24 Mayıs 2019 Cuma

Demirci ustası Ahmet Aydoğmuş


                İnsanlık tarihi ve Türk tarihi kadar eski ve köklü bir yeri olan demircilik sanatının piri Davut peygamberdir. Tarih sayfalarında bize yol gösterici olarak karşımıza çıkar. Demirciliğin öyküsü gelişimi çağdaş medeniyetin öyküsüyle paralel seyreder. Medeniyet bir demirci ustasının ellerinde çekiç ve örs ile şekillenir. Tarlada Fatma bacının elinde çapa, yiğit Ali'nin elinde kılıç, Mehmet amcanın elinde balta, bazende çelik yüreklerde adaleti, demir bileklerde gücü temsil eder. İşte gülen gözleriyle ve nur yüzüyle Ahmet ustadan demirin öyküsünü  ve yolculuğunu dinleyeceğiz.
               1954 Artova Koyunpınar Köyü'nde dünyaya geldim. İlk okulu köyümde bitirdim.1966 yılından beri bu işin içindeyim. Evliyim üç oğlum bir kızım var. Çocuklarım okudular. Ben okuyamadım. İlk okuldan sonra çırak olarak bir ustanın yanında çalışmaya başladım. Eskiden 36 tane demirci ustası vardı. Bu mesleğe talep çoktu. Şu anda 5-6 usta kaldık bu işi geleneksel usullere göre yaşatan. Sanayi geliştikçe bizim el işçiliği geriledi. Fabrikasyon üretim de seri şekilde döküm yapılıyor. Ürün çabuk bozuluyor pek kullanışlı olmuyor ama halk daha ucuz olduğu için onu tercih ediyor. Demirin ham maddesini hurdacılardan temin ediyoruz. Biz daha çok tamir yapıyoruz ve balta, nacak, çapa üretiyoruz. Ürünlerimizde Demir ve çelik kullanıyoruz. Baltanın sap yeri gözünü  demirden yapıyoruz, keskin olan ağzını çelikten yapıyoruz, daha uzun ömürlü olsun diye, Demirle çeliği ( sapla, ağzı) birleştiriyoruz kaynak makinasıyla, sonra şah merdan makinasıyla döverek baltaya şekil veriyoruz, kalıplıyoruz, taşlama yapıyoruz sonra suyunu veriyoruz ve tekrar taşlanarak kullanıma hazır hale getiriyoruz. Her çeliğin suyu ayrıdır. Çeliğe suyu derecesine göre vereceksin.
Demircilik sanatında Kullandığımız malzemeler;
Zımpara taşı , oksijen kaynağı, şah merdan, körüklü ocak, demir , çelik, çekiç, maşa...
Üretim olarak daha çok balta , kazma, çapa yapıyoruz.
Yanımda çırak yetişmiyor çünkü çırağın talebini maddi olarak karşılayamıyoruz zaten talepte yok bu mesleğe.
                Ben bu mesleği  Ömeroğlu Mehmet Kırca ustamdan öğrendim. Oda babasından öğrenmiş bu mesleği. Usta dürüst olmalı işini düzgün yapmalı, her ustanın işi bellidir. Demir baltaların üzerinde damga vardır her usta kendi damgasını yaptığı ürünün üstüne basar. Demircilerin piri Davut peygamberimizin yaptığı kılıçta Türk damgası (ıyı )vardır. Kılıç müzede sergilenmektedir. Ben 53 yıldır bu işin içindeyim. Son ustalardan birisiyim. Sağlıklıyım alınteriyle ekmeğimi buradan kazanıyorum. Eskiden haca gidenler paralarını demircilerden bozdururlar değiş tokuş ederler ve alınteriyle kazanılan helal parayla mekkeye hacca giderlermiş.
Çırak yetişmiyor
Son ustalardan birisi
Nefes aldığım sağlığım elverdiği sürece çalışmaya devam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder