21 Nisan 2016 Perşembe

ANALI OĞULLU

               Analı kızlı mekanları duydukta Analı oğullu mekanı ilk defa duydum.   Güneş doğudan doğar,bu mekanda güneş batıdan doğmuş.insanın içi açılıyor,rengiyle döşemesiyle aklınız egeye gidiyor.işinin ehli güler yüzlü mekan sahibi aldığı eğitimi kendi topraklarında severek köklerinden kopmadan yöresellikten evrenselliğe açılacak ilk adımı burada fark yaratacak şekilde atmış.
              1958 doğumlu zeliha abla aslen Afyonlu.Okuldan arkadaşı olan eşiyle severek evlenir.23yıl memurluk hayatından sonra emekli olur.Eşi 17yıl devlet memurluğu yaptıktan sonra istifa eder ve ticarete atılır. Tokatta ilk madımağı konserve yapan kişidir eşi.Bu mekanın konsepti oğluma ve eşime aittir.Oğlum askerden geldikten sonra İstanbul da Mutfak sanatları Eğitimini aldı.5yıl orda kaldı. Kendisini bu konuda çok geliştirdi.Çeşitli retorantlarda çalıştı.(Nar restorant,Galata )çok yoğun çalışıyordu.Kendisine zaman ayıramıyordu.Bir gün dedim ki "oğlum buranın sonu yok,gel sana ait bir yer yapalım ve ben sana destek olayım"dedim .Oğlumda kabul etti.Uzun araştırmalar sonucunda bu mekanı atıl bir vaziyette tuttuk.Burasının adam olması imkansız diye düşündüm. Oğlum "yapılı bir mekanı yeniden yapmaktansa ,yapılı olmayanı kendine göre baştan yapmak daha kolay "dedi.çok çaba harcadılar.5ay sonunda kullanıma hazır hale geldi.İçini dayayıp döşedik. Her şeyi özel yaptırdık.Açılışa hazır hale geldik.Bu arada oğlum hastalandı bademcikleri şişmiş dükkanın bir köşesinde yatıyor "anne hastayım ölüyorum "dedi,bende "oğlum bundan sonra hastalanmayı bırak ölmeye bile hakkımız yok "dedim.Gülüştük.Doktora götürüp iğne yaptırdık ve böylece ayağa kalktı.Çok özveri isteyen bir iş .Tempo çok yoğun çok emek ve uğraş istiyor.Bütün hayatımız bu mekanda geçiyor .Akrabalar ve yakın arkadaşlarım ilk açıldığında çok destek oldular.Şu anda elit bir müşteri tabakamız var. Temizlik ve hijyene çok önem veriyoruz asla ödün vermiyoruz.Çünkü bizde aynı tabakları kullanıyoruz ve aynı yemeklerden yiyoruz.Oğlumun menüsü ayrı (zeytin yağlılar)ben hamur işinde ona destek oluyorum.Dört tane bayanla çalışıyoruz.kalite ve lezzet konusunda  Tokatta bir bucuk yıldır fark yarattığımızı düşünüyorum.Gelecekten beklentim çocuklarımın sağlığı ve mutluluğu  oğlumun işinde başarılı olması .
Birgün bir müşteri iki tabak mantı yedi şaşırdım.Bende çok aç olduğunuz için mi yoksa beğendiğiniz için mi yediniz ?dedim."Çizginizi bozmassanız ben hep burdayım bundan sonra "dedi . "Çok mutlu oldum. Müşterilerin fikrini alıyorum .Gazlı içeceklere altarnatif olarak limonata yapıyorum.yeni önerilerde açığım"diyen zeliha abla ve oğlunun mekanını mutlaka görmenizi dilerim.
               Genç  şef  Uğurcan  Sert okulundan aldığı eğitimleri  pratikte uygularken gösterdiği edebi ,ev hanımı olan annesininde deneyimlerinden faydalanarak oluşturdukları konsepti çok beğendim.Birbirlerine  destek olarak çıktıkları bu yolda,onlara başarılar diliyorum.Yalnız şu eleştiriyi yapmadan geçemeyeceğim mekanın ismi Türkçe bir isim olsaydı daha memnun olacaktım. "Chef un's çi Börek Mantı "adını verdikleri mekanları İnşallah  bu çizgide yürürken köklerinden kopmadan özünü kaybetmeden yöresellikten evrenselliğe açılan bir marka olurlar. Hüseyin Özer'in "sofra" sı gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder