10 Kasım 2020 Salı

DÜŞÜNDÜM DE

          Bugün 10 Kasım 2020 Atamızın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. yıl dönümünde rahmet,  minnet ve şükranla anıyorum. Açtığın yolda gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Kurduğun bize armağan ettiğin Türkiye Cumhuriyeti Devletine layık olabilmek adına bize bıraktığın değerlerle üzerimize düşeni yapmak için  bugün kendimi sorguluyorum.

        Çok yücesin Atam; Benim ben olmamda ki en mühim olan Cumhuriyetin temel değerlerinin başında eşit haklara sahip olmak geliyor.  Ve 1934 yılında kazanmış olduğum seçme ve seçilme hakkı doğrultusunda hayatıma yön vererek meslek hanem dolu ünvanım ise Anadır. Bugün  Dolu dolu Anadolu kadınıyım sayende.

Bugün sosyal medyada gezen Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir video bana kuran-ı Kerim’in Bakara süresinin 134. ayetini hatırlattı.” Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandığınız da sizedir. Siz onların yaptıklarından sorumlu tutulamazsınız.” çok etkilendim. Ne güzel özetlemişler yaptıklarını. Bu videoyu izleyince bende kendimi sorguladım. O yaşlarda ben ne yaptım.

-Mustafa Kemal 24 yaşında Harp Akademisini bitirdi. Vatan sevdası uğruna aşk ile yollara düştü. 

-Ben Atalarımızın bize hediye ettiği bu vatan toprakları üzerinde 24 yaşına kadar Liseyi bitirdim, sevdiğim gençle birlikte aile yuvamı kurdum.  Evlendim. Ve bu yuvayı huzurlu bir şekilde yaşata bilmek için mücadele etmek için aşk ile yollara düştüm.

-Mustafa Kemal 34 yaşında inancını kaybetmeden Çanakkale destanını yazdı ve yedi düvele meydan okudu.

- Ben 34 yaşında iki çocuk annesi oldum ve inancımı kaybetmeden bize ait olan ata mirasımı, kültürümü çocuklarımın kulağına ninni okuyarak başladım. Dede Korkut masallarını, efsanelerini anlatan, tarihimi, kültürümü, dinimi anlatan kitaplar okudum. Kuran-ı kerim’i okudum.

-Mustafa Kemal 38 yaşında Milli Mücadeleyi başlatmak için 19 mayıs 1919 da Samsun’a çıktı.

-Ben 38 yaşımda  er meydanı pazara çıktım. kimim, neyim,  nereye gidiyorum, ne istiyorum hedeflerim ve hayallerim nedir diye sorguladım kendimi ve yeni yeni kararlar aldım. Bu kararları uygulamak için çalışmalara başladım.

-Mustafa Kemal 41 yaşında Afyon ovasından İzmire aktı ve yurdu düşmanlardan temizledi. Alsancağı dikti, 42 yaşında “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir “dedi ve ustalık eseri olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ kurdu. ( en büyük hayalini gerçekleştirdi)

-Ben 40 yaşında hayalim olan üniversiteyi kazandım. Çok istediğim Sosyoloji bölümününden 44 yaşında sosyolog olarak mezun oldum. 45 yaşımda Marmara Üniversitesinden Aile Danışmanlığı eğitimi aldım. 46 yaşımda yine çok istediğim hayallerimden birisi “Yaşayan Kırkkızlar Efsanesi” adlı ilk eserim olan kitap çalışmasını hayata geçirdim. Valiliğimizin himayesinde İl milli eğitim müdürlüğünün öncülüğünde “KIRKKIZLAR” projesinde yer aldım ve okullarda kahraman kadınlarımızı öğrencilerimizle buluşturup söyleşiler yaptım.

Kıymetli öğretmenlerimizle birlikte İki sene içersinde 136 söyleşiye imza attık.  Bir çok dergi ve gazetede yazılarım paylaşıldı. Tokat gazetesi, Tokat Gündem Gazetesi, Tokat’a Dair sayfasında köşe yazarlığı yapmaktayım. 

47 yaşımda Tokat KIZILELMA dergisinin yazı işleri müd. üstlendim.

48 yaşında ikinci kitabım kültürel mirasımız olan geleneksel el sanatlarını yaşatmaya çalışan ustalarımızın hayat hikayelerinden oluşan 45 ayrı dalda ustanın zanaatlarını konu edinen “YAŞAYAN EFSANELER İLK TEK VE SON USTALAR” kitabını hayata geçirdim ve AHİLER KERVANI çalışmasıyla okullarda ustalarımızı öğrencilerimizle buluşturdum.


-Mustafa Kemal 53 yaşında ATATÜRK oldu. Yaşarken en büyük payeyi milletinden aldı.

-57 yaşında 10 Kasım 1938’de sonsuzluğa uğurlarken gönül hanemize taht kurdu. Kalbimizde fikirleriyle ve yaptıklarıyla ölümsüzleşti. 

Ben 48 yıllık hayatın içersinde  tek sermayem yazar, çizer, düşünür, anne olarak gerçekleri ve doğruları yansıtmaya başarı öykülerini dillendirmeye  kalemimle aktarmaya çalıştım. Allah ömür verirse bundan sonrada yazarak var olacağım.

Cumhuriyetten önce ki Tarih kitapların da anadolu kadınını şöyle tarif ederlermiş. 

Anadolu kadınlarıydı onlar meslek haneleri boştu ünvanları ise yoktu. Anaydı, bacıydı, yardı, yarendi hanemize doğan güneşti onlar.

Şimdi biz bu cümleyi değiştiriyoruz  ve şöyle diyoruz. 

Anadolu kadınlarıydı onlar meslek haneleri dolu ünvanları ise anaydı, dolu dolu Anadolu kadınlarıydı onlar.

Okudular,  mühendis oldular kat kat binalar inşa ettiler,

Mimar oldular geçmişi geleceğe bağlayan köprüler inşa ettiler,

Öğretmen oldular hayat okullarında boy boy insan yetiştirdiler.

Anadolu kadınlarıydı onlar meslek haneleri DOLU ünvanları ise ANAydı 

Dolu dolu ANADOLU kadınlarıydı onlar.

Yani demem o ki sevgili gençler, okurlar 

57 yıllık bir ömüre;

11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap, 1 ülke ve milyonlarca özgür insan bırakan yüce atamızı saygı sevgi ve rahmetle anarken,

Herkes ATATÜRK olamaz ama herkes  KENDİSİ olabilir diyorum.

Güzelliklerde buluşmak dileğiyle...

Dünya Köylüsü 

Ayla Bağ 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder