ile oydular,
Her bir deliğini kor demir ile dağladılar
Nefeslenip  telli zurnayı davul  ile çaldılar.
Sesi duyup  meydan yere vardılar.

"Kızı boş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya varır "dediler

Ustalar Uzun uzun kavakları kestiler
Her bir kalası dosdoğru tahta gibi biçtiler
Kasnağını Yaş iken eğip büktüler
Süzgeç olup kötüğü  gozelden elediler
Seçip seçip tohum gibi yeniden ektiler.

"Kalburüstü insanları tohuma benzettiler"

Selam olsun her vuruşta Allah diyenlere
Kağıt kalem ile deseni levhaya çizenlere
Tabilot tepsinin anasıdır  honca
Ustam gül İse şehrin gençleridir  gonca
Güzeli barındıran bahçedir bunca

"Tokattan aldım bakırı
İncitmeyin fukarayı fakiri"

İğde ağacının kalıbında yazma deseni
Baş üstüne taç etmiş sarı oyalı yemeni
7 yy dır hanında  ağırlamış geleni gideni
Elvan elvan kokar tülbentinde çiçeği
Endemiktir bu yerlerin bitkisi böceği

"Tokattanmı geliyonda kız sen Almus'lumusun"
"Başındaki yazmayı sarıya mı boyadın"

Tokatın Hastır toprağı zemzemdir suyu
Hoştur insanı güzeldir huyu
Dört kulpludur yeşilsırlı çömleği
15lilerin kınalıdır sacı, elinde parmağı
Karadır gözü , Sağ olsun vatanı bayrağı.

"Hey on beşli on beşli ,
Kızların gözü yaşlı"

Dünya Köylüsü
Ayla Bağ














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder