22 Mart 2018 Perşembe

KARACA KIZ

     Alimler  konağı fazıllar yurdu şairler yatağında doğan süreyya  yıldızı misali duruşuyla yazdıklarıyla etrafına ışık olmuş bir hanımefendi şair, Dedimya her kadın kendi bulunduğu yerin ışığı kandili yıldızı Süreyya Kaya Hanımefendi hayatı boyunca girdiği ortamlarda atalarından tarihten ve yaradandan gelen güzel özelliklerin taşıyıcısı olarak süreyya yıldızı gibi parlak yol gösterici olmuş.Öncelikle ailesine ve çocuklarına sonra etrafına.
"Neler geçti iç elinde içinde ?
Çözülmez muamma sırrın süreyya
Siyah zülfün de beyaz saçında
Bilinmez iç dünya derin süreyya.  
             25.5.1961 yılında Tokatın Turhal ilçesinin Necip köyünde doğdum.11kardeşiz ben 6. yım.Baba dedemler  oğuzların kayı boyundan .Molla Ahmet sülalesi derlermiş çok muhterem insanlarmış atalarımız.Orta asyadan göç edip Necip köyüne yerleşmişler.Hatta bu köyün kurucuları diye bilirim çünkü sülalemize zenginler  de denirmiş.Dedem Molla Ahmet kazovada domatesten salça yapıp satan ilk kişi.Anne tarafım çerkez. Kafkas göçmeni olup kaberdey boyundan.Almus yolu üstünde ki pınarlı köyünden.Atalarımla gurur duyuyorum onlara layık olmaya çalışıyorum .İlk okulumu Namık Kemal ilköğretiminde okudum.Kız Meslek Enstütüsünde ortaokulu okudum.Liseyi açıktan bitirdim.Orta okul öğretmenim Ayfer Ateş hanım efendi,şiir okuma yarışması düzenledi. İlk derecemi orada aldım. Yahya kemalden  "istanbulun fethini gören üsküdar "şiiriyle ... okullar arası yapılan şiir yarışmalarında  Üçüncülük aldım. Fahriye Akar edebiyat öğretmenimin teşfikleriyle kendimi geliştirdim.Şiir hayatıma şiir okumakla başladım.Uzun yıllar ara verdim evlilik çoluk çocuk büyütmek derken yazdığım şiirleri muhafaza edemedim. Yıllar sonra Tokat'a duyduğum özlemi dile getirmek için şu dizeler döküldü dilimden...İlim Tokat Dilim Tokat.

İğde ağacında yazma deseni                    
Bakır semaverde karşılar beni.            
O çayın lezzeti özletir seni                        
Ben senin sevdalın oldum Tokatım.          
Sende sevdaları buldum Tokatım

Selçuklu eserin şehri süslüyor
Gel tokatta yaşa iklimine bak  
Yeşil ırmak bahçe bağı süslüyor
Bensenin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Gel tokatta yaşa iklime bak
Dört mevsim yeşildir sararmaz yaprak
Tükenmez bereket tertemiz toprak
Ben senin sevdalın oldum Tokatım.
Sende sevdaları buldum Tokatım

Azda olsa durur kale surları
Çoktur hak katına varan pirleri
Her şavaşta şehit düşmüş erlerin
Ben senin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Kulaklarda osman paşa sevdası
On beşliler dönmez yoktur edası
İz bıraktı plevnenin edası
Ben senin sevdalın oldum Tokatım  
Sende sevdaları buldum Tokatım


Gümeneğe gelinip sevda salınır
Ballıcaya bakıp ibadet alınır
Çökelekten yiyen hayran kalınır
Ben senin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Topçam yaylasından tokat görünür
Tokat kababından ikram verilir
Yayık ayranından içen dirilir
Ben senin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Şifa suların var sulusarayda
Cevizden üzümden çok gelir fayda
Ayvaz suyu hoştur düğünde toyda
Ben senin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Sarı papatyan var dumanlı dağda
Akasya kokusu bahçede bağda
Lezzet var pekmezde bağda
Bensenin sevdalın oldun Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Almus barajında tufan tepesi
Cennetten hastır dört bir köşesi
Din ve töresinde olmaz şüphesi
Ben senin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım


Ekilen tarlada nakış kazılı
İçinde türklüğün adı yazılı
Sıra sıra taştan kümbet dizili
Ben senin sevdalın oldum Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım

Sulu sokak daha uludur
Eski konakların eski yoludur
Şair karaca kız sevda doludur
Ben senin sevdalınım Tokatım
Sende sevdaları buldum Tokatım
99 senesinde bu güzellemeyi yazdım.Oraya aitsin ama orada yoksun,bu özlemin dile gelişidir bu
güzelleme.Eşimle aynı köylüyüz. Görücü usuluyle evlendim. Üç çocuğum var.  Oğlum ve gelinim doktor . iki kızım  da  okuyor. Kayın validem ölene kadar Tokat' a gittim. Uzun yıllar oldu
gitmiyorum.Annem istanbul' da ablamın yanında ayzarmer hastası.
 İlk evlendiğimde  Konya' ya gittim Konyalı olamadım,Bursa' da 30 yıl kaldım Bursalı
olamadım,  Elezığa geldim Elazığlı olamadım.Ben Tokat' lıyım Tokat' lı ama şu anda beyin ve kültür olarak beslendiğim yer haz duyduğum memleket Elazığ.Ondan önce Bursa' da çeşitli görevlerde bulundum kent konseyine üyeydim,sivil toplum sanatçılar çalışma gurubunda 6 yıl çalıştım.Belediye  ve valilikle beraber 4 arkadaş proje olarak Bursa şiir sanat kültür etkinliğini yaptık.2007de dosyayı valiliğe teslim ettim. Çocuklarımın doğduğu büyüdüğü yer burası.Kızım Bursa'da okuyor.Bursa Elazığ arası gidip geliyorum.Kültürümüzü yaşatmak için şairlik ve aşıklık geleneği bir lutuftur diyorum.Var olmak için iz bırakmak için bu insanlara ihtiyaç var.Şairliği hep amatör olarak gördüm beni profesyonelliğe taşıyan çevrem oldu.Doğru birşeyler yaptığıma inandım ve kendime olan güvenim arttı.Kendiliğinden doğal akış seni bir yerlere taşıyor. Bende elimden geldiğince bu kültür faliyetlerinin içinde yer alıyorum duygularımı şiirlerimi paylaşıyorum.ilk hadefim 60 tane şiirimden oluşan bir kitap bastırmak istiyorum. Üstatlar  Şiileerimdeki duyguyu fark edip karaca oğlana eş karaca kız mahlasını bana uygun görmüşler. Vahdettin ışıldak,umman oğlu, Kul  Osman gibi aşıkların önerisiyle bana bu mahlası layık gördüler . Yazdığım şileri mi şiirde karakter olarak Karaca Oğlana benzetmişler. Beni edebiyat öğretmeni Turgut Çelik adında bir öğretmene götürdüler ve görüşünü aldılar. Turgut hoca da onun öğle bir mahlası varki onu kullansın dedi. Bende şiirin temasına göre o günkü ruh halime göre bunu kullanıyorum. Bana verilen bu mahlas çok büyük bir onur ve sorumluluk ,büyüklerime teşekkür ediyorum.Şiir gelirse yazarsın gelmeyince yok.Herşey bir anda oluyor.Ben ençok kültürümden beslendim ve çocuk yaşta yaşadığım kayıplarında üzerimde tesiri var. Yıkılmak bize yakışmıyor,  aileden gelen telkinlerle ayakta duruyorsun, benim kızım yapar benim kızım güçlü  dik durmayı bilir derdi babam. İlk önce çocuklarım ailem bu prensiple yetiştirildim. Her gün hayattan ve dostlardan birşeyler öğreniyorum. Faydalı olmak adına toplumun içindeyim. Ülkeme ve geleceğimiz için faydalı çocuklar yetiştirmeye çalışıyorum. Onlarda bir şiir bir kitap benim için.  Çocukları  yetiştirmeyi yarınlara bırakamadım çünkü insan yetiştirmek çok önemli. Şiiri yarında yazarsın ama çocuk ihmale gelmez.ilgi ister özen ister. En  küçük kızım da benim izimden geliyor. Şair ruhlu..farklı kültürler benim zenginliğim oldu.
Evdeki sorunlarımızı eşimle başbaşa konuşup çare arardık . Yapacaklarımızı ve yapamayacaklarımızı çocuklara net bir şekilde söyledik. Çocukları önce ben dinlerdim sonra babasına iletirdim. Küçük
şeyleri sorun etmedik. Eşim çok iyi bir insandı.Evliliklerde aynı kültürden olmak evdeki çatışmayı yarı yarıya düşürüyor,evlilikte inişlerimiz çıkışlarımız pek olmadı. İnsan sosyal bir varlık benzerliklerimizle ortak noktada buluşuyoruz. Çocukluğumu unutamıyorum bağlarda bahçelerde
gezerdik ağaçtan ağaca sallanır çeşit çeşit meyve yerdik.56 yıllık hayat bana tek başına olduğumu  öğretti. İçimde kalan uhte okuyamamam. Bu sene üniversite sınavına girdim ilerisini okumak   istiyorum. Özellikle basın yayın istiyorum.Özlemim çocuklarımın mürüvetini babasıda görseydi keşke. İnsanın yapamayacağı bir şey yok. Kitabımı çıkartmak en büyük isteğim. Güçlü bir kadın olmak istiyorsanız malınıza mülkünüze babanıza güvenmeyin mutlaka kendinizi donatın en önemlisi mutlaka okuyun. Gül deyince aklıma peygamber efendimiz geldi. "
           Süeyya hanım üzerinden okuduğumuz hayat hikayesinden ,
- aynı kültürden olmak evlilik hayatımızı biraz daha kolaylaştırıyor.
-öncelik insan yetiştirmek ,gerisi nasıl olsa gelir
-gurbet insanı olgunlaştırıyor ve memleketine duyduğun özlem seni şair yapıyor
-kişi kendisine güvenmeli ve her yönüyle kendisini donatmalı
-çocuklardaki yeteneği ilk keşfeden öğretmenler ,öğretmenlerin söylediklerine kulak verelim.
-şairlik sonradan olunan bir şey değil ,beslendiğin kaynaklardan taşman ve kültürüne sahip çıkman çok önemli.Gül deyince aklıma peygamber efendimiz geldi" Diyor süreyya hanım.
              İçimizdeki var olan güzelliği ,duygularımızı  en üst seviyede şair olarak dile getirmek ,elbetteki çok güzel ,güzel bakabilmek güzel düşüne bilmek güzele el vermek dillendirmek çok önemli. Bir işin özünü bir kitabın ana temasını  ,anlamını  edebiyatı  şiir diliyle ifade etmek incelik ister.,kültür ister,duygu ister .hele birde bütün bu güzellikler davranışa yansımışsa bu süreyya yıldızı gibi parlaklık ister  teşekkürler Süreyya Kaya  Hanım bizimle hayat hikayenizi paylaştığınız için.

               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder