22 Mayıs 2018 Salı

TOKAT'A DEĞER KATANLAR

         İnsana dair insanca makamı mevkiyi bir yana bırakıp sadece ve sadece insani değerleri
görüşmek ve tecrübelerinden faydalanmak için çıktığım bu  yolda elbetteki yaptıklarıyla ve geriye bıraktığı eserleriyle  bize yaşam hikayesindeki anılarını aktarırken ve iz bırakan anılarının altını çizerken bazen gözlerin dolması bazen sesinin titremesi insana dair insanca sohpetin temelini oluşturdu.
         1944 yılında Tokat'ta doğdum.ilk orta ve liseyi  Tokat'ta okudum.1966 yılında İTÜ inşaat fakültesinden mezun oldum.Tokat bayındırlık müdürlüğünde çalıştım. Yedek subay olarak askerliğimi yaptım ve askerlik dönüşü mühendislik bürosu açtım ve mutahit olarak çalışmaya başladım.Bu yıllarda defalarca Tokat'ta vergi rekortmeni oldum.Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı yaptım.1983-1987 yıllarında Anavatan partisinden millet vekili seçildim.Anavatan partisinin iktidarı döneminde Özal ve Akbulut döneminde anavatan partisi genel başkan yardımcılığında bulundum.55. Hükümet döneminde Devlet Bakanlığı görevini yürüttüm.75 yıllık hayat bana sade yaşamayı köklerine bağlı olmayı öğretti. Mutluluk mu? zenginlik mi? tercih senin elinde ben mutlu olmayı seçtim.Benim babam 8 yaşındayken ölmüş beni annem büyüttü. Çok fakir değildik çok zenginde değildik. Ama ben benim ailemde sıra dışı bir fark yarattım. İlk kez siyasetle uğraşan benim. Benim atalarım Erzincandan 1916 yılında rus işgalinden kaçarak gelip buraya yerleşmişler. Yokluk  açlık savaşın getirdiği sefalet diz boyu. Bütün bunlarla mücadele etmiş atalarımız.Ben okumayı çok seviyorum okul yıllarında bu alışkanlığı kazandım ve gençlere facede sörf yapacaklarına bol bol kitap okusunlar diyorum.Siyaset işi benim hayatımda bir dönemdi geldi geçti.Bir çok değerli insanla çalıştım onlar bana örnek oldular. Lise yıllarında öğretmenlerimiz bize  geleceğin bakanları sizlersiniz diye bizi motive ederlerdi.Babaannem beni küçükken  Edirne valisi olacak benim oğlum diye severdi.Gel zaman git zaman bakanlığım döneminde Edirne'de bir bayram günü vali beyle birlikte bayram kutladık. Babaannemin küçükken söylediği sözler geldi aklıma çok duygulandım.Herkesin iradesi bir yere kadar bir yerden sonra başka bir iradeye teslim olup ve kadere teslim oluyorsun.
           Avcılıkla uğraşıyorum.Aslında dağlarda gezmeyi ve yalnız kalıp kendimi dinlemesini çok seviyorum.Bu benim öz güvenimi geliştirdi.Korkusuzum ve açık sözlüyüm. Siyaset hayatımda bir çok hikaye dinledim. Bütün bunları belgelendirdim ve not aldım kitap halinde üç cilt olarak yayınladım .1983 yılına kadar olan anılarımı yazdım. İkinci kitabım 83 ten sonra ki anıları kapsayacak ve Tokat'ın tarihine bir ışık tutacak. İnsanlara faydalı olmak çok güzel bir şey.300 yıl sonra birisi merak ederse Tokat 20. yy da nasılmış diye" Bir şehrin ve insanların hikayesi" kitabını belge olarak kullansınlar düşüncesiyle yola çıktım ve bu üç ciltlik kitabı yazdım.
        Bizim önümüzde çok güzel örnek alacağımız insanlar vardı. Ben onlarla geliştim ve büyük insanların alçak gönüllü olduğunu gördüm. Doğal insanlardı kendileri gibiydiler. Kimseye benzemeye çalışmazlardı.Hepimiz insanız nihayetinde kibir niye hatalarımız olacak özür dilemesini bilmeliyiz. Gençler güzel insanlarla arkadaşlık etsinler ve dost olsunlar.Siyaset hayatım boyunca geriye dönüp baktığımda pişman olduğum şey haksız yere insanları işe aldım. Kadro verdim bundan çok pişmanım keşke bunu yapmasaydım diyorum hakedenleri işe alsaydık diyorum.Özlemim yok herşeyi severek ve isteyerek yaptım.Ben bu toprakların çocuğuyum. Arkadaşlarım burada ailem burada o yüzden ben bu toprakları çok seviyorum ve hiç bir zaman bağımı koparmadım.Şatafata hiç özenmedim. Sade bir kulübeyi tercih ettim ve kurduğum bağ evinde kendime bir kulübe yaptım, soyu tükenen meyveleri topladım ve yeniden yetiştirdim. Bağımda 25 çeşit armut çeşidi var hepsi yerli.15 çeşit elma ağacım var. Benim bugüne kadar yaptığım en değerli iş diye düşünüyorum.Benim için mutluluk kendi içimde kendimle barışık olmak demek ben kendimle dalga geçerim.Başkasının hakkında kötü düşünmem. Annem oğlum ameller niyetlere bağlıdır derdi bende hep iyi niyetli oldum.Evliyim üç çocuğum var. Emeklilik hali yaşıyorum 74 yaşındayım. Buraları çok seviyorum.Derin köklerle ben buralara aidim.Gençlik kendilerine önder olacak fikir katacak geliştirecek mert cömert yönden iyi  örnek olacak insanları seçsinler.Çünkü insan etkileşim içinde olan bir varlıktır.Parası çok olupta mutlu olan yok. Paranın sorumluluğu çok fazla onu yönetmek
insanı mutsuz eder. Mutluluğu basit şeylerde aramak gerekir. Yani yağan yağmurun ardından güneşin doğması bir mutluluk. Sırt üstü yatıp gök yüzünü izlemek kuş seslerini dinlemek kendinle başbaşa kalmak mutluluktur diye düşünüyorum.İnsan kendisini gençlikte ıspat etmek istiyor. Bunun için bir dönem çok çalıştım ama fazlasına gerek yok.Bilgim oldu görgüm oldu tüm bu birikimimi insanlara aktarmak ve fayda sağlamak asıl amacım.Ben halkın içinde onlarla beraberim.
             Bir zamanlar siyasetin içinde millet vekilliği yapan Anadoludan varoşlardan gelip bir çok entellektüeli geride bırakıp bilgi birikimini çok kitap okumasına bağlayan ve  oradan bakanlığa uzanan yolculuğunda doğal olmayı sade yaşamayı ve köklere bağlı kalıp geri dönenlerden olmayı tercih eden  sayın Metin Gürdere ile yaptığımız sohbette dönemin işe alınma madurlarından olan bendeniz duymak istediğim cümleyi onun ağzından samimi bir ifadeyle bu gerçeği itiraf ederken duyduğu hüznü beni çok etkiledi ve gerçekten çok pişmandı.Ama iş işten geçmişti.Kendisinin ifadesine göre o zaman öyle olması gerekiyordu yapacak başka bir şey yoktu dedi.
            Bize yaptıklarıyla iyisiyle kötüsüyle bir hayatın öyküsünü kısaca anlatan ve herşeyi bir kenera bırakın kitap yazarak sıra dışı bir iş yapan sosyolojik açıdan baktığımızda insanın toplumsal yapısının bürokrasinin işleyişinin ve siyasetin nasıl yaşandığına dair bir çok ipuclarını bize belge olacak nitelikteki kitabıyla ve Tokat'ın tarihine kültürüne ışık olan bütün bu sözlü anlatımları yazıya döküp belgelendiren mütevazi alçak gönüllü kendisiyle barışık bir insan olması beni çok etkiledi. Bütün bunların ötesinde yok olmaya yüz tutmuş Tokat'a has bu endemik bitkileri dağlardan toplayıp yeniden varolması için çaba harcayan bu yürekli koca çınara ne kadar teşekkür etsek azdır diye düşünüyorum.Teşekkürler Sayın Metin Gürdere bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder