15 Mayıs 2017 Pazartesi

SERVET ZENGİNLİKTİR.

           İnsan oğlunun serveti zenginliği biriktirdikleridir. Sende hangi şey birikmişse onu açığa çıkarman için sunulan ömrün getirisi seni içindeki gerçeklerle buluşturuyor. Servet Hanımda çocukluktan beri biriktirdiği yemek kültüründeki  potansiyelini bir yarışmayla açığa çıkartmış ve beş kez birincilik kazanmış bu dalda. Şimdi ondan dinleyelim hikayesini...
            1976 Tokat doğumlu servet hanım işçi bir babanın ve evhanımı annenin üç çocuğundan en küçüğü .Babası yurt dışında Almanyada işçi olarak çalışmış ara ara izinlere gelmiş gitmiş .Babasını çok seviyor .ondan bahsederken gözlerinin dolmasına engel olamıyor.16 yıl önce babasını kaybetmiş.Yaşarken insanların değeri bilinsin istiyor ."Almanya'dayken babamdan ayrıydık , ama geleceğini bilirdik özlemlerimizin sonu vardı. Şimdi babam dan yine ayrıyız ama geleceği yok özlemim o yüzden çok büyük.O'nu çok seviyorum ve çok özlüyorum ...
Biz mahallede komşularla büyüdük. Evimizde erkek yoktu. O yüzden bütün mahalle bizimle beraber bizim avluda çocuklarla oyun oynardık, yemekler pişer hep beraber yerdik. Kendimizi beğendirmek için yaptığımız yemekleri komşu teyzelere tattırırdık. Annem benim yaptığım hiç bir şeyi beğenmezdi. Ona kendimi ıspatlayacağım diye yaptığım işe çok dikkat ederdim .Ama annem beni
yine beğenmez sen yapamazsın derdi, buda bizi daha güzele daha iyiye yönlendirdi. Bütün çabam kendimi anneme beğendireceğimle geçti. Komşularımız bizim yaptıklarımızın farkındaydı bizi överlerdi. Çok güzel işler yaptığımızda bizi taktir ederlerdi,bizde çok sevinirdik.Kız meslek lisesinin Çocuk Gelişimi Bölümünü bitirdim. İstanbul'a ablamın yanına gittim. Orada eniştemin açtığı kafede çalıştım. Kendimce kafede süslü sunumlar yaptım ,kurabiyeler ,pastalar derken gelen müşteriler çok beğendiler. Orada kaldığım süre içinde kafede fark yarattım müşterilere. Annemin rahatsızlığı sebebiyle Tokat'a geri dönmek zorunda kaldım. Komşular bir gün Tokat'ta "Kazova kelkit domates festivalinde yemekler yarışıyor "yarışmasına gir, sen başarırsın yaparsın biz sana güveniyoruz dediler. Annem sen yapamazsın boşuna girme dedi. Bende hırs yaptım ve girdim. Kabak kabuğu kavurması yemeğimle birincilik ödülü aldım. Ünlü yemek dergilerinden organik ürünlerden sorumlular gelmişti. Benim yemeğimin bir çok yönde değerlendirdiler. Hiç ümidim yokken  yaptığım yemeğin seçilmesi, çöpe giden sebze kabuklarını atık değerlendirme olarak aldılar, yemeğin zeytin yağlı olması ve sunum görsellikle de birleşince birincilik ödülünü bana verdiler. Anneme birinci oldum dedim, inanmadı . Komşulardan  öğrendi birinciliğimi sonra inandı bu yarışmada aldığım ödül beni kamçıladı. Kendime güveniyorum ama annem bana güvenmiyor. Bu başarı zincirlerimin kırılmasına sebebiyet verdi.Artık yarışmaları bekler oldum. İlerleyen yıllarda üst üste 5 yıl birinciliğim ve birde ikinciliğim oldu. Soraki yıllarda dolma içi yemeğiyle katıldım. Bakır kabın içindeki dolma içinin üstünde Türkiye haritası ve Tokat'ın olduğu yerede Türk Bağrağını kondurdum. Kapağı açtığımda resmi gören jüriler türk bayrağını selamlamak için hepsi ayağa kalktılar ve ayakta bayrağı selamladılar. Bu yarışmada duygu bütünlüğü,yöresellik ve görsellik le birincilik kazandım. İki sene  aradan sonra bakla dolmasıyla ikincilik kazandım. Dördüncü  başarımı Tokat'ın kırmızı çiçek fasulye dolmasıyla katıldım. Bununla  birincilik aldım,çok eski bir yemek tarifiydi yaşlı komşu teyzelerden öğrendim. Beşinci yemek yarışmasında Tokatı'n olmazsa olmazı keşkekle  birincilik ödülünü kazandım. Sunum çok önemliydi kaburgalardan Tokat kalesini yaptım,içindende Türk bayrağını çıkarttım. Bu sunum ve lezzet bana birincilik getirdi. Çok mutlu oldum. İnsanın kendine olan güveni başarılarla pekişince dahada artıyor. Şimdiler de yemek yapmayı hobi olarak değerlendiriyorum. İlerde hayalim Tarihi bir hanın içinde yöresel yemeklerimizi özel sunumlarla birleştirip insanlara sunmak. Ayrıca organik olan her şeye ilgim var. İbrahim   Saraçoğlu gibi bitkisel ürünlere yönelik bir yer açmeyı ve insanlara doğal organik ve bitkisel ürünler sunmayı hayal ediyorum. Annem ayzaymer hastası bakıcımla beraber ona bakıyorum. Etrafımdaki evliliklerin iç yüzünü görünce evlenmedim,bu işi biraz geciktirdim. Ama hayırlısıyla evlenmeyi düşünüyorum. Kırk yaşndan sonra farkındalıklarım arttı. İnsanın kendisine güvenmesi başarının sırrıdır diyorum. Elin bunun ağzıyla hiç bir yere varılmaz, geriye bakma daima ileriye yönel. İnsanlara güzellikler sunmak için güzel şeylerle donanmamız gerektiğine inanıyorum. Pişmanlığım yok her daim önüme bakıyorum. Kazaya ve kadere inanıyorum her şey Allah'tan diyorum. Önüme çıkan fırsatların benim için hep yeni şeyler getirdiğine inanıyorum. Ahiret inancım bana göre bir insanın diğer insana verdiği değerle davranışla ölçülmelidir diyorum. Sorumluluk benim öz güvenimi geliştirdi. Bir tek kötü huyum var mükemmelliyetçi yapımdan dolayı kimseyi beğenmiyorum. İnançlar insanın içindedir,iyilik yada kötülük arasında gidersin gelirsin. Çok insancılımdır, paylaşmayı çok severim. Yaşarken insanların kıymetini bilmek lazım öldükten sonra değil.
             Servet Yörük hanım efendinin anlattıklarının ne kadar içten ve bütün samimiyetle söylendiğini görmek  ve yaşam hikayesiyle  bizlere örnek olması, bu hikayeden anladığımız kadarıyla beğenilmek ve taktir edilmek uğruna yaptığı işin en iyisini yapmak ve çıkarttığımız sonuç anneye kendisini ıspat edebilmek için yola çıkıp farkına varmadan titizlikle biriktirdiği özeni sorumluluğu disiplini görselliği hayal gücünü hobi olarak yaptığı yemek pişirme sanatına taşıması onu bu konuda mükemmelliyetciliğe taşımış ve başarısına başarı katmış. Teşekkürler Servet  Yörük Hanım bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için.
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder