24 Kasım 2015 Salı

BENİM BAŞ ÖĞRETMENİM

          BENİM BAŞ ÖĞRETMENiM
              Bugün 24 kasım öğretmenler günü herkes bugün öğretmeninin elini öpecek ve gününü kutlayacak. Güzel dileklerde bulunacak minnettarlıklarını dile getirecek. İyi ki varsınız iyi ki benim öğretmenimsiniz, diyeceğiz ve anılarımızı tazeleyip kimi zaman gülerek kimi zaman gözlerimiz dolu dolu yad edeceğiz geçmişimizi, öğretmenlerimizi.
             Hz Ali "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum "demiş. Yirmi dokuz kere kırk yıl eşittir ...Ne ömür yeter ne nefes bunun altındaki gerceği şöyle yorumlamak istiyorum. Türk toplumun da kırk sayısının yeri çok değerlidir ve önemlidir. Kur-anı kerimde de kırk olgunluk yaşı olarak geçer ve akıl baliğ diye bahsedilir. Bir insan kırk yaşına kadar bilmediğinin öğrencisidir. Yani nefsimizin elinde oyuncak olan halimizle bir gün ruhumuzun çağrısındaki elifi fark etmektir. Bütün çabamız sessizliğimizin sesi olan o diriliğe ulaşmak için her hadiseden sonra öğrendiğimiz gerçekle dosdoğru elifi keşfetmektir. Yunus'un "bir kazana koydular kırk yıl kaynattılar hala pişmemişsin dediler" söylemi bana bunu hatırlattı. Yani insanoğlu Akıl baliğ olana kadar (fark edene kadar)onu hayat pişirir. Yaşadığımız olaylardan çıkarttığımız sonuçlar bize yön verir. Aklımızı kullanırsak;  bizim olgunlaşmamız için sefalet ve mürüvet arasındaki bu yaşam savaşında doğruya, en gerçeğe ulaşmamız için bize birer öğretmendir her şey. Bizde ne eksikse ve o  eksik olan bilgiyi en doğru şekilde kimden alıyorsak nereden öğreniyorsak bizim öğretmenimiz o dur. Bu hayat okulunda unuttuğumuz bilmediğimiz gercekleri bize bazen bir ilim sahibi muallim, bazen yaşadığımız acı olaylar, ayrılıklar, ölümler bazen çok sevdiğimiz evcil hayvanımız köpeğimiz, kedimiz, bazen komşumuz, bazen bir dilenci, bazen doğal afetler, okuduğumuz kitaplar kısacası  evren, doğa, insan baktığımız her şey deneyimlediğimiz her olay bizim için bir eğitici öğreticidir. Bize her şey  O'nu hatırlatır bakmasını bilirsek...
          Bizim baş öğretmenimiz  "oku oku oku yaradan rabbinin adıyla oku, o insana bilmediğini öğretendir." Alak süresinin ilk ayatlerinden Allah olduğunu öğreniyoruz. Allah'ın yap dediğini yapan kulak veren ve onun sözünden dışarı çıkmayan Manevi önderimiz Muhammet Mustafa'da gördüğümüz  güzel ahlak bizim eksik yanlarımızı tamamlamamız için bir örnektir.Elifi öğrenmek için çıktığımız bu yolculukta 1450 yıldır söylenen bu gerçeğin günümüze gelene kadar üstünün örtülmesi kirletilmesi ve gerçeğin yeniden ortaya çıkartılması için Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı  bu yolda gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğime and içerim. Hayat okulundan Kamil insan olarak mezun olmak için, İnsanlık yolunda yürüyenlerin anlamlı dünyasında, güzelliklerde  buluşmak dileğiyle...Selamlar sevgiler...
                            Dünya köylüsü
                                  Ayla Bağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder