22 Nisan 2015 Çarşamba

İLKBAHAR

Cemrenin havaya suya toprağa düşmesiyle uyuyan gönüllerin, dalların, ağaçların, toprağın uyanmasıdır ilkbahar. Yazın müjdecisidir. Bu mevsimde budanır ağaçların dalları insanın kötü huyları. Temizlik aylarıdır bu aylar, keseceksin kolunu kanadını kötülüğün fırsat vermeyeceksin aklınla, ilminle cehaletin üstesinden gelmektir yeşerttiğin güzellikler.
  Uyanmıştır artık doğa, açılmıştır bütün kapılar. Bu mevsimde yaşanan soğuk, rüzgar, bazen kasırga, bazen boşalırcasına yağan yağmur, gelen seller, şimşekler, gök gürültüleri. Sen hala ayaktaysan dimdik kökün sağlam demektir, yılmadan usanmadan kararlılıkla ve inançla Allah'ın yardımıyla yola devam. İlkbaharda açılan çiçeklerden bilirsin hangi meyvenin olduğunu, bazen dalından tanırsın, bazen yaprağından, iyi bir çiftçiysen tohumundan bilirsin o meyveyi. Bütün gaye dalından has, organik olanı insanla buluşturmaktır, fayda oradadır. Zamanında ve mevsiminde yenen sebzeler ve meyveler insanın düşüncelerini de etkilermiş.  İyi düşünceye yönlendirir iyi besinler, helalinden alın teriyle kazanılan şeyler. 
   Kalkan beyaz örtünün altındaki güzellikleri görmek şansına erdiysen şahit olmuşsundur ayağının altına serilen yeşil halının içinde özenle işlenmiş kır çiçeklerine, sarı, beyaz, mor, pembe, kırmızı gelinciklere. Budanan ağacın daha görkemleştiğini, diken olan dalın gül açtığını, açılan güle bülbülün konduğunu görürsün. Kuş sesleri dolar açılan pencereden odana ve mis gibi lalelerin, sümbüllerin, güllerin, iğde ağaçlarının, hanımellerinin kokusu gelir odana. Davet eder seni dışarıya, sokağa, bağa, bahçeye. Gel, gel gör de bak hepsini senin için yaratan mevlaya şükret diye. Ne güzel yaratmış seni yaradan, ben sen de yaradanı sevdim diye haykırası geliyor insanın. Selam olsun baktığı her yerde onu görenlere....  Dünya Köylüsü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder