16 Haziran 2016 Perşembe

HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI

          İlk kez hastalıklarla ve hastaneyle doktorlarla  bu kadar içli dışlı oldum.Ankara'ya doğru çok büyük ümitlerle yola çıkıp ,Oniki günlük koşuşturmanın sonucunda Gazi hastanesinden eli boş dönmek  boynu bükük bir kardeşle gözlerinin içine bakan çaresizce kaderine razı olan ve "buradada bize çare yok oğul evimize gidelim "diyen Çınarın yıkıldığını yan yattığını görmek derinden yaralıyor insanı.Çaresizlik karşısında yaradana teslimiyetinin bir göstergesi olarak köyümüze dönüyoruz.
           Altı ay önce baş veren bu illetin bu kadar hızlı geliştiğini görmek ve insanın elini kolunu bağlaması çaresiz bırakmasıyla yüzleşmek insanı daha temkinli olmaya çağırıyor.Yapı olarak pek doktorlara gitmeyi sevmiyoruz .Ağrılarımız dayanılmaz son hadde gelmeden doktorun kapısını çalmıyoruz.Son demde yapılan işin faydası yok,o zamanda işişten geçmiş oluyor.Babamın karaciğerindeki kitlenin bir anda ortaya çıkması ve dört ay içinde yüzde seksen büyümesi ve hastalığın terminal döneminde fark edilmesi biraz bizim birazda doktorların ihmalliğinden Kaynaklanan çaresizliği yaşıyoruz şu anda.Baba atadır .Tüm imkanları seferber edip Ankara'ya geldik.Bu işin piri  profesörü olmuş doktorların eline teslim ettik  babamızı.Yapılan tetkikler tahliller gösterdiki her şey için çok geç kalmışız.Bu hastalık öyle illet bir şey ki  geçtiği yeri kurutuyor.Mevlam kimseye bu dertten vermesin.Çaresiz koymasın hastene köşelerinde .Doktorların gözünün içine bakıyorsun .Güzel ve teselli edici bir söz duyabilmek için.Ama maalesef  bir bir yok oluyor ümitlerimiz odaya her geldiklerinde.
"Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı" türküsünün anlamını derinden hissederek farkına varmadan mırıldanıyorsun gözyaşlarını saklayarak...inanıyorum baba inanmak istiyorum sen yaparsın sen başarırsın sen bununda üstesinden gelirsin baba  demek geçiyor içimden.
Gün geçtikçe ümidini ve çareni kaybedip çaresizce gözyaşlarını içine akıtıp babamın karşısında güler yüzümü takınıp ,Allahtan ümit kesilmez deyip yaradana sığınıp evin yolunu tutuyoruz.
             Baba candır, baba evin direği, baba benim dünyamın güneşli aydınlık  gök yüzüydü.Altında gölgelendiğim Çınar ağacım,kana kana suyundan içtiğim pınarım,gurbetten dönmem için sebebimdin babacığım,ben senden razıyım Allah'ta senden razı olsun.
"Doktorlarda ne bilir ,
Ciğerin acısını
Cerrahpaşada koydum
Canımın yarısını
Bir dahaki seneye
Yolcuda gelir geçmem"diyor ,Volkan Konak taa yürekten gelen yanık sesiyle.
Bu babalar günün de bizi yanlız bırakma baba .Hadi baba.Yaz günü yüreğime kar yağıyor üşüyorum.Yokluğunda ne yaparım bilmem ama .SENİ ÇOK SEVİYORUM BABAM...HADİ BABA ...
                      Dünya köylüsü


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder