3 Nisan 2018 Salı

KAMERAMAN NEBAHAT ABLA

            Zamanın bize neler getireceğini hangi kapıların ne zaman açılacağını bilemeyiz.Hayallerdeki isteklerle gerçeğin getirdiği durumlar çok farklı.Kim derdiki hiç anlamadığın bilmediğin bir iş dalında kendi çabalarınızla ve azminizle aranılan eleman haline geleceğinizi ve işinizi severek yapacağınızı.
             1964 yılında Pazar Erkilette dünyaya geldim.10 yaşıma kadar köyde kaldım.ilk okulu burada okudum. Babam komisyoncuydu. Kamyonu vardı, hale sebze taşırdı. Annem çifçi bağ bahçe eker tarlada çalışırdı. On yaşından sonra  Pazar'a ilçeye taşındık.Orada ortaokulu ve liseyi bitirdim. Üniversiteyi kazanamadım.Babam çok ileri görüşlüydü. Okumamız için beni istanbul'a göndermek istedi ama annem yakın akrabamız olmadığı için göndermedi. Bende sigara fabrikasının imtahanlarına girdim ve kazandım. Fakat kağıtlara soyismim yanlış yazılmış benim kazanmamı kabul etmediler. Kazandığım haklı mücadelemden yol yordam bilmediğim için kaybettim ve mücadeleden vazgeçtim nasip böyleymiş dedim. Bağkurdan emekli oldum kendi çabalarımla.
         Eşimle görücü usulü evlendik. On sene çocuğum olmadı. Eşimin tarafı biraz tutucuydu. Gelin kısmı çalışmaz dediler. Ama boş durmak bana göre değildi. 6 sene Tokat'ta kaldım.32 yaşında ilk çocuğum oldu. Bir yıl sonrada ikinci çocuğum kızım dünyaya geldi. İkisinide bir anne olarak çok güzel yetiştirdiğimi düşünüyorum. Onlarla çok oyun oynadım. Çocuklarımın yanında yürüdüm. Çok mücadele ettim.  Eğitimleri konusunda çocuklarımı istekleri doğrultusunda destekledim. Oğlum okumadı kısa yoldan berber oldu. Kızım beden eğitimi öğretmenliği birinci sınıfta  Bayburt'ta okuyor. Onun öncesinde kuaförlük kursuna gönderdim, elinde altın bileziği olsun istedim. Kız çocuğu kendisine iyi bakacak bakımlı olsun istedim.Bu kursu başarıyla tamamladı. Okulda okurken kendisini geliştirmesi için destek oldum can kurtaranlık eğitimleri aldı. Şu anda sertifikası var her hangi bir havuzlu otelde  can kurtaranlık yapabilir. Hep çocuklarımız için çabaladık .
          Eşim kalp kırizi geçirdi. İki ay işe gidemedi. Yanında çalışan elemanla idare ettik ama olmadı. Maddi sıkıntıya düştük. Bu böyle olmaz dedim. Sen iyileşene kadar işe ben gideceğim dedim. Eşim biraz karşı çıktı ama dinlemedim. Kasanın başına geçtim oturdum. Sürekli elemanın eline bakıyordum bir şeyler öğrene bilmek için sık sık soru sordum ama bana işin doğrusunu göstermedi işi yokuşa sürdü iki ay sonrada  işten ayrıldı. Ben çok üzüldüm .Bundan sonra bu işi tek başıma yapmalıydım ve deneme yanılma yöntemiyle işi kavradım. Belediye düğün salonunun fotoğrafcısı olmak için belediye başkanının yanına gittim . Durumumu arz ettim. Eşim kalp krizi geçirdi benim bu işe çok ihtiyacım var geçimim zor durumda dedim. Başkan bey ben bu işi istiyorum dedim. Başkan sen bu işi yapamazsın dedi. Bende bu iş benim olacak dedim.Siz bana bu işi verirseniz ben bunu yaparım. Yeterki siz bu işi bana verin dedim. Ve düğün solonunun işini aldım. Eve geldim bak kızım babanın durumu ortada bu işi ikimiz yapacağız kamera senin foto benim dedim. Düşe kalka deneme yanılma yöntemiyle bu işi en güzel şekilde yapmaya başladık. İnsanların çok hoşuna gitti. Kadın olduğumuz için kına gecelerine ve nişanlara bizi tercih ettiler. Başarımız öyle çoğaldıki çevre köyler de bizi çağırdılar düğünlerine. Resimleri kadın gözüyle yerleştirdim arka fonların uyumunu kadın gözüyle yaptım halk tarafından bu yapyığım seçimler çok beğenildi. Kadın isterse her şeyi başarır. Kızıma bir meslek daha öğrettim. Bütün bunları yaparken eşim hep yanımızda oldu. İki yönlü birbirimizi geliştirdik.7 yıldır bu işi yapıyorum. Çalışma hayatında her türlü insanla karşılaştım. Bir çok kişiyede örnek oldum. Benimde örnek aldığım insanlar oldu. Ben bütün bunları yaparken yanımızdaki dükkanda eczacı bir abla vardı. Hatice   Şekercioğlu ondan güç aldım. İçimizdeki Elmas çok derinlerde topraktan çıkartıp onu işlemek şekil vermek gerekiyor. Hepimiz faydalı olabilmek için evlatlarımızı iyi yetiştireceğiz ki toplumda iyi olsun.
          Mücadele etmeyi, devamlı ileriyi düşünmeyi ve insanlara hayata güzel bakmayı öğrendim. Bu hayat yolu birlikte gidilecek bir yol tek başına gidilecek bir yol değil. Hayat arkadaşınla beraber omuz omuza yürümek en güzeli sırtındaki yükü hafifletiyor. Özlem duyduğum bir düşünce daha özgür olmayı isterdim. Deniz kenarında küçük bir kasabada ileri görüşlü bir dünyada yaşamak ve kadının değer gördüğü horlanmadığı bir yerde nefes almak isterdim. İnsanlara bir şeyler verebilmek köydeki insanları aydınlatmak için öğretmen olmak isterdim. Oğlum  Antalya'da çalışıyor. Kızım  Bayburt'ta okuyor. Ben ve eşim burada halka hizmet ediyoruz. Bizim yaşamımız eski evlere benziyor. Bizim merteklerimiz çınar o yüzden daha dayanıklıyız . Annem pişmeyen ekmek olmaz kızım derdi. Bizde bu dünyaya pişmeye geldik. Zamanı geldiğinde bizde olgunlaşacağız hayattan aldığımız dersler sonucunda.
Gül deyince aklıma güzel koku geldi."diyor Nebahat hanım.
Nebahat Alpay hanımın hayat hikayesi üzerinden edindiğimiz öğretiler.
-yeri geldiğinde bayrağı teslim almak ve yola kaldığın yerden devam etmek
-yaşam içersinde hayatın getirilerine hazırlıklı olmak ,yapamam diye bir şey yok kadın isterse her şeyi yapabilir.
-Başımıza ne zaman ne geleceği  hiç belli değil,gücümüz elverdiğince işimize sahip çıkmalıyız. Hem patron hem işçi olmalıyız.
-çok çalışmalıyız ,yaptığımız işte başarının sırrı öğrenmek için merak etmeli ve araştırmalıyız.
-çocuklarımızın koluna altın bileziklerini takmalıyız. Zanaat öğretmeliyiz okurlarsa yine okusunlar,ellerinde bir becerileri olsun.
- anneler ve babalar çocuklarının yanında yürüsünler onlara destek versinler kendilerini geliştirmek için.
            Ne oldum değil ne olacam demeli. Sıradışı bir hikaye aklında olmayan başına geldi iyiki geldi işimi çok seviyorum severek yapıyorum kadın isterse her şeyi başarır. Öğrenir. Öğrenmenin yaşı yok yeterki azmet iste bir yolunu bulursun. Teşekkürler bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için  kameraman Nebahat Alpay Hanımefendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder