22 Nisan 2015 Çarşamba

KIŞ

Beyaz rengiyle temizliğin, saflığın, arınmışlığın yeni bir yılın, yeni bir düşüncenin, yeni bir sayfa açmanın timsalidir benim zihnimde. Kuran-ı Kerim'in Mülk Suresi'nin ikinci ayetinde "O hanginizin amelce daha iyi güzel olduğunu sınamak için ölümü ve hayatı oluşturdu. O en üstün, en güçlü olandır kulların günahlarını örten onları bağışlayandır."
Doğanın karla kaplı olması bilge kişi misali bütün her şeyin üstünü örtmesiyle içimizdeki, zihnimizdeki kötülüklerin yok olması için  kar tanelerinin bir araya gelerek oluşturdukları beraberliğin gücüyle üstesinden gelmemiz için bize tanınmış bir süre olduğunu düşünüyorum kış mevsiminin. Bizim yetiştiğimiz toplum, yöre, ailemiz, çevremizden aldığımız öğrendiğimiz öğretilerin gereksizlerinin atılıp güzeli uyandırmamız için, en doğrusuna ulaşmamız için, güzel yanlarımızın canlanması için, dış yolların kapanıp, içe yolculuk yapmaktır kış mevsimi. Gönül hanemize doğru yola çıkmamız için, tefekkür etmemiz için, soğuk kış aylarında ocak başlarında yapılan sohbetlerin bize ilerdeki güzelliklerin müjdecisi olarak görüyorum.Tohumun toprağa gömülmesi, yapılan iş arasındaki mola, çıkılan yolculuktaki bir ağacın altındaki dinlenme süresi olarak algılıyor ve kışı çok seviyorum.
Sıkı sıkı giyinmeyi, soğuktan korunmayı, ayağımızı sağlam basmayı, suyun üstünde yürümeyi, dağları kayakla aşmayı, çığ düşmesin diye sessizce yürümeyi, şartlara göre yaşamayı öğrendim kıştan. Epikuros'un dediği gibi "Dost sıcaklığının yerini tutsun diye kaşmir hırkalar giyiniyoruz."  Ben de dostluğun sıcaklığını unutmamak için kaşmir kazak giyindik diyorum. Kış mevsimi içimizde var olan güzelliklerin gün yüzüne çıkmasıdır. Dışa kapanan yolların içe açılmasıdır. İç Dünyanın keşfidir aslında, tavuğun gurka yatması gibi. Sevginin merhametin göstergesidir. Aç kalan bir köpeğe, kediye, kuşa verdiğin yem. Sevgilerin döllenmesidir beyaz yorgan altında...    Dünya Köylüsü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder