14 Ekim 2016 Cuma

Sanat evi

   Entel dantel görüntünün altında kocaman sevgi dolu bir yürek ve sanatını öğrenmek isteyenlere ücretsiz ders verecek kadar gani gönüllü sanatcının engin düşüncelerini ve dünya görüşünü kendi ağzından dinleyelim.
               1988 yılında Tokatın Turhal ilçesinde dünyaya gelen ve "kendimi bildim bileli içimden gelen sanatı açığa çıkartmak için çalışan birisiyim.iki yaşından beri resim yapar ve bulduğum yeri abimin boya kalemleriyle boyarmışım.yaptıklarımı anneme gösterdiğimde annem hiç kızmazdı aferim benim oğluma derdi,ne güzel yapmışsın dediğinde benim çok hoşuma giderdi ilk sergimi 8 yaşında yavuz selim ilk öğretim okuluna giderken açtım.öğretmenim İnci hanım benim güzel resim yaptığımı görünce resimlerimi Tokat merkeze göndermiş yarışma için fakat dereceye giremedim."bu resimleri öğretmenler yapmış demişler "geri göndermişler.orta okulda girdiğim resim yarışmalarında derece aldım .liseyi güzel sanatlar lisesinde okudum.orada kendimi teknik olarak geliştirdim ama ünüversiteye olan inancım kalmadı .galerilerde çalıştım yaptığım resimler alıcı bulmayınca bir gün bir resim sergisinde Adem Şanlı ile tanıştım ve resim yaparak ekmek parası kazanamassın dedi sen dövmeye yönel ekmek paranı çıkartırsın dedi.Geçim derdinden dolayı dövmecilik yapıyorum.Sanatın ticaretini yapmıyorum.Sanat çok özel bir şey insan içinden gelenleri istediği gibi dökebilmeli tuvale.Özgün olmalı sanatçı.insan insanı eğitmez insan kendisini eğitir.her türlü ortama girdim çıktım ama kendimi bozmadım.aile çocuğu geliştiremez ancak yol göstermek gerekiyor.çok düşünerek,ben kendi kendimi geliştirdim.Hayalim güzel bir toplum içinde yaşamak.Herkes mutluysa bende mutlu olurdum.28 yıllık hayat bana mutlu olmayı mutluluk için yaşamayı öğretti.insanlar para odaklı çalışıyor buda mutsuzluğu doğuruyor. Mutsuzluk kötü huyları besliyor.günümüzde bir çok insan asgari ücretle çalışıyor ve her şey o yüzden bozuk oluyor.Gençlerimizin bir amacı yok amaçsız yaşıyorlar.Amacı olmayanın geleceği olmaz,para amaç değil .Kişilik olarak kendilerini insanlık boyutunda geliştirmeleri gerekiyor." Ailemle beraber olmayı özlüyorum çok fazla zaman geçiremediğim için belki ilerde pişmanlık duyabilirim. Gül deyince aklıma gülmek ve çiçek geldi.Diyor Bülent Koçak .
                 Genç beyinlerin ,yetenekli gençlerin yaşadığımız yerde uygun ortamları bulup sanatsal faliyetlerinin geliştirebilmeleri adına imkanlar sunulması dünyaca ünlü ressamların  arasına ismini yazdırmalarında sevgiyle ve aşkla yapılan işinde önemi olsa gerek.Neden bir Davinci bir Vongog ve bir İbrahim Çallı  gibi bir Bülent Koçak olmasın.illa ki öldükten sonra kıymeti bilinen resamlardan değil yaşarken anılan değerlerden olmak en güzeli olsa gerek.yolun açık olsun usta....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder